28 Temmuz'da Mardinkapı Polis noktasında bir bekçinin yaşamını yitirmesi ve bir güvenlik görevlisinin yaralanması ile sonuçlanan çatışmadan sonra, olayın faillerinin Hevsel Bahçelerine kaçıp saklandığı gerekçesiyle Emniyet Müdürlüğü ve - jandarma güvenlik bölgesi olmamasına rağmen- 7. Kolordu Komutanlığına bağlı güvenlik görevlileri semtte operasyon başlatılmış ve 5 kişi gözaltına alınmıştı.
Operasyon sırasında Hevsel Bahçelerinde yaşayan halk, İnsan Hakları Derneği'ne (İHD) başvurarak, sivillerin işlerine gidemediğini, evlerinden çıkamadığını, bahçelerini ve ürünlerini sulayamadığını, günlük gıda ve temel ihtiyaçlarını karşılayamadıklarını semtte bulunan tüm çocukların aralıklarla devam eden silah sesleri yüzünden psikolojik travma yaşadıkları belirttiler.
Hevsel Bahçelerindeki sivillerle görüşmesi dün engellenen Diyarbakır Barosu Başkanı Av. Sezgin Tanrıkulu, "Yedi gün boyunca, kentin 7-8 bin insanın yaşadığı iki mahallesi operasyon amacıyla tecrit altında tutulamaz" dedi.
"Burası ne Amazon, ne yağmur ormanları"
Diyarbakır Barosu Başkanı Av. Sezgin Tanrıkulu, Hevsel Bahçelerinin adeta abluka altına alınmasına ilişkin değerlendirmesinde, "Ayrıca bir kentle ilgili olarak 'terör bağlantılı' bu kadar yoğun bir haber malzemesi de olmaması gerektiğini düşünüyoruz. Kuşkusuz güvenlik güçleri hukuk kuralları içerisinde suçla ilgili zanlıların yakalanması için bir çalışma yapabilir. Ama bu çalışmalar temel hak ve özgürlükleri sınırlandırıcı biçimde olamaz" diyerek şöyle konuştu:
"Hevsel Bahçeleri denilen bölge Diyarbakır'da tüm Diyarbakırlıların bildiği, tarım yapılan ve insanların geçim kaynağı olan bir alan. Bu alanla ilgili olarak bu faaliyetlerin sürdürülmesine de engel olunamaz. Ayrıca bu bölge 7 gün operasyon sürecek kadar geniş bir bölge değil. Burası ne Amazon, ne yağmur ormanları."
Valiliğe başvuru
Dün, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirtaş, Diyarbakır Barosu Başkanı Av. Sezgin Tanrıkulu, İHD Genel Başkan Yardımcısı Av. Reyhan Yalçındağ ve Diyarbakır'daki diğer meslek odaları ve sivil toplum kuruluşları başkanlarının Hevsel Bahçelerine girmesi ve halkla görüşmesi Emniyet Müdürü Orhan Okur tarafından engellendi; Okur ile Tanrıkulu arasında sert tartışmalar yaşandı.
Ülkede Özgür Gündem Gazetesi'nin haberine göre Emniyet Müdürü Okur, Tanrıkulu'ya "Orası güvenlik bölgesidir. 5442 sayılı Özel İdare Yasası' nın 11. maddesi var. Yasanın 11. maddesine göre genel güvenlik ve asayiş yönünden, Valilik her türlü kararı alır ve uygulatır da. Burada bir güvenlik bölgesi oluşmuştur" dedi.
Diyarbakır Barosu Başkanı Av. Sezgin Tanrıkulu, bianet'e yaptığı açıklamada "Bugün Diyarbakır Valiliğine böyle bir karar olup olmadığını ve bir semt hakkında böyle bir karar verilip verilmediğini soracağım" dedi.
Mardinkapısı'ndan aşağıya Mardin karayoluna doğru büyük bir ana cadde geçtiğini ve bu caddenin de düne kadar gerek yaya gerekse araç trafiğine kapatıldığını anlatan Av. Tanrıkulu, "Her koşulda, Valilik kararı şehrin ana caddesi ile iki mahallesinin yaya ve araç trafiğine kapatılmasının gerekçesi olamaz; böyle bir karar olamaz" diyerek durumu eleştirdi.
Mağdur vatandaşlar dava açabilir
Diyarbakır Barosu Başkanı Av. Sezgin Tanrıkulu, Hevsel Bahçelerinde yaşayan ekinleri ve hayvanları zarar görmüş mağdur vatandaşların İçişleri Bakanlığı aleyhine dava açabileceğine işaret ederek, "Baro olarak biz Adli Yardım Bürosu vasıtasıyla yardımcı olacağız" dedi ve sözlerini şöyle noktaladı:
"Emniyet Müdürünün dünkü tutumu, son derece nezaketsiz ve kaba davranışı bizim kaygılarımızı haklı çıkaracak niteliğindeydi. Bir kentin Belediye Başkanı'na ve meslek odası başkanlarına bu tarzda fütursuzca davranan bir Emniyet Müdürü'nün vatandaşlara karşı nasıl davrandığının takdirini de kamuoyun değerlendirmesine bırakıyoruz." (YS/BB)