Fotoğraf: HDP
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili, Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, 6’lı Masa’nın bugün açıkladığı Ortak Mutabakat Metni’yle ilgili de ilk değerlendirmeyi yaptı.
Gazetecilerin, “Millet İttifakı 6’lı Masanın açıklamasında kendinizden bir şeyler bulabildiniz mi?” sorusunu şöyle yanıtladı:
“Henüz açıklama devam ediyor. İlk notlara bakabildim. Bir restorasyon projesi olduğu görülüyor. Daha önce de kamuoyuna yansıyanlardan bunu biliyoruz. Restorasyon yapıyorlar. Şunu düzelteceğiz, bunu düzelteceğiz.
Köklü yapısal radikal bir çözümden ziyade, AKP’nin yarattığı adaletsizliği, hukuksuzluğu, demokrasisizliği, Anayasasızlığı bir nebze olsun tamir etmeye çalışıyorlar.
Ama AKP’den önce, AKP ilk geldiğinde bu ülkede her şey güllük gülistanlık değildi. Biz mevcut zararımızı giderelim ama üstüne yeni bir şey koymalıyım yaklaşımında değiliz.
Olumsuz diyemem. Ama mesela adalete ilişkin çok ciddi bir şey görmedim. İlk yansıyanlardan söylüyorum. Seçim barajı yüzde 3 demişler. Biz kuruluşumuzdan beri sıfır baraj diyoruz. Yüzde 3 kötü değil ama daha fazlası olabilir anlamında.
Siyasi partilere kapatma davası için Meclis’te karar alınmasını istiyorlarmış. Tamam amenna. Peki, Meclis her zaman adaletten yana mı tutum alıyor? Gerçekten daha geçen haftalarda Meclis, milletvekilinin dokunulmazlığını kaldırdı ve şu anda Adalet Komisyonu’nda iki vekil bekliyor, Meclis dokunulmazlıklarını kaldıracak.
Semra Güzel’in milletvekilliği düşürüldü. Leyla Güven ve Musa Farisoğulları’na Anayasa Mahkemesi ihlal kararı verdi ama Meclis vekilliklerini düşürdü. Bu yeterli değil. Buna ilişkin daha ciddi bir çalışma yapmak lazım.
Bir parti neden kapatılsın? Varsa sözcüsü, kişisel olarak suç işleyeni zaten gerekli yargılama yapılır. Parti kapatmak idam cezası gibidir. Biz hukukta böyle öğrendik. Gerçek kişi hakkında idam neyse, bir tüzel kişilik hakkında kapatma kararı vermek de idam etmek demektir. Biz idama karşıyız.
Türkiye’nin dış politikasına dair çok güçlü veriler görmedim. Savaş politikasına bir şey demiyor. Türkiye iç politikada her kullanmak istediğinde, Kürt meselesini kutuplaştırmak istediğinde, ben Kobanî'ye gidiyorum, şuraya asker gönderiyorum, ben sınır ötesi operasyon yapıyorum diyor. Aslında toplumun gündemi değil. Bu savaş politikasıyla kendisini konsolide ediyor.
Esaslı meselelere, Kürt meselesine dair de daha ciddi çalışma yapılması gerektiği görüşündeyiz. Restore ediyor ama yapısal çözüm noktasında çok eksik diye düşünüyorum.” (AS)