Dünya Kitle İletişimi Araştırma Vakfı tarafından 3-11 Kasım tarihleri arasında düzenlenen 33. Ankara Film Festivali, 3 Kasım akşamı MEB Şura Salonu’nda yapılan açılış töreni ile başladı.
Törenin sunucusu Ünsal Ünlü, sunumuna iki gün önce yaşamını yitiren usta oyuncu ve festival dostu Rıza Akın'ı anarak başladı. Festivale yoğun ilgi olduğunu, programda yer alan film gösterimlerinin biletlerinin ilk saatlerde bittiğini sözlerine ekledi ve Ankaralılara teşekkür etti.
Festival boyunca izlenecek filmlerden tadımlık sahnelerin yer aldığı ana fragman izlendi.
Festivale emeği geçen kişi ve kuruluşlara teşekkür plaketleri verildi. Rabia Gürses Özdemir, Çankaya Belediyesi, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Concorde, Bulvar ITC ve Bulvar Loft plaket verilenler arasında yer aldı.
Dünya Kitle İletişimi Araştırma Vakfı Başkanı İrfan Demirkol son iki yıl festivallerimizi pandemi koşullarında Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol'un danışmanlığında yaptık. Kendisine teşekkür ederiz." dedi.
Festivalin "Dünya Sineması" , "Ulusal Kısa Film", "Ulusal Belgesel film", "Ulusal Uzun Film" ile "Proje Geliştirme Desteği" kategorilerinin fragmanları izlendi. Ardından ödül törenine geçildi.
Kitle İletişim Ödülü: Sevin Okyay
Gazeteciliğe politika muhabiri olarak başlayıp kültür sanat alanındaki yazılarla sürdüren, Türkiye’nin ilk kadın sinema eleştirmeni olan, Harry Potter serilerini dilimize kazandıran, birçok kitabın çevirmeni, sinema, caz, polisiye ve edebiyat dahil birçok alanda eleştirmenlik yapan, televizyon ve radyo programcısı, yazar Sevin Okyay’a verildi. Okyay konuşmasında Ankara'daki film festivallerinin takipcisi olduğunu, ödülü almaktan memnuniyetini belirtti.
Festivalde bu yıldan başlamak üzere ilk kez Vakıf Özel Ödülleri kapsamında kamera arkası ve kamera önü olmak üzere iki ayrı başlıkta verildi.
33. Ankara Film Festivali tarafından bu yıl ilk kez verilen Sinemada Yeni Soluk Ödülü’ne Ceylan Özgün Özçelik ve Farah Zeynep Abdullah'a verildi.
Televizyon ve radyo programcısı, yapımcı, yazar ve yönetmen, yakın zamanda Cadı Üçlemesi ile hem kısa (13+), hem de deneysel bir belgesele (15+) imza atan ve Türkiye’deki toplumsal sorunlara eğilen, kadın bakış açısını filmlerine yansıtan Ceylan Özgün Özçelik Sinemada Yeni Soluk (Kamera Arkası) ödülünü aldı.
Özçelik teşekkür konuşmasında "Cadı, bir hakaret nişanesi. Cadılar yüzyıllardır dünyanın her yerinde öldürülüyor, cezalandırılıyor. Festival ödül törenlerini hep izlerim. Kadınlar ödül alırken hep ağlıyordu. Benimle kamera önünde ve arkasında emek veren tüm cadılara teşekkür ederim" dedi.
Televizyon ve sinema sektöründe on yılı aşkın süredir başarılı oyunculuğuyla oynadığı karakterlerin duygusunu izleyiciye geçiren, televizyonda Aylin’den (Öyle Bir Geçer Zaman ki) İnci’ye (Masumlar Apartmanı) kadar ve filmlerde Mediha’dan (Kelebeğin Rüyası) Hatice’ye (Unutursam Fısılda), Begüm’den (Bizim İçin Şampiyon) Bergen’e kadar unutulmaz karakterleri yaşatan Farah Zeynep Abdullah, Sinemada Yeni Soluk (Kamera Arkası) ödülünü aldı.
Oyuncu Abdullah yaptığı teşekkür konuşmasında "Çok heyecanlıyım. İlk ödülü alacağımı öğrendiğimde çok şaşırdım. Çok zorluk çekiyoruz, sektörde özellikle genç kadınlara ciddi zorluklar yaratıldığını düşünüyorum. Sadece bizim sektörümüz değil çoğu yerde böyle" dedi.
Müzik alanında akademik, yönetim ve performans anlamında kariyer sahibi olan, küçük kadrolu orkestraları da dev kadrolu eserleri de yöneten, rock ve klasik müziği aynı sahnede buluşturan klasik müziği gençlere sevdirmek ve dinleyicilere daha erişilebilir kılmak için yaklaşık 50 yıldır nadına yaklaşık yarım asırdır çaba harcayan, pandemi sürecinde kurduğu Pandemi Orkestrası ile genç müzisyenlerin desteklenmesine aracılık eden Rengim Gökmen’e Sanat Çınarı Ödülü verildi.
Gökmen teşekkür konuşmasında, "Benim için de bu ödül şaşırtıcı oldu. Bir film festivalinde bir müzisyenin ödül alması çok sık rastlanan bir durum değil.Bu ödülü büyük bir şükranla kabul ederken iki ayrı teşekkürüm var. İlki senaryo tekniği kitabını yazan, bana sinema sevgisi veren elimden tutup sinemaya götüren babama. Toplum olarak yaşadığımız şiddet olaylarının kabul edilemez oldu. Bir müzik emekçisi Onur Şener, birkaç ay önce Ankara'da katledildi. Onun anısına bütün şiddet olaylarına karşı birleşmemiz gerektiğini ve bu yolla bazı çözümlere ulaşmamız gerektiğini düşünüyorum. Genç müzisyenimizin anısı önünde saygıyla eğiliyorum" dedi.
Aziz Nesin Emek Ödülü: Zülfü Livaneli
1970'lerden bu yana Otobüs, Yol, Sürü, Maden, Yılanı Öldürseler dahil sinemamızın önemli filmlerinin müziklerini yapan, sinema kariyerine yönetmenliği de ekleyen, bir çok ödüle layık görülen, özgün müzikleri kuşaktan kuşağa ulaşan müzisyen, senarist, yönetmen, yazar, gazeteci, UNESCO kültür elçisi, insan hakları savunucusu Zülfü Livaneli’ye Aziz Nesin Emek Ödülü verildi.
Ödül öncesi Nebil Özgentürk'ün çektiği Zülfü Livaneli belgeseli izlendi.
Ödülünü Festival Başkanı İrfan Demirkol'dan alan Livaneli "Bu ödülü almaktan büyük mutluluk duyuyorum. Ankara kültürün başkenti, bizler burada yetiştik. Bütün tiyatro oyunlarını, filmleri burada gördük. Ankara'dan yetişen insanlar Türkiye'nin kültür hayatında çok önemli yer tuttular." dedi ve devam etti. " Gazi Mustafa Kemal Atatürk Büyük Taarruz'un gecesinde çadırda, Reşat Nuri Güntekin'in Çalıkuşu romanını okuyordu. Bizim kültürümüz, kültürle olan bağımız, bizlerin, sizlerin yaşattığı bu kültür bizi ayakta tutan şeydir. Belki de ele geçirilemeyen son, tek kalemizdir. Bu yüzden yaşasın kültür emekçiler, yaşasın Cumhuriyet."
Açılış töreni, Ankara Devlet Opera ve Balesi sanatçıları soprano Görkem Ezgi Yıldırım, piyanist Melahat İsmayilova ve çellist Onur Şenler'in verdiği Livaneli Şarkıları konseri ile sona erdi.
(ŞD/EMK)