“Günün ilk ışığıyla askeri bir araçla yola koyulduk. Aramızda bulunan ve kanlı ishalden rahatsız olan Kartallı ihtiyar Vırtanes Ağa araba tutmasına izin vermeleri için yalvardı. Çünkü değil yürümek, ayakta durabilecek mecali bile yoktu. Ama bize eşlik eden yabani jandarmalardan biri acımasızca tokatlayıp zavallı ihtiyarı yere serdi. Canavarlara muhatap olduğumuzu ancak o zaman fark edebildik.
“Trenimiz ne zaman bir istasyonda dursa peronda büyük bir merakla bizi bekleyen Ermeniler tarafından karşılanıyorduk. Bazı cömert insanlar karşılık beklemeden bize yiyecek veriyorlardı. Gece yarısı Engürü’ye vardık ve bir koğuşa kapatıldık. Ertesi sabah hapishane avlusuna indiğimizde tutuklular neşe içindeydi. Birine sorduk. ‘Çeteye kaydolduk. Yarın sabah gidiyoruz’ dedi. Sevdiği kızı ailesi vermeyince kaçırıp tecavüz etmiş ve öldürmüş.
“Tasavvur edin; çeteci kaydolarak Sultan’ın affından yararlanabilen bu cani mahluklar, karşılarında masum insan bulunca neler yapamaz diye, aramızda konuşuyorduk. Tabii bu katil çetelerinin bizzat Ermeni halkını ortadan kaldırmak için oluşturulduğunu aklımızın ucundan dahi geçirmeden.”
Soykırımdan kurtulan Püzant Bozacıyan’ın anılarından
Ermeni toplumunun ileri gelenlerinden, aydınlarından 240 kişinin tutuklandığı 24 Nisan 1915 sabahı 20. yüzyılın ilk soykırımının başladığı gün olarak anılıyor. Irkçılığa ve Milliyetçiliğe DurDe Girişim'nin düzenlediği soykırımın 98. yıldönümü anma etkinliğinde saat 19.15’te binlerce insan Taksim’de kayıplar için yas tuttu.
Ermeni türkülerinin çalındığı anmada soykırımdan kurtulanların anıları paylaşıldı, 24 Nisan 1919’da yapılan ilk anmada okunan metin paylaşıldı, soykırımda öldürülenlerin, suikaste uğrayan Hrant Dink’in, 2011’de zorunlu askerliği sırasında soykırımın yıldönümünde öldürülen Sevag Balıkçı’nın fotoğrafları taşındı.
*Fotoğraf galerisi için tıklayın.
"Ermeni toplumunun 'beyni' hedef alındı"
Prof. Dr. Gençay Gürsoy yaptığı konuşmada soykırımın ilk olarak Ermeni aydınların tutuklanmasıyla başladığını bu yolla imha politikalarının uluslararası topluma iletilmesinin engellenmesinin amaçlandığını söyledi.
“Birkaç gün içerisinde sayıları 2345’e ulaşan tutuklamalarla Ermeni mebuslardan şairlere, Ermeni toplumunun deyim yerindeyse ‘beyni’ hedef alındı.
“Ayaş ve Çankırı’ya sürüldüler. Haklarında hiçbir yargısal süreç başlamayan tutuklulardan 761’i öldürüldü.
“Yüzbinlerce Ermeni evini barkını, işini gücünü, malını mülkünü yağmacılara bırakıp zorla çöllere sürüldü. Yollarda Teşkilat-ı Mahsusa tetikçilerinin örgütlediği katliamlarla öldürüldüler.
“Aileler bölündü. Çocuklar ana babasız, ana babalar çocuksuz kaldı. Birbirlerini bir daha bulamadılar. Onbinler hastalıktan, açlıktan yığınlar halinde öldü. Sürgüne gönderildikleri yerlerde bir daha kılıçtan geçirildiler. 20. Yüzyılın ilk soykırımı bu topraklarda gerçekleşti.
“Aradan 98 yıl geçti. İnkar sürüyor. Ermenilere düşmanlık da sürüyor. İttihatçıları ataları belleyenler 2007’de Hrant’ı aldılar aramızdan, 2011’de gencecik Sevag’ı. Planlayanlar, suç ortakları, katilleri serbest. Soykırımın inkar politikasının doğal bir sonucu bu olanlar.
"Ermenileri koruyan vicdanlılar da vardı"
“Ama yine biliyoruz ki, Anadolu toprakları aynı zamanda, kendi canı pahasına Ermenileri korumaya çalışan vicdan sahiplerini de çıkarmıştır. Sayıları çok azdı, ama vardılar. Biz kendimizi, yüzbinlerce vatandaşını zorla süren, malına mülküne zorla el koyan, yollarda da kitlesel kıyımlarla katleden ve bunun için çeteler örgütleyen soykırımcıların değil, vicdan sahibi insanların tarafında sayıyoruz.”
Öte yandan Soykırım Anması’nı protesto eden Halkın Kurtuluş Partisi üyesi yirmi kişi de Taksim Meydanı’ndaydı. "Ermeni soykırımı emperyalizm yalanı" ve "Kahrolsun Amerikan emperyalizmi" şeklinde slogan atan grupla anma etkinliğine katılanlar arasında polis yoğun güvenlik önlemi aldı. (EA)