“Bugün 27 Mayıs 2015. Galatasaray'da oturmaya başlamamızın 20. yılındayız. 20.yılımızda hak savunucuları ve kayıp aileleri olarak ‘Kayıplarımız nerede? Adalet nerede?” demek için buradayız.”
Cumartesi Anneleri/İnsanları ve İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon, 20. Yıllarında ve Uluslararası Gözaltında Kayıplar Haftası kapsamında Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi önündeydi.
İkbal Eren (Hayrettin Eren’in kardeşi): Adaletsizliğe son. Kayıplarımızın failleri yargılansın. |
“Kayıplar nerede? Adalet nerede?” pankartı ve “Failin suç ortağı zaman aşımı”, “Kullanılmayan adalet zamanla aşınır”, “Cezasızlığa son, adalet istiyoruz” dövizleri taşıdılar.
Gözaltında kayıpları temsilen pankartın önüne bağcıkları çıkartılmış ayakkabılar yerleştirdiler.
Buradayız çünkü;
Ali Ocak (Hasan Ocak’ın ağabeyi): Hasan’ı bulduğumuzda vücudunda işkence izleri yanısıra ayak bağları yoktu, pantolon kemeri alınmıştı. Bu gözaltında alınıp işkenceden geçirilen her insanın başına gelen vasat bir uygulamadaydı. Devlet politikası olan işkence gözaltında kaybetme politikalarını anlatıyoruz. Artık yeter, kendi geçmişinizle, suçlarınızla yüzleşin, hesaplaşın. |
İHD Komisyonu adına yapılan ve Maside Ocak’ın okuduğu açıklamada burada olma sebepleri şöyle sıralandı:
“Buradayız çünkü;
“Türkiye'de Avrupa'nın ve dünyanın en büyük adliyeleri var ama adalet yok.
* Türkiye'nin devasa adliyeleri var ama adaletin tesisi için yükümlülüklerini yerine getirecek yargı mensupları yok.
* 20 yıldır mücadele etmemize rağmen, kayıplarımız hala kayıp, failler hala dokunulmaz, adalet hala ulaşılmaz.”
Yüzlerce kayıp, beş dava
“Bu topraklarda bir devlet politikası olarak binlerce cinayet, katliam, gözaltında kaybetme suçu işlendi. Toplumun suçlulardan hesap sormasını sağlamakla görevli olan yargı bu işlevi yerine getirmedi” diyen Ocak, cezasızlığa dikkat çekti:
Hanife Yıldız (Murat Yıldız’ın annesi): Bu adalete çok güvendiğim için oğlumla birlikte karakola gittik ne yazık ki 20 yıldır bizim için adalet olmadığını gördük. Bizi görmeyen savcılar, yargıçlar, hakimler… görsünler ki 20 yıldır kayıplarımızı, adalet arıyoruz. Çocuklarımızı kaybedenler yargılanmadı. Saraylar hep şatafat için demek ki varmış, ne yazık ki içinde adalet yok. |
“Bu topraklarda yüzlerce insan gözaltında kaybedildiği halde bugün kayıp iddiaları ile ilgili yürütülen yalnızca beş dava var. Bir davada tüm tanıklıklara ve belgelere rağmen beraat kararı verildi. Bir dava da aylardır yargılama yapacak mahkeme bulunmadığı için başlamadı.
“Yargılama yetkisi yasal olarak suçun işlendiği yer mahkemesinde olmasına rağmen, bu davaların tamamı yüzlerce kilometre uzaklıktaki mahkemelere nakledildi. Mağduru fail karşısında dezavantajlı duruma düşüren bu nakil kararları ile kayıp ailelerinin hakları bizzat yargı tarafından ihlal edildi.
“Güvenlik güçlerinin gözaltında kaybetme suçuyla itham edildikleri durumlarda, sanıkların korunması, mağdurların iddialarının çürütülmesi yönündeki adli uygulama kesintisiz devam etti.”
Yargı mensuplarına çağrı
Kayıp yakınları ve hak savunucuları yargı mensuplarına şöyle seslendi:
* Yargılama faaliyetinizi bağımsız bir biçimde tüm baskı ve etkilerden uzak olarak gerçekleştirin.
Muzaffer Yedigöl (Nurettin Yedigöl’ün kardeşi): Adalet yerine gelmedi. Suç duyurusunda bulunuyorum; Ağabeyim teröristi, solcuydu, ağabeyimi yargılayın, bizi yargılayın. Ağabeyimi yargılarsanız onu nereye gömdüğünüzü bize söyleyeceksiniz. En azından yargılama başlasın. Bu adalet sarayları boş durmasın, işe yarasın. |
* Yargılama faaliyetinizi tarafsız bir biçimde “dürüst” ve “adil yargılanma” ilkelerini hayata geçirerek gerçekleştirin.
* Yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı ilkelerinin korunması görevinizi yerine getirin.
* Kayıp dosyalarında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin insanlığa karşı suçlarda cezanın ertelenemeyeceği, zamanaşımına uğratılamayacağı yönündeki içtihat ve yorumlarını esas alarak etkin soruşturma yapın.
* Haklarımızı ihlal etmekten vazgeçin, hukuku işletin kayıplarımızın faillerini yargılayın
Demokratik kamuoyuna çağrı
Kamuoyundan ise şu çağrı yapıldı:
* Kayıpların akıbetini açıklamayarak, faillerini yargıdan kaçırarak kayıp yakınlarına kesintisiz işkence uygulayanlara sessizliğinizle destek olmayın,
* Gözaltında kaybedilenlerin akıbetinin açıklanması ve faillerinin yargılanması için yürüttüğümüz hakikat ve adalet mücadelemizde bizimle birlikte olun. (BK)