Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Konya Milletvekili Atilla Kart, 1999 Marmara depreminden bu yana toplanan deprem vergileri ve bu vergilerin nereye harcandığı konusunda soru önergesi verdi.
Atilla Kart, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın cevaplaması talebiyle verdiği soru önergesinde 26 Kasım 1999 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 4481 sayılı Kanun ile cep telefonundan, bankacılık işlemleri ve vergi beyannamelerine, Spor Toto kuponlarından Milli piyango biletlerine, uçak biletlerinden gümrük ve pasaport işlemlerine kadar bir çok alanda özel işlem ve özel iletişim adıyla ve kamuoyunda Deprem Vergisi olarak bilinen vergiler toplanmaya başlandığını ifade etti.
12 yıldır toplanan vergiler nerede?
Vergilerin geçici olduğunun ifade edilmesine rağmen bir bölümünün kalıcı hale getirildiğine dikkat çeken Kart, 1999 Marmara depreminden sonra çıkarılan yasalarla tahsil edilen doğrudan ve dolaylı vergilerin akıbeti hakkında da bugüne kadar ciddi bir bilgi aktarımı yapılmadığını söyledi.
Konya milletvekili Kart, Başbakan Erdoğan'a şu soruları yöneltti:
* 1999 yılından bu yana yasal düzenlemeler kapsamında tahsil edilen vergilerin yıllar itibariyle ve toplam tutarı nedir?
* Bu vergiler nereye harcanmıştır? Bu vergilerin ne kadarı deprem zararlarını ortadan kaldırmaya ve depremin yol açması kaçınılmaz olan zararları azaltmaya yönelik olarak harcanmıştır?
* Bu amaçlarla harcanmayan miktar nedir ve nerelere harcanmıştır? Deprem vergisi olarak toplanan paraların başka harcama kalemlerinin finansmanında kullanılması vergilendirme kuralları açısından yerinde midir?
Bu durum deprem çalışmaları konusunda duyarsızlık anlamına gelmez mi? Keza bu durum, aynı zamanda can kayıplarının artmasına yol açmak anlamına gelmez mi?
* 1999 yılından bu yana deprem yardımları için Ziraat Bankası ya da başka bankalarda açılan hesaplarda biriken para miktarı yıllar itibariyle ve toplamı nedir?
* Bu hesaplarda biriken paralar hangi tarihlerde ve hangi amaçlarla harcanmıştır?
"Herkes vergilerle ne yapıldığını hükümete sorabilir"
Verdiği soru önergesiyle ilgili sorularımızı yanıtlayan Atilla Kart, normal koşullarda soru önergesinin ilgili kişi tarafından 15 günde yanıtlanması gerektiğini ancak bu sürenin bir aya kadar uzayabileceğini söyledi.
"Duyarlı olan bir hükümetin, konunun özelliği ve gündemde olması göz önüne alınarak kamuoyunu doğru bilgilendirmesi gerekir" diyen Kart, ancak hükümetin önceki uygulamalarını hatırlatarak Erdoğan'ın gerçek durumu gösterir bilgileri paylaşılacağı konusunda kaygıları olduğunu söyledi.
Soru önergelerinde cezai yaptırım olmadığı gerekçesiyle karartma yapılabildiğine dikkat çeken Kart, Bilgi Edinme Yasası çerçevesinde de konunun takipçisi olacaklarını söyledi ve ekledi:
"Sadece biz siyasiler değil her vatandaş Bilgi Edinme Yasası çerçevesinde 12 yıldır toplanan vergilere ne olduğunu hükümete sorabilir. Bilgi Edinme Yasası çerçevesinde yöneltilen sorulara doğru cevap verilmemesi halinde yasal sorumluluk söz konusu."
"Doktor ithal edenler, teknik yardımı reddediyor"
Deprem sonrası Türkiye genelinde insanların yardım konusundaki duyarlılığının son derece sevindirici olduğunu söyleyen Kart, ancak koordinasyon konusunda eksikliklere dikkat çekti.
Gönderilen yardımların eşit dağılımı, düzenli toplanması ve dağıtımı konusunda sıkıntılar yaşandığını söyleyen Kart, AKP'nin diğer ülkelerden gönderilmek istenen insani yardımlara onay vermemesini "ilkellik" olarak nitelendirdi.
"Doktor ithal eden, öğretmen ithal etme yolunda çalışma yapanlar, böylesine teknik özelliği olan bir konuda teknik yardım almaktan kaçınıyorlar" diyen Kart, AKP'nin bu konuyu kabul edilemez şekilde gurur meselesi yaptığını, bunun da garip ve sakat bir yönetim anlayışı olduğunu söyledi. (EKN)