Kulp'a bağlı Bağcılar köyü Düzpelit mezrası Kevrokok mevkiinde 2004'te bulunan kimliği belirsiz sekiz ceset üzerinde yapılan DNA incelemesi sonucunda ikisinin kimliği belirlendi.
Cesetlerin, Bolu Komando Tugayı'nın 1994'te düzenlediği operasyon sırasında gözaltına alınan ve kurşuna dizildikten sonra cesetleri yakılan köylülerden Hasan Orhan ve Mehmet Selim Orhan'a ait olduğu DNA sonuçlarıyla kesinleşti.
Fırat Haber Ajansı'nın haberine göre, İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesinde basın açıklaması yapan derneğin genel başkan yardımcısı Reyhan Yalçındağ, Mehmet Selim Orhan, Hasan Orhan ve Cezair Orhan'ın 24 Mayıs 1994'te gözaltına alındığını hatırlattı.
"Şu anda da aramızda bulunan aile üyelerinin karşı çıkması üzerine gelen güvenlik güçleri arasında bulunan üst düzey rütbeli bir asker Orhanları bir adres göstermek üzere yanlarında götürdüklerini ve daha sonra serbest bırakılacaklarını söyledi. Ancak kendilerinden bir daha hiç haber alınamadı."
Kulp'ta bulunan cesetlerden altısıyla ilgili talep olmadığı için kimlik tespiti yapılmadı.
Orhan ailesinin 2002'de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) yaptığı başvuru nedeniyle Türkiye “yaşam hakkını ihlal etmekten” tazminat ödemeye mahkum edilmişti.
Yavuz Ertürk komutanlığındaki Bolu Komando Tugayı'nın operasyonu sırasında gözaltına alınan üç kişinin izine onlarla aynı nezarette kalan Ramazan Akçiçek'in ifadesi üzerine ulaşıldı.
Akçiçek, öldürülen üç kişiyle işkence gördüğü Lice Yatılı İlköğretim Okulu'nda birklikte kaldığını anlattı. (EÜ/GG)