Fotoğraftakiler: Hasan Ocak’ın kardeşi Maside Ocak, Kenan Bilgin’in kardeşi İrfan Bilgin, Kenan Bilgin ile aynı dönemde gözaltında tutulan Cavit Naci Tarhan, Bilgin Ailesi avukatı Kamil Tekin Sürek ve Cumartesi İnsanlarından Rezzan Karaman.
Cumartesi Anneleri/İnsanları, adalet arayışlarının 806. haftasında, 12 Eylül 1994’te Ankara’da gözaltında kaybedilen Kenan Bilgin’in akıbetinin aydınlatılmasını istediler.
806. haftanın açıklamasını yapan Cumartesi İnsanlarından Rezzan Karaman, Kenan Bilgin kaybediliş hikayesine ilişkin şunları söyledi:
“35 yaşındaki Kenan Bilgin, 12 Eylül 1994 tarihinde Ankara Dikmen'deki bir otobüs durağından gözaltına alınarak Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi’ne götürüldü.
Ailesi, avukatları ve İnsan Hakları Derneği Kenan Bilgin’e ulaşmak için girişimlerde bulundu ancak Ankara Emniyeti O’nun gözaltına alındığını inkar etti. Bunun üzerine on bir tanık Kenan Bilgin’i şubede işkencede gördüklerini kamuoyuna açıkladı ayrıca bununla ilgili savcıya ifade verdi.
“Savcı sürgün edildi”
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvuran Bilgin Ailesi, Kenan’ın bulunmasını istedi. Kenan’ı bulmak, faillere ulaşmak için girişimlerde bulunan Ankara Cumhuriyet Savcısı Selahattin Kemaloğlu’nun görevini yapması engellendi ve Ankara’dan sürüldü.
Soruşturmayı devralan savcı Özden Tönük, tanıkların, polisi ve devleti küçük düşürmeye yönelik gerçek dışı iddialarda bulunduğunu içeren 3 sayfalık bir rapor yazarak dosyayı kapattı.
“Dosya AİHM’e taşındı”
İç hukukta sonuç alınamayınca dava AİHM'e taşındı. AİHM yargıçları Ankara’ya gelerek araştırma ve incelemelerde bulundu. Tanıkları, savcıları, polis yetkililerinin ifadelerini aldı. Kenan Bilgin’in tutulduğu gözaltı merkezine giderek tanık beyanlarının mekansal uyumunu kontrol etti.
“AİHM Türkiye’yi mahkum etti”
Mahkeme, Kenan Bilgin’in 12 Eylül 1994 tarihinde güvenlik güçlerince gözaltına alındığını; kendisinin 3 Ekim 1994 tarihine kadar güvenlik güçlerinin elinde bulunduğunu; ancak bu konuda hiçbir kaydın tutulmadığını tespit ederek, Türkiye’yi oybirliği ile mahkûm etti.
“Savcılık, AİHM kararına rağmen inkar etti”
AİHM Bilgin Ailesi’nin iddialarının hiçbir şüpheye yer bırakmayacak kadar açık olduğunu belirtmesine rağmen Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı “Kenan Bilgin’in Ankara Emniyeti’ne bağlı nezarethanelerden birine alındığına dair hiçbir veriye ulaşılamamıştır” demeye devam etti.
“Görevinizi yerine getirin”
Kenan Bilgin’in gözaltında kaybedilişinin 26. yılında bir kez daha adli ve siyasi makamları göreve çağırıyoruz: AİHM kararları devlet açısından bağlayıcıdır. Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararlarına uymaması, hukukun üstünlüğü ilkesini ağır biçimde ihlal etmesi demektir.
Bu ihlale son verin; Kenan Bilgin’in gözaltında işkence ile öldürülmesi ve bedeninin kaybedilmesi ile ilgili etkin bir soruşturma ve kovuşturma yürütülmesini sağlama görevinizi yerine getirin.” (RT)