İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi, "Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi 2011 Yılı Cezaevleri Raporu"nu açıkladı. Rapora göre, bölge cezaevlerinde toplam 1453 hak ihlali yaşandı.
İHD Adana Şubesi, Adana Tabip Odası ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Adana Temsilciliği de yaptıkları ortak açıklamada, hem Pozantı M Tipi Cezaevi'nde hem de diğer cezaevlerinde bulunan çocuklarla ilgili, sistematik olarak "kötü muamele, işkence, taciz" şikayetleri aldıklarını açıkladı.
İHD Diyarbakır Şube Sekreteri Raci Bilici, raporla ilgili yayınladığı açıklamada, devletin ilgili organlarını yaşanan ihlaller hakkında bilgilendirmelerine rağmen adım atılmadığını, dolayısıyla hak ihlallerinden başta Adalet Bakanlığı olmak üzere tüm kurumların sorumlu olduğunu söyledi.
13 kişi hayatını kaybetti
Raporda özellikle hasta tutuklu ve hükümlülerin durumuna dikkat çekiliyor. Antalya Cezaevi'ndeki Gülay Çetin, Midyat Cezaevi'ndeki Şehmus Yalçın, Adana Kürkçüler Cezaevi'nden Latif Bodur ve son olarak Erzurum Cezaevi'nden Mehmet Aras, hapishane koşullarında hızla ilerleyen hastalıkları nedeniyle yaşama veda etti.
Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki cezaevlerinde, hastalığın yanı sıra kayıtlara "intihar" olarak geçen sebeplerle 13 kişi hayatını kaybetti.
İHD, kayıtlarına göre bölge cezaevlerinde, 106'sı ağır olmak üzere 256 hasta bulunduğunu ve acilen önlem alınması gerektiğini açıkladı.
İHD, cezaevlerindeki diğer hak ihlallerini de şöyle sıraladı: Sürekli başka illere yapılan sevkler, tecrit ve izolasyon, disiplin cezaları, haberleşme hakkının engellenmesi...
Bölge cezaevlerinde 599 kişinin uzak illerdeki hapishanelere sevk edildiğini açıklayan İHD, bunun sonucunda aile görüşünün de kısıtlandığına dikkat çekti.
İHD, kendilerine 147 işkence başvurusu yapıldığını söyledi. Ayrıca, verilen disiplin cezalarıyla 38 kişinin aile ve avukat görüşü engellendi, 96 kişi de haberleşme ve iletişim hakkından belirli sürelerle yoksun bırakıldı.
Açıklamada, son üç yılda artan operasyonlarla, cezaevlerindeki doluluk oranının da hayatı zorlaştırdığı ifade edildi.
"Çocuklar hemen tahliye edilmeli"
Adana'dan yapılan açıklamada da benzer hak ihlallerine dikkat çekildi ve özellikle cezaevlerindeki çocuklarla ilgili Adalet Bakanlığı'na yapılan tüm inceleme taleplerinin geri çevrildiği vurgulandı.
Çocuklara kötü muamele ve işkencenin, gözaltına alma sürecinden başladığı ifade edildi.
"Çocuklar gözaltına sürecinden başlayarak hakaret, aşağılama, dayağa maruz kalıyor. Ayrıca öldürme tehdidi ve ellerine silah verilerek fotoğraf çektirilmesi de rastlanan uygulamalardan."
Açıklamada, çocukları hak ihlaline uğrayanların anlatımları da yer aldı:
"Ceyhan Cezaevi'ndeki oğlumu ziyarete gittim. Onu adlilerle aynı koğuşa koymak istemişler, itiraz edince de saldırmışlar. Gördüğümde vücudu morluklar içerisindeydi."
İHD Adana Şubesi, Adana Tabip Odası ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Adana Temsilciliği, Pozantı M Tipi Çocuk Cezaevi'ndeki taciz ve tecavüz iddialarıyla ilgili de şunları söyledi:
"Çocukların, Sincan Cezaevi'nde tek kişilik odalara konularak izole edilmeleri, yaşadıkları travma ile baş başa kalmalarına neden olur. Çocukların bu dönemde yoğun sosyal ve psikolojik desteğe ihtiyaçları var."
"Ayrıca bu çocukların ailelerinin tamamının ekonomik koşulları kötü ve çoğu Adana veya Mersin'de oturuyor. Çocuklarının görüşlerine gitme olanakları iyice azaldı. Bu nedenlerle, tüm çocukların bir an önce tahliye edilmesi ve tedavilerine başlanması gerekir." (AS)
* İHD Diyarbakır Şubesi'nin raporuna buradan ulaşabilirsiniz.