Biamag

biamag

Sayfa 323

BEHİÇ AK yazdı

Karikatürist Eflatun Nuri'nin Düşündürdükleri...

Eflatun'un mizah dolu evreni, yetenek, beceri, başarı, zenginlik değil; yetenek, yoksulluk ve beceriksizlik karışımından oluşurdu. Gerçek mizahçılar hep böyledir... Eflatun gitti. Sonraki kuşaklar, tuhaf bir kararsızlıkla bakacak çizgilerine.

17 Mayıs 2008 Behiç Ak

ŞADİYE DÖNÜMCÜ yorumladı

Kızıl Çam Ağaçları Kurtulupduru, Madenci Gidipduru, Marmarisli Gülüpduru

"Ne konuşacağımızı anlamışsındır" diyen Neşe'ye "Evet! Anahtar kelimeler: Marmaris, çam balı, Osmaniye, mangan madeni, ağaç katliamı, çevre eylemi, hukuksal mücadele. Veee senin gibi düşünenler " deyince gülmeye başladı.

17 Mayıs 2008 Şadiye Dönümcü

YELİZ KIZILARSLAN'dan

Mıgırdiç Margosyan ve Diyarbakır Anılarındaki Kültürel Çeşitlilik

Yazarın kitaplarında anlattığı çocukluğunun Diyarbakır'ı, kültürel çeşitliliğin var olduğu zamanı anlatır. Kürt, Ermeni, Keldani, Süryani ve Yezidiler gibi bugün bir arada yaşadığı bile unutulmak istenen toplumların birliktelik öyküsü...

17 Mayıs 2008 Yeliz Kızılarslan

FÜSUN ÇİÇEKOĞLU yorumladı

Amerikan "Yeşil"i Carriles, Türk "Yeşil"i Yıldırım ve Kenan Evren

Marmaris'in karası Kenan Evren'i ve Türk "Yeşil"ini iyi kötü tanıyoruz hepimiz. Peki, Amerikan "Yeşil"i Luis Posada Carriles kim? Posada Carriles, ömrünü Fidel Castro'yu devirmeye adamış bir devrim sürgünü.

17 Mayıs 2008 Füsun Çiçekoğlu

Tarihe Renkli Bir Sayfa Daha: Homofobiye Karşı Yürüyüş

Bizler, Hüroğlu'nun bir yazıda dediği gibi; "yolların yürümekle aşınmayacağını, ancak yürüyerek aşılacağını" tecrübe etmiş sayısız LGBTT ve dostları, Ankara'nın yollarında yürümek, yürüyerek büyümek, büyüyerek çoğalmak için, hepinizi bugün, 12:00'de Kızılay'da bekliyoruz.

17 Mayıs 2008 Bawer Çakır

ÇİĞDEM MATER yazdı

İşte Böyle Güzelim…

Cinselliği ne kadar konuşabiliyoruz? Bizler, kadınlar cinselliğimizi ne kadar paylaşabiliyoruz? Paylaşmalı mıyız yoksa öğretildiği gibi kapalı kapılar ardında mı yaşamalıyız? Düşünmeye başlamak için bir fırsat var artık, "İşte Böyle Güzelim…"

17 Mayıs 2008 Çiğdem Mater

BERBUCHI BERBERYAN yazdı

1 Mayıs'ta Polislerin "Savaşçılık Oyunu"

Eğer sokak oyunlarının modası geçmiş olmasaydı bugünün çocukları belki "polis savaşı" oyunu oynarlardı. Gerçi artık sokak oyunları da oynanmıyor. Zaten sokaklar güvenli değil. Acaba polisleri 1 Mayıs'ta o kadar insafsız kılan neydi?

10 Mayıs 2008 Bercuhi Berberyan

ÜMİT KURT'un analizi

Orhan Miroğlu Vasıtasıyla Yeniden Kürt Sorunu Üzerine

Kürt meselesinin çözümü noktasında en büyük zaafın etnik milliyetçi Kürtler olduğu ortak kanısı nasıl azımsanmamalıysa; bu sorunun Kürt etno milliyetçiliği ve PKK ayaklarının yanında, bir de Türk milliyetçiliği ayağını da vurgulamak gerek.

10 Mayıs 2008 Ümit Kurt

YELİZ KIZILARSLAN yorumladı

Yaprak Dökümü Dizisinin Güntekin'in Romanından Farkı Ne?

Hızlı bir değişime karşı direnen otoriter ve ideal bir baba portresi çizilir dizide. Bu da, Tanzimat'ın otoritesini kaybeden babası yerine daha ütopik ve muhafazakar bir baba imgesini yerleştirir. Roman, senaryoda bambaşka bir hal alır.

10 Mayıs 2008 Yeliz Kızılarslan

MUSTAFA SÜTLAŞ'la gezerken-38

Baklanın ve Bakla Toplamanın Faydaları...

1 Mayıs'ta yaşadıklarımız, polisin 1 Mayıs'ı adeta "cihat günü"ne çevirmesi, TTB Başkanının, "Ergenekon operasyonu"na nazire yapar gibi, sabahın beşinde gözaltına alınması karşısında dilimin ucuna gelenleri sıralamamak için herkese aynı şeyi söylüyorum: "Gelelim baklanın faydalarına..."

10 Mayıs 2008 Mustafa Sütlaş

ASLI ODMAN'ın değerlendirmesi

Tuzla’da Göstermelik Tedbirler ve Söylemler "Patladı"...

İşçileri 24 saat çalıştırarak, devletin tam desteği, sektörün uluslararası alanda patlamasının ivmesiyle, iş güvenliğine yatırım kelimesini telaffuz bile etmeden sektör büyüyünce, ne oluyor? Kim büyüyor, kim ölüyor?

10 Mayıs 2008 Aslı Odman

ŞEYHMUS DİKEN'den

Amida'da Yaşadım Oldum Olası!

Amida'da yaşadım ben, kendimi bildim bileli. Ömür bu! Vefa ederse ömrüm bundan sonra da Amida'dır vatanım. Yaşayacağım bundan sonra da Amida'da. Uzak diyarlardayken de Amida'da yaşadım...

10 Mayıs 2008 Şeyhmus Diken

MİNE YILDIRIM değerlendirdi

İşkence ve Kötü Muameleye Karşı Mücadelede Yargının Önemi

AİHM'in Bayram Duran kararında gözettiği amaç, yargı sisteminin, ileride benzer ihlalleri önlemek amacıyla "caydırıcı bir etken" olarak işlemesini sağlamak. Çünkü Duran'ı gözaltında öldüren polislerle ilgili yargı gerektiği gibi işlememişti.

10 Mayıs 2008 Mine Yıldırım_

ESRA GEDİK yazdı

Dizilerdeki Kadınlık ve Erkeklik Halleri

Esra Gedik "Yaprak Dökümü"nden "Binbir Gece"ye, "Bıçak Sırtı"ndan "Kavak Yelleri"ne, dizilerde mevcut toplumsal cinsiyet algılarının nasıl yeniden üretildiğini tartışıyor: Ataerkillik, cinsellik, tecavüz, annelik, delikanlılık, heteroseksizm...

10 Mayıs 2008 Esra Gedik

ŞADİYE DÖNÜMCÜ yazdı

Herkesin Anneliği Kendine; Benzemez Kimseninki Bir Diğerine

Annem "herkesin anneliği kendine" derdi. Haklı(ymış); Her annenin kokusu gibi, anneliği de farklı. Sonra salona geri dönüp, duvardaki annemin fotoğrafına bakarken bir kez daha onu ne kadar özlediğimi duyumsuyorum...

10 Mayıs 2008 Şadiye Dönümcü

Bawer ÇAKIR yazdı

Uçan da Kuşlara Değil, Anneme…

Anne ben bir anneler gününde sana “erkekleri sevdiğimi” söylemek istiyorum. Biliyorum, altın yüzük, şık bir elbise, janjanlı bir ayakkabı kadar sevinmeyeceksin ilk anda. Ama inan, sana vermek için en heyecanlandığım hediyem bu...

10 Mayıs 2008 Bawer Çakır

HÜSEYİN AYGÜN'ün yorumu

4 Mayıs 1937'yi, "Dersim Katliamı"nı Hatırlamak

Dünya "tarihsiz halklar"ın tarihiyle yüzleşiyor, Türkiye ise hâlâ dünyaya direniyor. 1938 Dersim Katliamının üzerinden 70 yıl geçti. Dersimlilerin aklından bu trajedi tam 70 yıldır çıkmıyor. Bu tarih yazımında Dersimliler de yerlerini almak istiyor.

10 Mayıs 2008 Hüseyin Aygün

PAMUK YILDIZ'la söyleşi

"Mamak'ta ve Gözaltında Yaşadıklarım 'Hep Aklımda'"

Pamuk Yıldız, "O Hep Aklımda"yı anlatıyor: "Kitap, yaşadığım acıları paylaşmamı ve affedilir kılmamı sağlıyor." Çünkü Yıldız ve arkadaşları Mamak Cezaevinde sistematik olarak artan şiddete maruz kaldılar. Bu yüzden kitap aslında bir dertleşme...

3 Mayıs 2008 Gökçe Gündüç

SEMA TOPBAŞ yazdı

Kitle İletişim Araçlarının Söylem Biçiminde Kadının Yeri

Kimlikler, kendilerini öteki olan üzerinden tarif etmeye çalışırken olumsuz veya olumlu ön eklerini de beraberinde taşıyor. Kadının "erkek olmayan" biçiminde algılanması gibi... Hak haberciliği de, bu karşıtlıklar meselesini, dengelemeye çalışıyor.

3 Mayıs 2008 Sema Topbaş

DERYA ERDEM'in yorumu

Türkiye'nin Batılılaşma / Modernleşme Krizi

Türkiye, Kemalist modernleşme projesinin yarattığı açmazlarla başedemiyor. Geleneksel ulusalcı söylemlerin dolaşımda olduğu, geleneğin rasyonelleştirildiği, Türkiye'de mevcut yapıyı "yarı-modern" olarak tanımlamak mümkün.

3 Mayıs 2008 Derya Erdem

AZAT GÜNDOĞAN'ı analizi

Şimdi ve Burada: Şehirleri Geri Almak, An(ı)lara Sahip Çıkmak

Şehir, sadece kapitalizmin mağarası, bizleri topluca kapattığı bir kafes değil, umudun, dayanışmanın da mekanı. Dolayısıyla şehre olan hakkımızı talep etmeli ve şehrimizi, tüm an(ı)larıyla geri almalıyız, coplara, biber gazına inat.

3 Mayıs 2008 Azat Gündoğan

Yeliz KIZILARSLAN yazdı

James Joyce ve Eveline

Kutsal ve de mahrem içerisi olan evin, mahrumiyet alanına dönüştüğü bu öyküde; İngiliz egemenliğindeki İrlanda’nın politik alandaki yokluğu ve yoksunluğu, geri dönemeyen özne Eveline’nin kusurlu kadın imgesinde sembolize edilir.

3 Mayıs 2008 Yeliz Kızılarslan

KETENCOĞLU'nun "İzmir Hatırası"

Uçun Kuşlar Uçun "Cavır İzmir"e Doğru

Ketencoğlu eski İzmir'in zengin ve karmaşık müzik geleneğini bizlere bütünlüklü olarak sunma amacıyla yola çıktığını söylüyor. Albümdeki ezgiler insana daha ilk dinleyişinde tanıdık geliyor. Söz müziğin ve yollar sizin olsun.

3 Mayıs 2008 Şadiye Dönümcü

KEREM KABADAYI yazdı

1 Mayıs'ta AKP'nin Korkudan Solmuş Neoliberal Yüzü Teşhir Oldu

AKP'nin sadece "türban" için özgürlük istediği iddiası, ne yazık ki 1 Mayıs'ta yaşanan vahşeti topluma açıklamakta yetersiz kalan bir saptama. AKP iktidarı, sermaye birikimi dışında neredeyse hiçbir şey için özgürlük istemiyor.

3 Mayıs 2008 Kerem Kabadayı

FÜSUN ÖZBİLGEN yorumladı

Ergenekon'un Bir Numarasını Biliyoruz

Eğer otoriter ceberrut bir devlet ve bu devletin aygıtlarının tüm yaptıklarına kol kanat geren bir numaralı başbakanlarımız olmazsa, Ergenekon adı altında devlet içinde devlet gibi bir örgütlenme bir ay bile yaşayabilir mi sanıyorsunuz?

3 Mayıs 2008 Füsun Özbilgen

MUSTAFA SÜTLAŞ'la gezerken-37

Ülkemizde Yaşanan "Vatandaşlık Halleri"

"Düzene muhalif" ya da iktidara uzak, dışında olanların kurduğu örgütlerin başlarına nelerin geldiğini öğrenmek isterseniz "Vatandaşlık Halleri"ni izlemelisiniz. Mahçupyan, filmin, sorunları sosyolojik bir boyutta ele aldığını söylüyor...

3 Mayıs 2008 Mustafa Sütlaş

DR. BAYKAL'la söyleşi

İşkencenin Utancı, Mücadelenin Gururu

TİHV'in hazırladığı kaynak kitap, İşkence Atlası'nın yazarlarından Dr. Baykal, son yıllarda şiddetin yine eskisi gibi pervasızca kullanıldığını söyledi. Çünkü işkenceciler cezasız kalıyor. Ama onlarla mücadele eden yüzlerce insan var.

3 Mayıs 2008 Erhan Üstündağ

ŞEYHMUS DİKEN anlatıyor

O İşçi Sınıfına da Düşman

Yakama kızıl bir rozet gül iliştirip Diyarbakır Dağkapı Meydanı'nda 1 Mayıs nedeniyle basın açıklaması yapacak emekçilerin arasına karıştım. 32 yıl arayla katıldığım ikinci 1 Mayıs oldu, 2008'in 1 Mayıs'ı.

3 Mayıs 2008 Şeyhmus Diken

ERTUĞRUL GÜRCAN'ın yorumu

1 Mayıs’taki Şiddetin Düşündürdükleri

AİHM'e 1 Mayıs'la ilgili bir dava açıldığı taktirde mahkemeden ağır ifadelerle bezenmiş bir karar çıkacak. Çünkü insan hakları hukuku ve demokratik siyasal oyunun kuralları çiğnendi. İhlaller, AKP'nin kapatma davasından sonraki paniğine bağlanabilir.

3 Mayıs 2008 Ertuğrul Cenk Gürcan

ÇİĞDEM KUDİAKİ'den deneme

"Egom Törpülendi" Veya "Boyumun Ölçüsünü Aldım"

"Ego", bir yaz günü "bana dağlardan kar taşıyın, kızak kayacağım" diyen kaprisli "id"le "sen asla kızak kayabilecek kadar becerikli değilsin" diyen bir "süperego" arasında kalmamışsa, dinlenmişse, törpülenmesine de gerek kalmaz.

26 Nisan 2008 Çiğdem Cordan Kudiaki

Bawer ÇAKIR yazdı

1 Mayıııııs! 1 Mayıııııs! İşçinin, Emekçinin, Eşcinselin "DE" Bayramı

1 Mayıs sömürülen emeğin olduğu kadar görünmeyen emeğin de bayramı. Fabrikalarda, tekstil atölyelerinde, barlarda, evlerde, sokaklarda, devlet dairelerinde çalışan lezbiyen, gey, biseksüel, travesti ve transseksüelin de bayramı.

26 Nisan 2008 Bawer Çakır

ŞEYHMUS DİKEN'den

"Ankara Kritercisi"ne Demokrasi Dersi

Tanrıkulu’nun, başbakanın üslupsuz tavrına karşılık geliştirdiği tavır; sözün bittiği yere şeddeli bir nokta koyma. İçeride kalan AKP'li vekiller Erdoğan'ın Tanrıkulu aleyhine laflarını dinlemeseydi muktedirlerin politik kararları başka türlü olurdu.

26 Nisan 2008 Şeyhmus Diken