Torino Film Festivalinde boy göstermiş olan Bizi Kimse Yargılayamaz belgeseli, isyankâr bir neslin devrimci harekete nasıl temel oluşturduğunu da bir kez daha gözümüze sokuyor.

Irak Kürdistanı’na muhalefeti kazandıran Goran, şimdi iki önemli zorlukla karşı karşıya: Lideriyle yaşayıp lideriyle ölen bir siyasi oluşum olmayacağını kanıtlamak ve Kürdistan’da demokratik muhalefeti ayakta tutmak.

Ermeni Soykırımı filmografisi açısından 2017 “bereketli” geçiyor. Bir yanda soykırımı anlatan The Promise/Söz, diğer yanda inkar politikalarının izinde The Ottoman Lieutenant/Osmanlı Subayı…

Aslan Asker Şvayk'ın her kesimden ortalama vatandaşı düşündürmek açısından birebir ve bir artısı var: Güldürüyor!

Yaşanan her vaka bir insan hikâyesi iken, kiminden hiç haberdar olamıyor kiminden de bir üçüncü sayfa haberi çıkarıyoruz. Antabus oyunu işte tam burada başlıyor.

“Ölüm mekanizmaları” kurularak insanların yaşama hakkının elinden alınmaya çalışıldığı günlerde emeğiyle, hakkıyla, onuruyla insanca yaşayabilmek için yüreğini ortaya koydu Nuriye ve Semih hoca.

Cizre’de cesedi dondurucuda saklanan Cemile, 10 Ekim Katliamından Veysel, cesedi sahile vuran Alan, Gazze’de çocuk parkındaki patlamada ölen Jamal. Bu 4 çocuk ölmeselerdi, büyümüş olsalardı, hayatları nasıl olabilirdi?

Toz filminin yönetmeni Gözde Kural'la filmi ve genç bir kadının hayatın neresinde durması gerektiğini bulmaya çalışırken yaptığı kişisel yolculuğu konuştuk.

Ülkenin sosyal hizmet politikalarının oluşmasında yer alan Prof. Dr. Sema Kut, "Yaşam devam ediyor ve yaşamak güzel. Evet, yaşam güzel de inkar edemediğimiz bir gerçek var; gitmek" derdi.

Sibel Öz’ün “Serçeler Ölürse” öykü kitabını okuduğumda, Suruç’tan itibaren hayatımız serçe mezarlığına dönmüştü. Kitap, yaşamın, tanıklığa taşınan ortaklığının ve aksayan ritminin de yaşamaya dair olduğunu hatırlamamı sağladı.

Tarihte geriye dönüş olmaz. Geçmiş hayaliyle yaşamak politikacı için zaaftır. Bu sebeple özet: Süreç yeniden başlayacaksa, yepyeni bir süreç olacak ve Dolmabahçe bir tarafta kalacak, ondan dersler çıkarılacak.

Kadıköy’ün kalabalıklaşmasının görebildiğim en önemli sebeplerden biri insanların daha özgür hareket edebildikleri bir yer olması. Kadıköy taşıyor ve hatta kusacak, kusamıyor. Bunu gören emlak piyasasının ağzı sulanıyor, bunu gören işletme sahiplerinin gözleri dönüyor.