Sabahın erken saatlerinde okuduğum bir haber sonrası yazmaya karar verdiğim bu yazımı yazmak için oturduğumda benzer bir olayın daha gerçekleştiğini, gerçek anlamda içim sızlayarak öğrendim.
Siirt'in Çal mahallesinde devriye gezen zırhlı polis aracı, kardeşi ile el ele sokakta bekleyen 7 yaşındaki Felek Batur’u ezerek ölümüne neden oldu. Mahalle sakinleri tarafından Siirt Devlet Hastanesi'ne götürüldüğünde yapılan müdahalelere yanıt vermedi. Kardeşi (13) yara almadan kurtuldu.
Baba Cemal Batur, kızının bir fotoğrafı dahi olmadığını söyledi.
Bir fotoğrafı bile olmayan, okul çağına yeni gelmiş, her şeyden habersiz, kardeşinin elinden tutarak sokakta bekleyen bir kız çocuğu...
Zırhlı aracın tekerleri altında eziliyor.
Çocuklar, çocuklarımız, ya boyundan büyük, yaşından fazla kurşunlarla, ya bombalarla ya da zırhlı araçlarla yaşamlarından oluyorlar.
Koruyamıyoruz!
Ne yazık ki gerçeklik bu kadar acı, bu kadar insanlık dışı.
Gerçek olmaması gerektiği kadar gerçek…
Hastane yolunda üç kez sedyeden düştü
Yazıyı yazmama neden olan olay ise 19 Ekim sabahı, Birlis’in Hizan ilçesinde gerçekleşmişti. 55 yaşındaki Gülten Yaraşlı, aile ziyareti için Tatvan – Hizan karayolunda yürürken zırhlı araç çarpması sonucu ağır yaralanıyor!
Kendisine çarpan zırhlı araçla Hizan devlet hastanesine götürülen Yaraşlı, buradan ambulansla Tatvan hastanesine götürülürken, sedyeye bağlanmaması nedeniyle üç kez sedyeden düşüyor.
Evet, üç kez düşüyor; sedyeden düşüyor!
İlk ambulansa koyduklarında, birinci kez düştüğünde, ikinci kez düştüğünde bağlamıyorlar, adeta ölmesini istiyorlar, adeta bağlanmasın diye emir almışlar sanki!
İnsanlığın bittiğini ispat etmeye çalışıyorlarmış gibi davranıyorlar!
Ve bunu yapanlar, insan yaşamını kurtarmak için eğitim almış sağlık görevlileri!
Gülten Yaraşlı 20 Ekim akşamı kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.
O kadar çok zırhlı araç ölümleri yaşadık ki sanki yaşamımızın ve ölümümüzün doğal parçası haline geldi.
En az 20 ölüm
Son bir yılda 4 yaşından 85 yaşına kadar en az 20 insan yaşamını yitirdi, zırhlı araçların kontrolsüz kullanılması, araç sürücülerinin cezasız kalması nedenleriyle!
Basına yansıyanlar haberlerden bulabildiklerim kadarıyla son bir yılda yaşanan Zırhlı araç ölümlerini şöyle sıralayabilirim;
* Diyarbakır’ın Lice ilçesine bağlı Fis ovasında 18 Haziran’da polise ait zırhlı aracın çarpması sonucu katliam gibi bir kaza yaşanmış, kazada, özel harekat polislerini taşıyan midibüsün, yolcu minibüsüne çarpması sonucu yaşamını yitiren iki sivil yurttaşın taziyesinden dönen Mahmut Öner (74), Mevlüt Dağtaş (64), Abdulhamit Dağtaş (63), Fikri Demirbaş (53) ve Zeynep Demirbaş (76) hayatını kaybetmişti.
* Diyarbakır Lice’de 14 Haziran’da Pakize Hazar, sokak ortasında polise ait zırhlı aracın çarpması sonucu yaşamını yitirmiş, dava dosyasında Jandarma Hazar’ı “Dikkatsiz ve tedbirsiz” görürken, Adlı Tıp Kurumu (ATK) ise uzman çavuşu yüzde 100 kusurlu görmüştü.
* Diyarbakır’ın Ofis semtinde 27 Nisan 2016 tarihinde zırhlı aracın çarpması sonucu 55 yaşındaki Hatun Elhuman hayatını kaybetmişti.
* Mardin’in Dargeçit ilçesinde 9 Şubat 2017’de 7 yaşındaki Berfin Dilek, zırhlı polis aracın çarpması sonucu yaşamını yitirmişti.
* Van’da 28 Nisan’da zırhlı polis aracının çarptığı 2 yurttaştan Sami Uçan kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirmişti.
* Diyarbakır-Bingöl Karayolu’nda 19 Haziran’da özel harekat polislerini taşıyan zırhlı polis aracı, bir yolcu minibüsüne çarpmış. Araç şoförü Remzi Menteşe ile ismi öğrenilemeyen 8-10 yaşlarında bir çocuk yaşamını yitirmişti.
* Van merkezde 24 Temmuz’da İpekyolu İlçe Emniyet Müdürlüğü önünde kirpi tipi zırhlı aracın ezdiği 4 yaşındaki Taha Kılıç hayatını kaybetmişti.
* Şırnak’ın Silopi ilçesine bağlı Karşıyaka mahallesinde 3 Nisan gecesi polisin kullandığı panzer, bir evin duvarını yıkarak içeri girdiği olayda içerde uyuyan 7 yaşındaki Muhammet ve 6 yaşındaki Furkan Yıldırım kardeşler hayatını kaybetmiş. zırhlı araç sürücüsü polis görülen son duruşmada tahliye edilmişti.
* Şırnak'ın İdil ilçesinde 21 Mart’ta Cizre’ye giden sivil bir otomobile zırhlı araç çarpmış, otomobilde bulunan Okan İnce, Bahadır Beyazlıoğlu ve ismi öğrenilemeyen bir kişi yaşamını yitirmişti.
* Cizre’de 24 Ekim’de evlerinin bulunduğu sokakta oynarken zırhlı polis aracı 5 yaşındaki Hakan Sarak’ı ezerek öldürmüştü.
* Siirt-Batman yolu üzerinde 4 Mart’ta Kerem Arslan, zırhlı araç altında kalarak yaşamını yitirmişti.
* Dersim Seyid Rıza Meydanı’nda 6 Eylül 2016’da zırhlı araç 73 yaşındaki Naciye Özdemir’i ezerek öldürmüştü.
TIKLAYIN - CHP Zırhlı Araçların Neden Olduğu Ölümler Raporunu Açıkladı
Her geçen gün bunlara yenileri ekleniyor.
Bu tür kazalar çoğunlukla Doğu ve Güneydoğu’da meydana geliyor.
Cezasızlık, gerekli özeni göstermeyi de engelliyor, zırhlı araç kullanıcıları korunup kollanıyor, en fazla birkaç gün içeride tutulduktan sonra salıveriliyor, haklarında kazayla ilgili ceza almayacak şekilde raporlar düzenleniyor.
Normal trafik kazalarında bile en az birkaç yıl ceza alınabilecek durumlarda, zırhlı araç kullanıcıları görevlerine devam ediyor.
Bu durum sadece zırhlı araç kullanıcıları için geçerli değil. Ölümle sonuçlanan bir çok polis vakası da aynı şekilde cezasızlıkla ödüllendirilerek adeta özendiriliyor.
Polisler alenen, sokak ortasında insanları dövebiliyor, öldürebiliyor, işkence edebiliyor.
Adaletin işlemesi/işletilmesi gerekiyor ki böyle devam etmesi hiç de olumlu sonuçlar çıkarmayacaktır.
Adaletin işlememesi toplumsal gerginlikleri yaratır ki bu da bireylerin kendi adaletlerini uygulamayı beraberinde getirerek kaosun yaratılmasına neden olur.
Adalet bir an önce, herkese, rütbe veya kimliğe bakılmadan eşit şekilde sağlanmak zorundadır.
Bu acil bir gereksinim ve zorunluluktur… (NT/HK)