Türk Silahlı Kuvvetleri, uluslararası diplomasi kurallarını iyi bilir ve eğer fazla zorlanmazsa ABDli bir devlet adamına doğrudan cevap vermez. Ama iç politikada böyle kurallar olmadığı için kendisini ilgilendiren dolaylı-dolaysız bütün konularda hemen cevap yetiştirilir.
Türkiye ABD İttifakı
Türkiye, Amerika Birleşik Devletlerinin (ABD) bir müttefiki olarak müttefik olmasının gereklerini yerine getirmek durumundaydı. Bunu yerine getirmedi.
Getirmediği gibi, ABDnin Irak politikasında yönlendirici olmak istedi.
Kendisinden istenmediği halde ısrarla Kuzey Iraka asker çıkarmak istedi.
Kendince birtakım kırmızı çizgiler ileri sürdü.
Irakta üniter devlet kurulmalı, dedi.
Federasyon olmaz, dedi. Türkmenler için hamilik istedi.
Yeni kurulacak Irak rejimini tespit etmeye çalıştı.
Kendi sorunlarını çözemezken veya çözüm için bir çabaya sahip değilken bölgesel sorunların çözümünde söz sahibi olmak istedi.
Kürtler üzerinde kendi geleneksel politikasını uygulamakta ısrar etti.
Kendisi olmadan ABDnin bölgede askeri bir harekâta girişemeyeceğini varsaydı. İşler umduğu gibi gelişmedi.
ABD bildiğini yaptı ve Türkiye olmadan da yapmak istediklerini yaptığını gösterdi.
Sonuç, askeri operasyon ABDnin hedeflediği gibi gerçekleşti ve Türkiyenin düşündüğü gibi oluşmadı.
İncirlik Üssü
Türkiye bu ABD üssünün kullanımını, kendi iradesindeymiş gibi ele aldı. Oysa bu üs Türkiyenin rızasıyla kurulmuştu ve yeni bir olay değildi; 50 yıldır oradaydı ve gerektiğinde kullanılmak üzere ABD tarafından tesis edilmişti.
Ne oldu?
Bu askeri operasyon sürecinde tezkere TBMMden geçmedi; İncirlik üssü kullanılamadı. ABD şimdi bu üssü Türkiyeden taşımayı da düşünüyor.
ABD, şu anda işgal ettiği Irak topraklarında yeni üsler kurabilir.
Artık Orta Doğuyu kontrol etmek için üs kiralamasını gerektirecek bir durumu kalmadı
Doğu Avrupada, Kafkaslarda ve Orta Asyada bir çok yeni müttefik edindi.
Türkiye Gerçekte Ne İste(me)di?
Türkiye Hükümeti, ancak Türk Silahlı Kuvvetlerinin de Kuzey Iraka girmesi koşuluyla bu izni vermek istedi...
Bu tutum TBMMde bir kargaşa yaşanmasına neden oldu; sonunda hükümet, TBMMden bu yönde bir karar çıkarılmasını başaramadı.
ABD askerlerinin yanı sıra Türk askerinin de Iraka girmesini istedi, ama bunu ayrı ayrı tezkereler ile meclisten geçirmeyi göze alamadı.
Çünkü bu teklif başta Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) liderinin desteği olmak üzere büyük bir ekseriyetle meclisten geçebilirdi; fakat bu kez içinde ABD yer almadığı bir Türk askeri operasyonu kararı çıkacaktı; bunun gerekçesi bulunamayacağı gibi tam bir skandal yolu açılacaktı.
Hükümet bunu göze alamadı ve tezkereyi ancak reddedilen biçimiyle meclise sundu; tabii ki reddedildi.
TBMMde tezkereye ret diyenler katliama karşı çıktıklarından, barış yanlısı olduklarından değil, büyük ölçüde milliyetçi ve muhafazakarlıkları nedeniyle böyle oy kullandılar.
Aslında hükümet bir şeyleri yapmak istemiyordu ve gerçekte bu şeylerin ne olması gerektiğini, neler yapmak istemediğini de net olarak bilemiyordu.
Türkiye, yaptıklarını bilerek yapmadı ama bu savaşa doğrudan girmemekle iyi bir şey yaptı
Daha doğrusu Kürtlerin tepkilerine rağmen Kuzey Iraka girerek Kürtlerle bir çatışmaya girmemesi iyi oldu...
Bir şey yapmamak isterlerken, iradeleri dışında iyi bir şey çıktı ortaya
ABDnin Müttefiki Hükümet mi, Ordu mu?
Geçen yıl Milli Güvenlik Kurulu (MGK) Genel Sekreteri Avrupa Birliği (AB) karşıtı bir söylem olarak, Türkiyenin İran ve Rusya ile bir dostluk ve ittifak kurabileceğinin doğru olacağından söz etti..
ABD yöneticileri de, herkes gibi bunu duymuşturlar her halde...
ABDnin ittifakı şirketlerle değildi ki, elbette ki orduylaydı.
Sanırım yeni gelişmelerde bunların hepsi dikkate alındı.
Türkiye-ABD ittifakı, askeri bir ittifaktır. ABDnin müttefiki Türkiye Cumhuriyeti (TC) hükümetlerinden ziyade Türk Silahlı Kuvvetleridir; TC Ordusudur.
Bu bakımdan ABD sözcüleri, Türk Ordusunun önderliğini ileri sürdüler.
Türkiye de Genel Kurmay Başkanı veya Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterinin açıklaması başbakan açıklamasından daha önemli bulunur. Başbakan Avrupa Birliğine girmek istediğini veya herhangi bir devlet politikası hakkında bir şeyler söyler ve bu açıklama sıradan ve fazla önemli olmayan rutin bir açıklama gibi görülür.
Oysa aynı şeyleri MGK Genel Sekreteri söylediğinde kesinlikle bu işin gerçekleşeceği düşünülür.
Türkiye Olayı Kavrayamadı
Türkiye bütün Avrupa Birliği içinde yer alma çabalarına rağmen üçüncü dünyacılıktan kurtulamamıştır...
Türkiye bölgesel politikası itibarı ile olan biten durumu henüz net olarak kavrayabilmiş değil
Saddamın son günlerinde Bağdata devlet bakanı ve 300 iş adamı gidiyor.
Saddamın Irakı ile iyi ilişkiler kurulması için çalışmalara girişiliyordu.
Şimdi Sovyetler Birliği gibi bir tehlike yok. Türkiyenin eskisi gibi bölgesel bir stratejik önemi kalmadı Artık Irak ABD toprağı oldu; Gürcistan ve bütün Doğu Avrupa ülkeleri Amerikan toprağından faksız... Polonya Iraka barış gücü gönderiyor..
ABD, Suriyeyi uyarırken Türkiye Suriye ile görüşüyor, Suriye ve İranla sıcak diplomasi başlatıyor.
Hala soğuk savaş ve öncesindeki dönemdeymiş gibi yaşıyor; hala kendisini bölge için taşıdığı jeopolitik önemine inandırmaya çalışıyor...
Bütün bunlar, başta ABD olmak üzere kimsenin gözünden kaçacak şeyler değildi elbette....
Bütün bunlardan sonra elbette ki, Türkiye ABD ilişkileri de ciddi bir yara aldı.
Türkiye Nereye?
Son günlerde, adeta bir düğmeye basılmışçasına bazı senaryolar sahnelenmekte.
Devlet büyükleri, devlet törenlerini boykot ediyor.
Medya, oyundaki rolünü oymaya hazır gibi...
Muhalefet Partisi, kendisine ait bir iktidarın, hükümetteki parti tarafından gasp edilmiş olduğu gibi bir davranış içinde...
İmralıdan taraftarlara Kemalizme sahip çıkılması mesajları iletiliyor.
Kemalist gençler üniversitelerde hiç de yeni olmayan provokasyonlarla çatışmalara girişiyorlar...
Eğer hükümet bütün bu gelişmeler göremez ve pasif kalırsa, Türkiye içe kapanıp daha çok kendine benzemeye başlayacak ve üçüncü dünyaya daha fazla yaklaşacak; bu da hükümetin sonu olacaktır.
Ya da sivil ve uluslar arası destekler sağlayıp, modern dünyaya yaklaşmaya çalışacak, şeffaflaşacak ve AB sürecine daha fazla uyum sağlama yolunu seçecektir....
İkincisi için hala şans var. (ÜF/NM)