"Kadın hikayeleri anlatan tek kişilik bir oyun izlemek ister misiniz?" desem, "Şu kapanma döneminde tiyatroya nasıl gidelim ki?" ya da "Ekrandan da tiyatro izlenir mi?" diyeceksiniz muhtemelen.
2 Mayıs'ta zoom üzerinden izlediğim olağanüstü performansı için Ayşe Lebriz'e teşekkür ile başlayayım.
Ayşe Lebriz Berkem'in oynadığı "'Hikayelerimiz" oyunu, Ayfer Tunç'un "Fehime" adlı kız çocuğunun, kendisinin yazdığı "Gülfer" ile Duygu Asena'nın "Nur ya da Yalan" adlı kadınlarının hikayelerini aktarıyor.
Bu üç öyküyü Süreyya Karacabey'in yazdığı "Kadın Savaşı Baladı" ile, kadınlara özgü çok eski bir uygulama olan dilek ağacına bez bağlayarak okunan bir metinle bağlıyor birbirine. Kadınların direniş öyküsüne dönüştürüyor böylece. Oyunda kız-erkek çocuklara tacizi, erkekler tarafından uygulanan fiziki erkek şiddeti ve duygusal şiddeti ve kadınların tepkilerini, çaresizliklerini, suskunluklarını, dirençlerini canlandırıyor.
Türkiyeli kadınların İstanbul Sözleşmesi'nin uygulanması için verdikleri mücadelenin, İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılmaması, imzanın geri çekilmemesi mücadelesine evrildiği şu aşamada bu oyun bu sözleşmenin kadınlar ve çocuklar için, LGBTİ+'lar için neden hayati olduğunu aktaran kısacık bir kesit.
Eksik yaşama sürülenler
Ayşe Lebriz Berkem erkeklerin aşağıladığı, dövdüğü, yaraladığı, sakat bıraktığı, taciz ve tecavüz ettiği, öldürdüğü kadınların sayılara dönüştüğü günümüzde canlandırdığı üç kadın üzerinden toplumsal cinsiyet kalıpları yüzünden eşitsiz, eksik bir yaşam sürenlerin hikayelerini umuda bağlıyor.
Zeynep Erdem'e ait sade dekor ve kostümleri de çok beğendim. Berkem'in kurucusu olduğu Biteatral'in http://biteatral-biteatral.blogspot.com/ projesi olarak ilk gösterimi 21 Ocak'ta yapılan, 4 Nisan ve 18 Nisan'da seyirciyle buluşan oyunu Gülçin Gülan’ın haberini Cumhuriyet'te okumuştum.
Dijital tiyatronun iyi yanları
Tiyatroyu bilgisayar ekranında izlemenin bir değil birkaç olumlu yanı olduğunu fark ettim dün, evimde ekran başında Ayşe Lebriz Berkem'in "Hikayelerimiz" oyununu izlerken.
İlki oyuncuyu ekranda öyle yakından izleyebiliyorsunuz ki mimiklerini, gözlerini, duygulanımlarını birebir yaşıyorsunuz.
En ön sıradan bile izleseniz göremeyeceğiniz kadar yakınsınız oyuncuya, arkadaş sohbetine hasret kaldığımız günümüzde derdini aktaran bir arkadaşınız var sanki karşınızda.
İkincisi evinizde yalnızsanız, ön sırada ya da yanınızda oturanların hareketleri, fısıldaşmaları ile bölünmeden, dikkatiniz dağılmadan oyuna konsantre olabiliyorsunuz.
En son ve en güzel yanlarından biri de oyunun sonunda izleyiciler olarak oyuncuya teşekkür etme, soru sorma, izlenimlerinizi paylaşma fırsatı vermesi. ''İzleyerek yalnızlığımıza şifa oluyorsunuz'' diyor Ayşe Hanım, aslında hepimiz birbirimi
En güzeli de izleme fırsatını kaçırmadınız. İstanbul'da olmanız da gerekli değil, Türkiye’nin herhangi bir yerinden ya da yurtdışından izleyebilirsiniz.zin şifasıyız ve bu oyun sonrası söyleşmeler de şifaya dahil.
16 Mayıs'ta tekrar
16 Mayıs'ta yeni bir gösterim var, izlendiği sürece iki haftada bir sürdüreceği söylendi. Biletleri Mobilet'den alabiliyorsunuz.
"İstanbul Sözleşmesi Yaşatır" mücadelesinin kadınlar ve çocuklar için ne anlama geldiğini gösterenlere, kadınların şiddete karşı direnişlerini aktaranlara, sevgi ve saygıyla.
(FE/ NÖ)