Cumhurbaşkanı Ahmet yazısında Avrupa Birliği Konseyi'nce kabul edilen "Türkiye 2003 Yılı Katılım Ortaklığı Necdet Sezer, Türkiye Büyük Millet Meclisince (TBMM) 19 Haziran 2003te kabul edilen 4903 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun"u, Terörle Mücadele Yasasının 8. maddesinin kaldırdığından bir kez daha görüşülmesi için 30 Haziran 2003 tarihinde Meclise geri göndermişti.
Sayın Sezer; geri çevirme Belgesi"ne atıf yapmaktadır. Bu belgenin "Güçlendirilmiş Siyasi Diyalog ve Siyasi Kriterler" bölümünde de belirtildiği gibi; basın özgürlüğü de dahil olmak üzere, anlatım özgürlüğü ile ilgili reformların sürdürülmesi ve uygulanmasının; Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesindeki (AİHM) ölçütlere uygun gerçekleştirilmesinden yanadır.
Bu çerçevede Terörle Mücadele Kanununun (TMK) 8. maddesinin kaldırılıp kaldırılmayacağının Meclis tarafından yapılacak yasada yeniden değerlendirilmesini istemiştir. Özellikle propaganda suçunun "terör yöntemlerine başvurmayı özendirecek" biçimde işlenmesi durumunda böyle bir suçun cezasız kalması sonucundan endişe duymuştur. Anayasa Mahkemesi kararında da belirtildiği gibi Cumhurbaşkanının görüşüne göre; ülke ve ulus bütünlüğünü bozucu eylemlere karşı gerekli önlemleri almak Devlet'e Anayasa ile verilmiş bir görev niteliğindedir. Alınacak önlemlerin, amaçla orantılı olmak koşuluyla, düşünce ve anlatım özgürlüğünün normal sınırlaması sayılacağı ve bu nedenle de Anayasal kuralların gereği olarak TMKnın 8. maddesinin tümüyle yürürlükten kaldırılması yerine, uluslararası hukukla da uyumlu duruma getirilerek korunması en uygun yöntem olacaktır.
Ayrıca Sayın Cumhurbaşkanı: AİHMde, Sözleşme'nin 10. maddesine ilişkin kararlarında, gereksinimin ikna edici biçimde ortaya konulması durumunda sınırlamanın kabul edilebileceğini ve bu maddenin 2. fıkrasındaki "zorunlu" sıfatının, zorlayıcı toplumsal gereksinimi anlattığını vurgulamaktadır. Bu ölçütler karşısında, 8. maddesinin kimi daraltıcı koşullar konularak korunması uluslararası hukuka da aykırı olmayacaktır. Nitekim yasanın gerekçesi de Cumhurbaşkanının bu görüşünü doğrulamaktadır.
Ayrıca Cumhurbaşkanının belirttiği gibi 8 inci maddenin kaldırılmasıyla doğacak boşluğun Türk Ceza Kanununun (TCK) 311 ve 312. maddeleriyle doldurulabileceği görüşü hukuka aykırıdır. Çünkü propagandanın tanımına göre, terör ve şiddet ya da bunlara teşvik içermeyen ve yalnızca ülke bütünlüğüne yönelik olumsuz propagandadan ya da bu çerçevede toplantı, gösteri ve yürüyüş yapmaktan ibaret olan eylemlere, TCKnın suç işlemeye tahrik, korku ve panik yaratma amacıyla tehdit" suçunu düzenleyen 311. maddesi uygulanamaz.
Türk Ceza Yasası'nın 312. maddesi, ırk farklılığına dayanarak halkı birbirine kamu düzeni için tehlikeli olabilecek biçimde düşmanlığa ya da kin beslemeye alenen tahrik suçunu düzenlemektedir. Yasaklanan eylem, halkı hangi nedenle olursa olsun birbirine karşı kin ve düşmanlığa tahrik etmektir. Bu maddedeki özel kasıt "kin ve düşmanlığa tahrik"tir. 8. maddede yer alan özel kasıt, "Devlet'in ülkesi ve ulusuyla bölünmez bütünlüğünü bozmak"tır. Bu yönde yapılan her propagandanın, mutlaka halkı birbirine karşı kin ve düşmanlığa tahrik etmesi gerekmez. O nedenle 8. maddesinin kaldırılmasından doğan boşluğun, suç öğeleri farklı olduğu için TCKnın 312. maddesiyle doldurulması olanaklı gözükmemektedir. Sayın Cumhurbaşkanı bu görüşünde haklıdır.
Sayın Cumhurbaşkanına göre; eğer 8. madde yürürlükten kaldırılırsa; Anayasa'nın 14. maddesindeki temel hak ve özgürlüklerin anlatım özgürlüğü yönünden kötüye kullanılması yasağı tümüyle yaptırımsız kalacaktır. O bakımdan Terörle Mücadele Yasası'nın 8. maddesinin uluslararası ilişkiler yönünden yaratacağı sorunun, bu maddede yapılacak değişiklikle aşılabileceği düşüncesindedir. Geri çevirme yazısında yer alan gerekçelere göre; 3713 sayılı Yasa'nın 8. maddesinin kaldırılmasının Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin varlığı ve Devlet'in ülkesi ve ulusuyla bölünmez bütünlüğü yönünden önemli sakıncalar yaratması güçlü bir olasılık olarak ortaya çıkmaktadır.
TBMM Adalet Komisyonu geri çevirme gerekçelerinin içeriğine katılmakla birlikte hukuksal boşlukla ilgili yasal düzenlemelerin ileride yapılabileceğini kabul ederek, 6 ıncı Uyum Paketi denilen yasayı herhangi bir değişiklik yapmadan yeniden Meclise göndermiştir. Bu kez Mecliste yeniden görüşülerek ve yine virgülü değişmeden geçen 15.07 2003 kabul tarihli 4928 sayılı Yasa 19.07.2003 günlü Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu yasaya göre 12.4.1991 kabul tarihli TMYnin 8. maddesi yürürlükten kaldırılmıştır.
12 yıl 3 ay 7 gün yürürlükte kalarak uygulanan ve Türkiyenin demokratikleşmesi yolunda çok sorun yaratan Terörle Mücadele Yasasının 8 inci maddesi yürürlükten kaldırılmıştır. Bundan böyle bu maddenin geride bıraktığı sorunlar için uygulamada önemli sakıncalar yaratacak güçlü olasılıklar yaratmadan ve yargıda sorun çıkarmadan yol almak gerekiyor. (Fİ/NM)