Savaş sanayisinde yapay zeka kullanımı üzerine araştırma ve geliştirme çalışmaları yapan ülkeler listesine ABD, Rusya, Çin ve İsrail’in ardından Güney Kore de dahil oldu. Güney Kore’de yapay zeka üzerine çalışmalar yürüten bir araştırma üniversitesi olan Kore Gelişmiş Bilim ve Teknoloji Kurumu (KAIST), Şubat ayında savunma şirketi olan Hanwha Systems ile “küresel silahlanma yarışına katılmak” üzere ortak bir projeye başladıklarını bildirmesi üzerine insansız otonom silahların kullanımı üzerine tartışmalar tekrar tetiklenmiş oldu.
İnsansız otonom silahların, diğer bir deyişle “katil robotların” üretiminin tartışıldığı Birleşmiş Milletler (BM) tarafından düzenlenen Konvansiyonel Silahlar Kongresi, 9 Nisan ve 13 Nisan arasında Cenevre'de beşinci buluşmalarını gerçekleştirecek.
“Katil robot” nedir?
“Katil robot” terimi yapay zeka ve silah sanayisinin birleşimiyle ortaya çıkacak otonom silahları tanımlamak için kullanılıyor.
Yapay zeka ile üretilen bu silahlar, insan kontrolü olmadan hedef belirleyip bu hedefleri yok edebilecek kapasiteye sahip olacak. Bu da savaş alanında barutun icadı ve nükleer silah kullanımının ardından üçüncü bir devrimi gerçekleştirecek.
Bir kere çalıştırılmaya başladıktan sonra karar verme mekanizmasında insanlara gerek kalmayacak olan silahların kullanımı ise hem akademisyenler hem de sivil toplum kuruluşları tarafından endişeyle karşılanıyor.
Nasıl bir gelecek istiyoruz?
BBC’nin haberine göre, imza kampanyasının öncülerinden New South Wales Üniversitesi'nden yapay zeka profesörü Toby Walsh, yapay zekanın da diğer teknolojilerde olduğu gibi iyi ve kötü sonuçlar doğurabileceğini belirtiyor:
"Yapay zeka eşitsizliği ve yoksulluğu yok etmek, iklim değişikliği ve küresel finansal krizin getirdiği sorunlarla başa çıkmak için kullanılabilir. Ancak aynı teknoloji otonom silahlarla savaşları endüstriyelleştirmek için de kullanılabilir. Hangi türden bir gelecek istediğimize karar vermemiz gerekiyor."
İnsan olması neden önemli?
2013 yılında başlatılan “Katil Robotları Durdurun” kampanyasının imzacılarına göre üretilen otonom silahların sistemlerinde ortaya çıkacak bir sorun nedeniyle siviller hedef alınması söz konusu. Özellikle savaş sanayisinde üretilecek silahların kullanımının insan kontrolünde olması, hem eylemlerin ahlaki bir tabanı olması için hem de yasal olması için gerekli kabul ediliyor. İnsan kontrolünde olmayan bir aracın eylemlerin sonuçlarından sorumlu olması mümkün olmayacak.
Şu anda bu teknoloji hali hazırda ABD, Rusya, İsrail ve Çin tarafından geliştiriliyor. Rusya ve ABD otonom tank projesi üzerinde çalışırken, İngiltere’de insansız hava aracı projeleri geliştiriliyor. Ancak bu çalışmalarda insan kontrolü hala mevcut durumda. Bu sebeple bu projelerden yapay zeka yerine zeka geliştirme projeleri olarak bahsetmek daha doğru. İnsan faktörü ortadan kalktığı durumda nelere yol açabileceği konusu ise endişelere yol açıyor.
Güney Kore de silahlanma yarışına katılıyor
QS Dünya Üniversite Sıralamalarına göre 46. sırada yer alan gelişmiş bir araştırma üniversitesi olan KAIST’in yapay zeka üzerine çalışan 60 profesörü var. 20 Şubat tarihinde ise Güney Kore’deki bir savunma şirketi olan Hanwha Systems ile birlikte çalışacağı yapay zekanın savunma sistemlerinde kullanılmasını amaçlayan bir araştırma merkezi kurdular. Projenin amacı olarak ise “yapay zeka teknolojisinin askeri silahlar üzerinde uygulanarak oluşturulacak otonom silahlar ile küresel rekabete katılmak” belirtiliyor.
Bu olayın ardından 29 ülkeden yapay zeka üzerine çalışan 57 bilim insanı bir imza kampanyası başlattı. Bildirilerinde bu üniversiteyle herhangi bir iş birliği yapmayacaklarını ve üniversiteden hiçbir ziyaretçiyi kabul etmeyeceklerini duyuran akademisyenler, bu projenin silahlanma yarışını artıracağından endişe duyduklarını belirttiler. Otonom silahların katil robotlara dönüşebileceğinin uyarısını verdiler.
BM toplanıyor
9 Nisan ile 13 Nisan arasında gerçekleşecek BM bünyesindeki Konvansiyonel Silahlar Kongresi'nin ilk etabına 80'e yakın ülkenin katılması bekleniyor.
Yayınlanan programa göre öncelikle kullanılan mevcut sistemler ve teknolojik gelişmeler sunulacak. Sonrasında ise bu gelişmelerde insan etkeninin tartışmanın neresinde yer aldığı, gelişmelerdeki insan ve makine arasındaki etkileşim, ve gelişen teknolojinin öldürücü otonom silah sistemlerinde kullanımı konuşulacak. Kongrenin son gününde ise öldürücü otonom silah üretiminin ve kullanımın insanlık ve uluslararası güvenlik alanında olası etkileri tartışılıp başlıca politika önerileri oluşturulacak.
Herhangi bir canlı yayının gerçekleşmeyeceği kongre Twitter mecrasında #CCWUN etiketi üzerinden takip edilebilecek. (EÜ/BK)