Kölelik, çok eski tarihlerde mi kaldı? Mezopotamya'da, eski Mısır'da, Yunan'da, Roma'da, İslam öncesi İran, İslam sonrası, Orta Asya, Anadolu'da veya batı dünyasında ırksal ayrımcılık ve kölelik uygulamalarının yaşattığı insanlık dramı, burjuva ekonomik sistemin hâkimiyetiyle geride mi kaldı? Yoksa modernitenin kadın, çocuk, örgütsüz, güvencesiz halklar ve yoksullar üzerinden inceltilmiş bir sömürü sistemiyle kılıf mı değiştirdi? Yeryüzünde 20 milyon servet sahibine karşı sayısı bir milyara dayanan aç insanların bulunması nasıl açıklanabilir?
Dünya Eşitsizlik Raporu'nun 2021 sonuçlarına göre, en tepedeki yüzde 1'in, 1990'ların ortasından bu yana biriken tüm ek servetin yüzde 38'ini; en alttaki yüzde 50 ise bu birikimin sadece yüzde 2'sini almış olmasını nasıl adlandıracağız?
Peki ya, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'nin (BMMYK) 2021 Küresel Eğilimler Raporu'na göre, zorla yerinden edilmiş 89 milyon 300 bin insan hangi ülkenin ucuz iş gücü veya Orta Çağ'ın deyimiyle "kölesi" oldu?
Kölelik! Tek başına bir kelime olarak insanın tüylerini diken diken eder. Gelin birlikte insanı sarsan bu belleği günümüze bırakan Harriet Beecher Stowe'in "Tom Amca'nın Kulübesi veya Ezilenlerin Hayatı" romanına göz atalım:
"Soğuk bir şubat günü, vakit öğleden sonrayı epey geçmişken, Kentucky'deki P- kasabasında bir evin iyi döşenmiş yemek odasında iki beyefendi baş başa oturmuş, şaraplarını yudumluyordu. Uşaklar çekilmiş, beyefendileri yalnız bırakmıştı; sandalyelerini iyice birbirine yaklaştıran bu beyefendiler, büyük bir ciddiyetle bir konuyu tartışıyor gibiydi. (...)
"'Meseleyi böyle halletmem lazım,' dedi Mr. Shelby. 'Böyle ticaret yapamam, kesinlikle olmaz, Mr. Shelby,' dedi diğeri, kadehini göz hizasına kaldırıp ışığa doğru tuttu. 'Niye öyle diyorsun, Haley? İşin aslı, Tom sıradan bir adam değil; o parayı her yerde hak eder, düzenli, dürüst, becerikli; bütün çiftliğimi tıkır tıkır yönetiyor.' 'Zenciler ne kadar dürüst olabilirse o kadar dürüst diyorsun yani,' dedi Haley ve kendine bir kadeh konyak doldurdu.
Vicdanın varsa bunu yaparsın
"(...) 'Borcun tamamını Tom'la kapatmama müsaade etmelisin; Haley, biraz vicdanın varsa bunu yaparsın.' 'Yani, ticarette ne kadar vicdanlı olunabilirse ben de o kadar vicdanlıyım – bilirsin işte, birazcık, yemin etsem başım ağrımayacak kadar,' dedi tacir, şakayla karışık, 'dostlarımı mutlu edebilmek için makul olan ne varsa yapmaya da hazırım; ama bu yıl, görüyorsun işte, biraz zorladı beni, her zamankinden zor geçti benim için.' Tacir düşünceli düşünceli iç çekti ve kadehine biraz daha konyak doldurdu.
"'Peki, o zaman Haley, senin aklında nasıl bir alışveriş var?' dedi Mr. Shelby, huzursuz bir sessizliğin ardından. 'Ne bileyim, Tom'la birlikte verebileceğin bir erkek ya da kız çocuk da mı yok?'
Kapı açıldı ve odaya bir çocuk girdi
"(...) Tam bu sırada kapı açıldı ve odaya küçük bir erkek çocuk, dört beş yaşlarında bir quadroon, girdi. Dikkat çekecek ölçüde güzeldi, kendisine baktırıyordu. Sanki saf ipekten, ince, siyah saçları bukle bukle kıvrılmış, yuvarlak ve gamzeli yüzünü çevreliyor; alev alev yanarken yumuşacık bakabilen bir çift kara göz, dolgun ve uzun kirpiklerin arasından merakla etrafı inceliyordu. (...) 'Gel buraya, Jim Crow,' dedi sahibi. Çocuk hemen geldi; sahibi çocuğun kıvırcık kafasını sevdi, çenesini okşadı. (...) Her iki beyefendi de kahkahalarla güldü."
Kölelik karşıtı mücadelenin manifestosu
Ezilenlerin hayatını konu edinen bu romanı kısa kısa kesitlerle bıraktım ve sonunu kitabı elinize aldığınızda tamamlayacaksınız.
"Tom Amca'nın Kulübesi", yayımlandıktan kısa süre sonra ABD'de ve birçok ülkede kölelik karşıtı mücadelenin manifestosu haline gelen unutulmaz bir başyapıt.
"Bütün köleler adına çarmıha gerilmiş bir İsa"
Kitap, uzun yıllardır hizmet ettiği iyiliksever ailenin yaşadığı ekonomik buhran sonucunda bir köle tacirine satılan Tom Amca, firar etmek yerine kaderine razı olur ve kölelerin birer mal gibi alınıp satıldığı, türlü ayrımcılıklara ve zulümlere uğradıkları ABD eyaletlerinde uzun ve zorlu bir yolculuğa çıkar. Firar eden kölelerin sahiplerinin kölelerin peşine silahlı çeteler taktığı, köle pazarlarının ulu orta kurulduğu ABD eyaletlerinde dayanılmaz acılara sessizce katlanarak seyahat eden Tom Amca, bütün köleler adına çarmıha gerilmiş bir İsa figürüne dönüşür. Harriet Beecher Stowe'un İç Savaş öncesinde ABD'deki ırksal ayrımcılık ve kölelik uygulamalarını tüm çıplaklığıyla gözler önüne serdiği Tom Amca'nın Kulübesi hiç unutulmayacak bir insanlık dramının belgesi.
1 Temmuz 1896'da Hartford'da hayatını kaybeden Harriet Beecher Stowe'nin eşsiz eseri yeni baskısıyla İletişim Yayınlarından çıktı.
Kitabın Adı: Tom Amca'nın Kulübesi veya Ezilenlerin Hayatı
Yayınevi: İletişim Yayınları
Yazar: Harriet Beecher Stowe
Çeviri: İsmail Ferhat Çekem
Okuma Yaş Grubu: 12 yaş ve üstü
(SYZ/AÖ)