Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) yeni genel başkan adayı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin seçim hedefini yüzde 40 olarak açıkladı. Böylece önümüzdeki seçimlerde "iktidar CHP'nindir" dedi.
CHP iktidarının odaklanacağı alanları da işsizlik, yoksulluk, yolsuzluk, adaletsizlik olarak belirledi. Kılıçdaroğlu şu sıralar hazırlamakta olduğu kurultay konuşmasında da bu konulara ağırlık verecekmiş.
Esasen Deniz Baykal da bu konuları sıklıkla dile getirmişti.
Herhalde Kılıçdaroğlu Cumartesi günü yapacağı konuşmada, bunların yanı sıra günlerdir Türkiye'yi ayağa kaldıran, sadece soldaki kesimlere değil ülkeye derin bir nefes aldıran, "artık CHP değişecek" beklentisinin de içini dolduracak mesajlar verecektir. Tabii ki seçime kadar geçecek süre içinde CHP'nin nasıl bir muhalefet yapacağını da anlatacaktır.
Acaba yeni CHP Seçim Kanununu değiştirip, dikta rejimi görüntüsü veren yüzde 10 barajını kaldırabilecek mi? Milletvekili adaylarının ön seçimle belirlenmesi sağlanacak mı?
Yeni CHP o çok övündüğü ama 20 yılı aşkın bir süredir bir türlü ilerletmediği yüzde 25'lik kadın kotasını en azından yeni seçim hedefi olan yüzde 40'a yükseltecek mi? Kadınların aday listelerine de aynı oranda girmelerini sağlayacak mı?
Değişecek olan CHP gerçek bir sosyal demokrat parti olacak mı? Bu ülkede bir türlü açılamayan demokrasiye katkı sağlayacak mı?
Yeni CHP, halkın oylarıyla Parlamento'ya girmiş olan Barış ve Demokrasi Partisi'ne (BDP) eşit mesafede durmayı başarabilecek mi? Yoksa öbür partilerle birlikte şimdiye kadar yaptığı gibi BDP'yi yok saymaya devam mı edecek?
Avrupa Birliği (AB) konusunda açık seçik görüşünü ortaya koyacak mı? Sosyalist Enternasyonal üyeliğini aktif hale getirecek mi?
Yeni CHP ve yeni genel başkanı nasıl bir parti olmayı ve nasıl bir Türkiye yaratmayı hayal etmekte acaba?
Büyük bir kabustan uyanmış gibi CHP.
Televizyon kanallarında sabahtan akşama konuşan CHP'liler istedikleri kadar laflarına "Sayın Genel Başkanımız Deniz Baykal" diye başlayıp Baykal'a bir iki övgü sözcüğü kullansınlar, hepsi biran önce lafı yeni başkan adayına getirip, içlerinde yıllardır bastırdıkları değişim arzularını dile getirmek için yarış halindeler.
Ne büyük kabusmuş yaşadıkları!
Bu ruh hali sadece kişisel kaygıların yarattığı bir ruh hali olamaz. İl başkanlarının son birkaç gündür halktan, her kesimden almakta oldukları destek mesajlarını anlatırken gözlerinin parladığını görmemek mümkün değil. Gözleri parıldayan 81 il başkanı ve yüzlerce ilçe başkanı.
Ama... O il başkanlarının toplu görüntüsü! Kılıçdaroğlu'na desteklerini ilan ettikleri o an, o itişip kakışarak, üst üste durdukları görüntü. 'Türkiye'nin 81 ilinden politikacılar toplu halde' fotoğrafı. Sanki Türkiye kadınsız bir toplum!
Yeni CHP'yi 'dizayn' ederken, yeni genel başkan, yeni yönetim ve partinin bütün milletvekilleri hep birlikte bu fotoğrafa uzun uzun baksalar.
Kılıçdaroğlu kurultay konuşmasını hazırlarken bu fotoğraf üzerinden bir durum tespiti yapsa, değişimin asıl nereden başlaması gerektiğini bir görse.
Kılıçdaroğlu'nun koyduğu seçim hedefi yüzde 40 ise bu oran kadın il ve ilçe başkanları, kadın milletvekilleri, kadın belediye başkanları kotası olarak da uygulanamaz mı?
Üstelik CHP her zaman çok sayıda aktif kadın politikacıyı içinde barındıran bir parti olmuştur. Bu konuda hiç bir sıkıntı yaşanmayacaktır.
Yeni CHP'de kadın ve gençlik kollarına önem vereceğini zaten açıkladı Kılıçdaroğlu. Bu açıklamasının havada kalmaması gerekir.
Böylece sadece fotoğraftaki görüntü değişmekle kalmaz, partide toplum bir bütün olarak temsil edilmiş olur. CHP cinsiyet ayrımcılığından arınmış, eşitlik ve adalet yolunda kocaman bir de adım atmış olur. (SE/BB)