Polonyalı cumhurbaşkanlığı seçimleri birinci turunu anamuhalefet partisi Hukuk ve Adalet Partisi’nin (Prawo i Sprawiedliwość) adayı Andrzej Duda kazandı. Duda oyların yüzde 34,5’ini alırken, kamuoyu yoklamalarında yüzde 40’ın üzerinde görünen mevcut Cumhurbaşkanı Bronisław Komorowski ise yüzde 33,1 oyla Duda’nın gerisinde kaldı.
Seçimlerin bir diğer şoke edici sonucu ise oyların yüzde 20’sini alan, siyasi kariyerine solda başlayıp son yıllarda sağa kayan, kürtaj karşıtı, homofobik rock şarkıcısı, ulusalcı Paweł Kukiz oldu.
Katılımın yüzde 48 olduğu, 11 adayın yarıştığı dünkü cumhurbaşkanlığı seçimleri sonuçları açısından politik camiada adeta şok etkisi yarattı. İkinci tura kalmasının kesin olduğu seçimlerin ilk turunu açık ara farkla kazanmasına kesin gözüyle bakılan Cumhurbaşkanı Bronisław Komorowski rakibi Andrzej Duda’nın gerisinde kaldı. İktidarın büyük ortağı Vatandaş Platformu Partisi’nin (Platforma Obywatelska) desteklediği Komorowski’nin oylarındaki anlamlı düşüşle Polonyalılar bir anlamda iktidar partisi Platforma Obywatelska’ya sarı kart göstermiş oldu.
Taşralı ve düşük eğitim düzeyli seçmen
İlk turun galibi Andrzej Duda sonuçların hemen ardından yaptığı açıklamada “Benim inancıma göre bugün Polonya birçok alanda tamire ihtiyaç duymakta. ‘Geleceğin adı Polonya’ sloganıyla seçim kampanyama gerçekten geleceğin adı Polonya olsun diye başladım, güvenli ve onurlu bir yaşamın mümkün olduğu bir Polonya. Bizlerin gerçeğin tarafında diretmesi beraberinde olumlu sonucu getirmiştir. Cumhurbaşkanlığı sarayının sakinini değiştirmenin zamanı gelmiştir” şeklinde konuştu.
40 yaş üzeri, küçük şehir ve kasabalarda yaşayan ve iyi eğitime sahip olmayanların ağırlıkta olduğu seçmen kitlesinin oylarını alan Duda’nın zaferi, önümüzdeki sonbaharda gerçekleştirilecek parlamento seçimleri öncesinde iktidarın büyük ortağı Platforma Obywatelska için adeta ikaz düdüğü oldu.
“Liberal dönem askıya alınacak”
Batı medyası ise Avrupa Birliği ve Rusya karşıtı görüşleriyle ön plana çıkan muhafazakar aday Andrzej Duda’nın cumhurbaşkanlığına seçilmesi durumunda, 2007 yılından beri Polonya’da sürmekte olan ‘saygı uyandırıcı liberal dönemin’ askıya alınma ihtimaline vurgu yapıyor.
Varşova Üniversitesi’nden politik bilimci Rafał Chwedoruk ise seçim sonuçlarına şaşırılmaması gerektiğini, uzun zamandır toplumda değişime olan gereksinimin gelişip büyümekte olduğu yorumunu yaptı. Chwedoruk Polonya radyosuna yaptığı açıklamada “Bu fiyasko şeklinde okunacak sonuç, Komorowski’nin Platforma Obywatelska Partisi’yle özdeşleşmesinin bedelidir” şeklinde konuştu.
Solda hezimet, sağda bahar
Dün yapılan cumhurbaşkanlığı seçimleri Polonya solundaki büyük yenilgiyi de gözler önüne serdi. Demokratik Sol İttifakı'ın (SLD) adayı Magdalena Ogórek yüzde 2,4 oy alırken, Senin Hareketin (Twoj Ruch) lideri Janusz Palikot ise oyların yüzde 1,5’ini aldı.
Seçimin bir başka kazananı ise Paweł Kukiz oldu. 20,5 oranında oy alan Kukiz’in politik kariyeri oldukça ilginç. Kamu yönetimi ve hukuk fakültesi mezunu olan, gençliğinde uzun saçlarıyla hippi tarzı yaşam süren, birçok rock müziği grubunun kurucusu ve üyesi olan, yaklaşık 35 yıldır sürdürdüğü müzik kariyerine 2000’li yıllarda siyasi kariyer de ekleyen Paweł Kukiz, sol tandanslı Platforma Obywatelska ile başladığı siyasi yaşamını şu anda sağ yelpazede sürdürmekte. Nasyonalistlerce her yıl organize edilen ‘Bağımsızlık Yürüyüşü’ organize komitesinin de üyesi olan Kukiz, homoseksüellerin evlat edinmesine ve kürtaja karşı.
24 Mayısta gerçekleştirilecek cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunda en çok oyu alan Andrzej Duda ile Bronisław Komorowski yarışacak. Sonuçların büyük oranda yüzde 20,5 oy alan Kukiz’in seçmenlerinin bu iki adaydan hangisine oy vereceklerine bağlı olmakla birlikte, Kukiz ikinci turda hiçbir adayı desteklemeyeceğini açıkladı. (EO/HK)