Aslında son birkaç günden daha uzun bir zamandır aktüel konularımız arasında bir görünüp bir kayboluyor şu Amerikan Pitt Bull Terrier cinsi köpek meselesi... Adalet ve Kalkınma Partisi hükümetinin bu cins köpekleri toplatma kararı "lafı" bir infial yarattı. Bir yanda Pitt Bull Terrier saldırısına uğrayan insan haberleri, ağzından salyalar akan korkunç köpek fotoğrafları, öte yanda hayvan hakları derneklerinin ve veterinerlerin haklı itirazları.
Keşke İstanbul sokaklarında da bir Sokrates olsa da, söz ve yetki sahiplerini yolundan çevirip bildiklerini sandıkları şeyler hakkında çapraz sorguya tabi tutsa... Sokrates'e şerh koşmak gibi olmazsa eğer, deneyelim sormayı, aslında konuştuğumuz konu nedir?
Pitt Bull Terrier, terrier ve buldog köpeklerinin çiftleştirilmesiyle elde edilmiş melez bir köpek türüymüş. Araya insan eli karışmış da olsa, her şeyden önce bir mahlûk yani, sizin benim gibi. Üstelik de o kısa, yere yakın tıknaz haliyle çok da cazibeli bir hayvan ki, insanın eline düşmüş, İran kedileri gibi... Köpekler arasında güçlü sayılabilecek bir çene yapısına sahip ve bu onun seçimi değil, sadece öyle, güçlü. Makine icat edebildiği için kendi bedensel gücünü aşan ölçülerde hâkimiyetler kurabilen, soyutlama yeteneği ve sesler çıkartmaktan daha karmaşık yapıdaki diliyle İNSAN, her zaman kendi bedensel varlığında hatırı sayılır bir kuvvet barındıran başka canlılara gıpta etmiştir, diyebiliriz... Superman, Batman, Hulk, gibi bir yığın popüler hayali kahraman fantezileri bize bunu işaret eder. Dolayısıyla soyutlama yeteneği olmayan, en azından varsa da bunu işler haline getiremeyen hayvanlarla ilişkisini bir itaat ilkesi üzerine kurar insan türü. Bu onun en ilkel silahlarından biri. Böyle yaparak hayvanla insan arasındaki ilişkinin doğasına dair birkaç söz söylemiş olduk.
Kent insanının bonus'u bütün sapkınlıklarıyla birlikte aslında ailesine ve yabancılara karşı dost ve sadık yapısıyla bilinen bir köpeğin arasındaki ilişkiyi anlamaya çalışalım. Çok üzücü ve çok şiddetli bir ilişki... Kendinden başka herkesi parçalamaya hazır bir yaratık kahramana hükmetmek gibi hayali var kimi insanların. Ve bu çarpık ilişkinin mağdur ettiği saldırıya uğrayan masum insanlar da bağlam içine dâhil edilince bir genel kanılar cehennemi çıkıyor karşımıza: Sokrates'i ölüme gönderen, bugün birçok genç insanın ölümünün de müsebbibi olan hâkim görüş cehennemi. Bu sorgulanmaya kapalı genel geçer görüşlerin işleyişinin en belirleyici özelliği kendine bir iblis yaratması. Teşbihte hata olmazsa, kitlelerin Kürt meselesinde de iblis yaratma yanlışı ve irrasyonel bir biçimde o ibliste aramasının Pitt Bull Terrier toplamaktan bir farkı olmadığını söyleyebiliriz.
Bir problemle karşılaştıktan sonra üretilen bir başka muğlâklık atmosferine gelelim: Bu Pitt Bull Terrier konusu aylardır süregeliyor aslında. 11 Mart 2010'da TBMM Dilekçe Komisyonu, AKP Şanlıurfa Milletvekili Yahya Akman'ın başkanlığında toplanmış. Bu bilgiyi edindiğim habere göre de toplantıda "Pitt Bull ve benzeri tür köpekler tarafından saldırıya uğrayarak mağdur olan" vatandaşların, dilekçeleri ele alınmış. TBMM Dilekçe Komisyonu'nda, tehlikeli tür köpeklerin kontrol altına alınması için mevzuat eksikliğinin giderilmesi, internet üzerinden yapılan reklam ve satışların engellenmesi ve tehlikeli türlerin belirlenmesi konusunda tavsiye kararı alınmış.
Yukarıdaki akıl yürütmemize göre "tehlike" aslında doğal bir kavram değil, insan tahayyülünün önce kavramını sonra da fiiliyatını oluşturduğu bir hal. Bu nedenle tıpkı Kürt meselesinde askeri yöntemlerin sorunu ortadan kaldırmak yerine kaynağını sürekli olarak besili bir ura dönüştürmesi gibi, bu hayvanları toplatmak da insanın köpekle kurduğu ilişkiyi değiştirmedikten sonra hiçbir işe yaramaz. Ayrıca bu köpekleri toplatma kararı çok daha önce çıkmış ve şu anda bu kararın geri alınıp alınmadığını da bilmiyoruz Ortada yine bir boş laf bulutu hâkim. Geçmiş olayları hatırlayalım: 24 Nisan'da Bursa'nın Gemlik ilçesinde, Pitt Bull Terrier cinsi bir köpek bir anne ve oğlunu yaralamış.
Olayın ardından İl Çevre ve Orman Müdürlüğü ile Gemlik Belediyesi Sağlık Müdürlüğü ekipleri harekete geçmiş. Ekipler, operasyon düzenleyerek beş köpeğe el koymuş. Köpekler, Gemlik Belediyesinin Umurbey'de bulunan hayvan barınağına götürülmüş. Gemlik'te yaşanan olayın ardından soruşturma başlatan polis, bu köpeği sokağa başıboş bırakan ve sahiplerini gözaltına almış sonra da serbest bırakmış.
Bursa İl Çevre ve Orman Müdürlüğü, 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu kapsamında yapılan düzenlemelerle bu cins köpeklerin üretilmesi, sahiplendirilmesi, ülkeye girişi ve satışının yasak olduğunu bildirmiş o zaman. Yani aslında kanunlarda sorun yok: 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu kapsamında yapılan düzenlemelerle Pitt Bull cinsi köpeklerin üretilmesi, sahiplendirilmesi, ülkeye girişi ve satışı yasak. Peki, o zaman neden asıl sorumlular serbest bırakılıveriyor? Neden aslında Pitt Bull Terrier'ler zaten aylardır toplatılageldiği halde bu şimdi bir mesele oluyor? Bu yasa uygulanamıyorsa garibanları neden perişan ediyorlar?
Başka bir habere göre de 26 Aralık 2009'da bir adam "Buş" ve "Çirkin" adlı Pit Bull cinsi köpekleri çiftleştirmek isterken, köpeklerin üzerine doğru gelmesi üzerine dengesini kaybederek beton zemine düşmüş. Suçlu yine köpeklerdir tabii. Neden emre itaat edip de çiftleşmiyorlar ve para kazandırmıyorlar sahiplerine? Uzun sözün kısası, devletin toplatmak istediği aslında insanların hayallerinde yarattıkları korkunç canavar, onlar bu canavarı Pitt Bull Terrier suretinde tanıyorlar. Eğer hayalhanelerini toplatmayı başarırlarsa, güzelim hayvanları canları istediği gibi oraya buraya sürmekten ve sonunda da öldürmekten kendilerini muaf tutabilirler.
Bunca sözden sonra kendimi tutamayıp şunu da söylemek istiyorum: Pitt Bull'ları karanlık odalarda, çiğ et yedirerek, binbir türlü maskaralıkla canavar haline getirenler ve bütün hayvan eziyetçileri, yatacak yeriniz yok! (NZ/EK)