"Saçlarımı Hep Kestim, Tutacak Kadar Kalmasın Dedim"*
Ankaralılar dün Cebeci'de, Siyasal'ın önünde saçlarını kestiler.
Eğitim-Sen Ankara Üniversiteler Şubesi, Ankara Üniversitesi Cebeci Kampüsü'nde bir eylem düzenledi. Eylemciler bugün (9 Aralık, Cuma saat 9'da) Ankara Adliyesi'nde yapılacak Hopa davasının duruşmasına katılacaklarını açıkladılar.
Öğretim elemanları tepkiliydi. Öğrencileri tutuklanıyordu çünkü. Adresleri okulken, hapishane oluveriyordu. Bu seferki bahane, saçları traş edilen tutuklu arkadaşlarına destek vermek için saçlarını kestirmeleriydi.
Bahaneler farklı da olsa, bütün öğrencilerin tutuklanmasına düşüncelerini açıklamaları neden olmuştu aslında. Bunu bildikleri için tepkiliydi öğretim elemanları. Öğrencileri tahliye edilene kadar Ankara Adliyesi'nin önünde bekleyeceklerini belirten bir basın açıklaması yaptılar ve arkadaşlarına destek olan öğrencilerinin izinden gittiler: Onlar da öğrencilerine destek vermek için saçlarını kestirdiler dün Cebeci'de.
Eyleme katılan herkes, basın açıklamasının ardından tutuklu öğrenciler ve arkadaşları ile dayanışma içerisinde olduğunu göstermek amacıyla, saçından birer tutam kesti.
Bugün Cebeci'de kesilen saçlar, öğrencilere iletilmek üzere zarflara konuldu.
Adresi hapishane o zarfların şimdilik. Düşüncesini açıklayanlara, arkadaşlarına destek verenlere layık görülen adres hapishane çünkü...
Çünkü Recep Tayyip Erdoğan'ın Hopa ziyareti sırasında çıkan ve Metin Lokumcu'nun ölümüyle sonuçlanan olayları Ankara'da protesto ettikleri için haklarında 52 yıla kadar hapis cezası istenenlerden 23'ü aylardır tutuklu.
Tutuklu olanlardan Ömür Çağdaş Ersoy ve Ozan Gündoğdu'yu tanıyorum.
Onları tanıdığım için kendimi şanslı addediyorum. Hayata dair umudu tazelediler çünkü. Onurlarıyla, arkadaşlığa olan inançlarıyla, dayanışmayı ilke edinmeleriyle pırıl pırıl bir umudu tazeledikleri için, onları tanımak onurumdur diyorum.
Geçen yıl Siyasal'daki yumurta eylemi sonrasında okulda estirilen devlet terörünü protesto için Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunlarının, akademisyenlerinin, çalışanlarının ve üniversite öğrencilerinin birlikte düzenlediği eylemde beraberdik onlarla.
Dün ise, Çağdaş ve Ozan'ın da aralarında olduğu öğrencilerin tutukluluklarını protesto için Cebeci'deydik!
Gelecekte, başka bir eylemde, bugün aramızda olanlardan kimilerinin tutukluluğunu protesto ediyor bulmamak için kendimizi, "Yeter!" dedik bugün.
"Onlar cezaevinde olduğu sürece, buralar, bu kampüs, bu binalar bir üniversite değil, bir tımarhane, bir açık hava hapishanesidir!" dedik. Saçlarımızdan birer tutam kesip zarflara koyduk. Öğrencilerini geri istiyor Cebeci... Onlardan umudu, geleceği öğrenmeye devam edebilmek için!
Saçlarının teline zarar gelmesin istediklerimiz için, kılının incinmesine kıyamadıklarımız için kestik bugün saçlarımızı. Saçımdan bir tutamı dilimin ucunda şu dizelerle koydum zarfa:
"saçlarımı hep kestim, tutacak kadar kalmasın dedim.
çünkü bir baş kaldırma ancak saçlarından tutulur..."*
Adresi hapishane o zarfın şimdilik. Yarın sabah yapılacak duruşmadan sonra o adresin değişeceğini umuyorum. Umuyorum... (FÇ/HK)
* Turgut Uyar'ın 'Anneler Kaçar Gibidir', şiirinden.