*Görsel betimleme: Fotoğrafta, Diyarbakır'daki tarihi surlar görülüyor. Surların önünde ise çeşitli binalar ve evler yer alıyor.
Türkçeye Arapçadan geçmiş olan “müktesebat” kelimesi, “iktisap” sözcüğünden türetilmiş. İktisap “kazanmak ve temin etmek” anlamına gelirken, müktesebat da “deneyim ve gözlem yoluyla elde edilmiş bilgiler ve kazanılmış tecrübeler” anlamını taşıyor.
2019 yerel yönetimler seçiminin hemen sonrasıydı. Malum, kayyım uygulamasının bir ön eskizi “seçilme yeterliliği yok” gerekçesiyle seçilmiş Diyarbakır - Bağlar Belediyesi EşBaşkanına il seçim kurulunca mazbatası verilmeyerek, ikinci en çok oyu alan (%25) AKP’li Hüseyin Beyoğlu’na mazbata verilerek başkanlık mührü teslim edilmişti.
O seçimde eşim Belgin Diken de HDP’den Diyarbakır Yenişehir Belediyesi Eş Başkanı seçilmişti.
Belediye başkanları mazbatalarını alıp göreve başladıktan kısa bir süre sonra, daha önce Sur Belediyesinin kıymetli bir projesi olan “Kırklar Meclisi”nde gönüllü olarak birlikte çalıştığımız bir arkadaş telefonla beni aramış ve sohbetin bir yerinde “Hüseyin bey seninle görüşmek istiyor” demişti. “Peki” demiştim.
Hüseyin Beyoğlu; “Değerli hemşerim biliyorsunuz ben Bağlar Belediye Başkanı oldum. Yasa böyle, ben kabul etmesem, mazbata üçüncü en çok oy alana verilir. Sizden ricam acaba Belgin Hanım bağlar ve Yenişehir olarak iki belediyenin ortak projeler yapmasına ne der” dedi.
Anlamıştım mevzuyu! Kendisiyle tanışmıyor ve ilk kez telefonla görüşüyordum. Bağların mazbatası kendisine verildikten sonra merak edip öğrenmiştim. Asıl soyadı “Yalar”mış. Nitekim aynı adla bir de “Yalar Sürücü Kursu” sahibiymiş.
Telefonda hiç uzatmayıp, öyle “Sayın Başkan” filan da demeden. “Bakın Hüseyin Bey, birincisi ben eşim dahi olsa bir siyasetçinin kendi alanı ile ilgili işlerine müdahil olmam. Zaten bu benim anlayışıma göre ahlaki de değil. Ayrıca birçok arkadaşım eşimin eş başkan olarak seçildiğini ve başka dostlarımın da seçilenin eşim olduğunu seçimden sonra öğrendi. Kendisinin işine asla karışmam. Zaten kendisi de ilkeli bir siyasetçi olarak kesinlikle böyle bir meşruiyeti kamuoyu nezdinde tartışılan bir pozisyonla oluşmuş yapıya selam bile vermez, bilirim.”
“İkincisi evet seçim yasasında böyle bir hüküm var, bu karar mevcut yasaya uygundur. Ama siz de adınız gibi biliyorsunuz ki her yasal karar, meşru olmayabiliyor. Bu sebeple siz göreve başladığınız andan itibaren meşruiyetiniz konuşulacak, tartışılacak ve kamuoyunca da kabullenilmeyecek. Hatta karşı durulacak. Keşke siz de kabul etmeseydiniz.” dedim ve iyi günler dileyip telefonu kapadım.
Sonrası malum! 2024 yerel seçimlerine bir yıl kala bütün Diyarbakır kamuoyunda Hüseyin Beyoğlu’nun Mülkiye Müfettişlerince hazırlanmış çok ağır suç içeren dosyaları olduğu, hatta en az üç dosyasının savcılıkta olduğu ve seçimlerden sonra işleme konulacağı dilden dile konuşulan bir mevzuydu.
Zaten Bağlar Belediyesi’nde sadece Beyoğlu nezdinde değil, onun görev verdiği birçok üst düzey yöneticisi hakkında da aynı durumun söz konusu olduğu yine dillerdeydi. Üstelik basına da malzeme olmuştu.
Ve Hüseyin Beyoğlu’nun icraatlarını allayıp pullayıp “olumlu” olarak basına her gün pas eden kimi “elemanları”, seçim sonrası olabilecekleri tahmin ederek, seçim öncesi birer birer pılı pırtıyı toplayıp terki belediye ettiler. Onlara da artık meslektaşları umarım gereken cevabı verir.
2024 Yerel Yönetimler Seçimleri’nin üçüncü ayı ezcümle yüzüncü gününde Hüseyin Beyoğlu hakkında konuşulan ve beklenen vuku buldu.
Meşruiyeti olmayan ve seçilmişin iradesi yerine oturup makam sahibi olan, yakınındaki bir düzineden fazla taallukatıyla birlikte, üstelik sadece bilinen malvarlıklarına da el konularak cezai yaptırımla tutuklandı.
Sanırım yazıya başlık olduğu haliyle siyaseten deneyim ve gözlem yoluyla edindiği bilgileriyle külliyatlı bir yolsuzluk dosya müktesebatı oluş(turul)muş kendine malum şahıs. Gerekçeli karar ve devamı ile birlikte önümüzdeki günlerde detaylarıyla akıbetini göreceğiz…
Tutuklama kararı üzerine kendi ayağıyla gidip savcıya teslim olmuş. Bu alışıldık değil tabii ki! Umarız halkın seçilmiş iradesine çökmek ve sonrasında da bütçesine tecavüz en detaylı şekilde cezai karşılığını bulur. Sanırım şimdi yapılması gereken döneminin bütün işlerinin küçük-büyük ayrımı yapmadan detaylı incelenmesi gerçekleşmeli. Kamuoyunun beklentisi bu yönde…
(ŞD/EMK)