Gecenin tüm yorgunluğu, şarabın olanca sarhoşluğu, kederin sonsuz solgunluğunu örtüp üzerine, uyuduğun gecenin sabahında, yeni bir gün bekliyor seni yine, Umutkent'te... Gördüğün rüyaların önemi olmadığını bir kez daha anlayacaksın sabahın tüm gerçekliği yüzüne çarptığında bir avuç suyla... Israrla rüyanın gerçek, gerçeğin rüyan gibi olmasını isteyeceksin; ancak olmayacak... Rüya gecede kalacak, umut yeni günde, kentte; Umutkent'te...
Birden özlediğini hissedeceksin yine, hangi kentte? Özlemevi hangi kentte var, özleyenlerin özlenenlere kavuşması için her kentte olamaz mı Özlemevi? Mademki; Özlemevi sevenin sevilene yaklaştığı, yakınlaştığı, özlemleştiği, özleştiği yerdir, her kentte olmalı... Her kent insanı biraz da özüne yaklaştırır, özleştirir çünkü... Bazen seviline çok uzak bir kentte bile Özlemevi'ne gitmeyi istemek en doğal haktır çünkü... Özlenileni özlemek haktır her kentte, Umutkent'te de...
O zaman rüyanı bir kenara bırakacaksın, sabahın tüm gerçekliğini yüzüne çarpacaksın bir avuç suyla, Umutkent'in sokaklarını dolaşacaksın... Bir umut, bu kentte de, belki yeşerir diye; senin özleminle...
Özlenilene ulaşmak kadar umutsuzluğa yakın olduğun o yerde, Özlemevi'nde ne gördüysen, ne gördüysen tüm gece rüyanda, bir adım daha imkansıza ulaşacaksın şimdi Umutkent'in sokaklarında... Umutsuzluk kadar yakın olduğun Özlemevi'ni bulacaksın Umutkent'in sokaklarında... Sana imkansızı verecek kadar büyük olan kentte, Umutkent'te, umutların için yaşayacaksın... Özlemevi'ne gizlediğin umutlarını, özlenilenin bulmasını bekleyeceksin...
Ne zaman gelecek kente, ne zaman uğrayacak aynı Özlemevi'ne, düşünmeyeceksin... Kentin eski bir sakini olarak, umut her daim kılavuzun olacak... Yolun sonu her zaman Özlemevi'ne çıkacak Umutkent'te... Kılavuzluğun, imkansızlıklarda yol gösterecek sana... İmkansız yollarda "Umut"kent'in sakini olacaksın... Umutkent'li olmak unutturacak imkansızlıkları, umutlanacaksın...
Umutkent'te güne başlamak, nefes almak gibi olacak senin için; öyle hayati, o denli önemli... Umutkent'te yaşamasan, yaşayamayacağını bileceksin... Kentinde umut da olmasa yaşayamayacaksın... Umutkent'te başlayan günün hep Umutkent'te bitmesi büyük bir şans olacak senin için... Aksi takdirde, "umut"suz bir kentte, yaşayamayacaksın...
Özlemevi'nin olduğu her kentte yaşayamayacaksın... Umutsuzluğun özleşmek kadar yakın olduğu şehirlerde, yaşayamayacaksın... Anlamıştın ki; Özlemevi sevenin, sevilene yaklaştığı, yakınlaştığı, özlemleştiği yerdir... Umutsuzluğun özleşmek kadar yakın, Özlemevi kadar yakın olduğu yerlerde yaşayamayacaksın... Özlemevi, imkansız kadar yakınken sana, başka bir Özlemevi'nde aramayacaksın özlenileni... Umutkent'in Özlemevi son çaren olacak... Özlenilen sana imkansız kadar yakınken, O'na Umutkent'in Özlemevi'nde ulaşacaksın...
Umutkent'te, evinin pencerelerine hüzün damlarken, gece yarısı uyanıp hüznün camlarındaki buğuyu sildiğinde tam karşıda, camları (b)ilgisizlikle buğulanmış Özlemevi'ni göreceksin... Kendi evinin camlarının buğusunu silsen de, Özlemevi'nin camlarının buğusu perde olacak gördüklerine... (B)ilgisizlik, senin olmayan bir perde çekecek seninle, sevilen arasına... Özlemevi'nin camlarını sen silemeyeceksin... Özlenilen beklerken Özlemevi'nde, hüznün buğusunu ancak o fark ettiğinde silebilecek Özlemevi'nden...
Buğulu gözlerler uyandığında, yeni bir gün başladığında Umutkent'te, günaydın olmayacak senin için... Yağmur dindiğinde, gözyaşlarının nemi kuruduğunda, camların buğusu silinecek...
İşte o zaman, Umutkent'te, Özlemevi'nde, özlenilen görülebilecek umutla... Umutsuzluk kadar yakın olunan Özlemevi'nde beklenilen sevilene bakacaksın pencerenden... Buğusu kalmamış penceresinden Özlemevi'nin göreceksin "özlediğini", kendi pencerenden...
Göreceksin sevdiğini ve seçemeyeceksin nereye baktığını... Bütün pencereler buğusuzken, sevilenin bakabileceği pek çok pencere varken, senin olduğun yöndeki pencereden bakmadığını fark edeceksin derin bir sızıyla...
Fark edeceksin ki; umutsuzluk kadar sana yakın Özlemevi'nin olduğu Umutkent'te, sevilen bakmayacak senin olduğun pencereye... Hayata baktığın pencereyi değiştirmek isteyeceksin birden... Sevilenin baktığı yöne doğru, başka bir kente göçeceksin Umutkent'ten... (SY/EÜ)
________________________________________________________________
* Bu yazı, "Melankolik Bir Cumartesi Önerisi" yazı dizisinin üçüncü metnidir. Bağımsız olarak okunabileceği gibi, ilk iki metin ile birlikte okunduğunda, sevilene ulaşma arzusu daha iyi anlaşılacaktır.