Sabah Gazetesi yazarlarından Cemalettin Gürsoy önceki günkü yazısında "Evde bakım ücreti alan özürlü maaşını unutsun" başlıklı son derece iddialı, bir o kadar da dikkat çekici bir yazı yazmış.
Yazının başlığı "Evde bakım ücreti alan özürlü maaşını unutsun" olunca hem evde bakım hizmetinden yararlanan hemde özürlü maaşı alan binlerce kişiyi (haklı olarak) bir telaş aldı.
Engelliler konulu forum sitemiz, engelsizbilgi.com'a, yazının doğruluğuna ilişkin soru üstüne soru gelmeye başladı.
Gelen bu sorular üzerine söz konusu yazıya bir göz atayım dedim.
Söz konusu yazıda Cemalettin Gürsoy'a Evde Bakım hizmetinden yararlanan bir vatandaşın SGK'dan gelen yazıyla özürlü maaşının kesildiği sebebinin ne olabileceği yönünde bir soru sorulmuş. Cemalettin Gürsoy Bu soruya yanıt olarak şunları söylemiş.
"Adınıza hem evde bakım ücreti, hem de özürlü maaşı alıyorsunuz. 2022 sayılı Yasa'da belirtilen hükme göre aylık gelirinizin 89.9 lirayı aşması nedeniyle özürlü maaşınız kesilmiş. Eğer evde bakım ücreti sizin adınıza değil de bakıcınız adına verilseydi özürlü maaşınız kesilmezdi."
Soruya verilen yanıtı okuyunca hem Cemalettin Gürsoy'un konu hakkında ki bilgisizliğine hem de bu başlığı atmasına hayret ettim.
Zira "Bakıcı Maaşı" bakıma muhtaç (özürlü) kişiye değil bakıcısına verilir. Dolayısıyla da bakıcı aylığının bakıma muhtaç kişinin adına yatması mümkün değil. Böyle bir şey olmuşsa da bu olay istisnai bir olaydır. Böylesi istisnai bir olay için Cemalettin Gürsoy'un "Evde bakım ücreti alan özürlü maaşını unutsun" şeklinde "sırf dikkat çekmek için" çarpıcı bir yazı başlığı atarak binlerce kişiyi boş yere tedirgin etmeye hakkı yok.
Sayın Gürsoy sakatlığa dair ekonomik, sosyal sorunları dile getiren bir gazeteci olduğunu düşünüyorsa (kendisini öyle ifade ediyor çünkü) sırf dikkat çekmek uğruna manipule edilmiş haber başlıkları atarak ilgi odağı olma çabasından vazgeçmeli.
Sakatlığa dair gerek ekonomik gerekse sosyal konularda yazılıp çizilmesi gereken binlerce sorun varken bu sorunlar es geçip gerçekte var olmayan bir sorunu gündeme taşıyarak binlerce kişiyi boş yere tedirgin etmek gazetecilik etiğine uymadığı gibi aydın ahlakıyla da bağdaşmayan bir davranıştır. (HY/EK)