Merhaba kardeşlerim, ben "Bir". Hangi "Bir" mi? Hani şu farkında olmadığınız, yalnızlığını, tekliğini fark etmediğiniz "Bir". Ama her sözünüzde ağzınızdan düşmeyen “Bir”. Hoş siz kendi yalnızlığınızın bile farkında değilken benimkini mi farkedeceksiniz?
Hazır kalemi elime almışken size içimi dökmek istiyorum. Ben "yalnızım". Yazar Cezmi Ersöz’ün de dediği gibi, "Bunca acı nasıl da sığabiliyordu tek bir söze" değil mi? Yalnızım. Çevremdeki diğer sayılar hiç umursamıyor beni.
Ne kadar da garip insanın kardeşlerinin arasında yalnız kalması, acı çekmesi. Daha da garibi hiçbir kardeşinin, bu derin hüznüne rağmen seni umursamaması. Çünkü benim kardeşlerim yirmi bir, otuz bir, kırk bir... Anlayacağınız onlar da tek değil. Benim gibi yalnız değil.
Sayıların yalnızlığını insanların anlaması zor
Bir rakam kardeşine bunu yapar mı? Peki ya bir sayı? Bir sayı dostuna bunu yapar mı? Bir rakam, bir sayı başka kardeş rakamın acısını nasıl görmezden gelir? Bu nasıl bir sayılık, rakamlık? Tabii sizin cevabınız hazır.
Bizden daha da gerçek bir kardeşliğe sahip olması gereken siz insanlar, daha doğrusu aslında kardeşken bunun farkında olmayan siz insanlar dahi, birbirlerine sırt çevirmişken; benim rakam kardeşim bana bunu yapmış. Çok mu? Size göre değil. Hatta size göre hiçbir şey çok değil! Herkes gayet mutlu.
Ama benim için bu çok. Kardeş kavramının ne demek olduğunu bilenler için çok. Açıkçası bir rakam olarak sizden daha fazla şeyin farkında olduğumu düşünmüyor değilim zaman zaman. Ciddi ciddi düşünüyorum bunu gerçekten.
Ancak bir de şu taraftan bakalım benim yalnızlığıma... Daha doğrusu başta sözünü ettiğim şeyi biraz açalım...
İnsanlar yalnız olduğunu itiraf etmiyor
Ben yalnız olduğumu açık yüreklilikle söyleyebiliyorum. Bu yüzden acı çektiğimi ve kimsenin beni umursamadığını da söylüyorum. Hatta umursamayanları ve bunu görüp de susanları da suçluyorum! Peki ya siz? Siz insanlar? Farkında mısınız acaba kendi yalnızlığınızın? Ya da şöyle demeli; farkında mısınız kardeşliğinizin?
Birbirinizi suçlamayı bırakın artık. Asıl düşmanınızın menfaatleriniz olduğunun farkında değil misiniz? Alt tarafı bir rakamım diye sözlerimi duymamazlıktan gelmeyin, ne olur! Bir rakamdan beklenmeyecek sözler bunlar belki ama sizin bu umursamazlığınız artık benim gibi bir rakamın dahi dilini çözüyor.
Sizler birbirinizi umursmadıkça, birbirinizin sorunlarına eğilmedikçe, birbirinizi aşağılayıp; kardeşlik kavramını yok ettikçe, benim gibi sıradan rakamlar ne yapabilir ki? Ancak böyle sitem edebilir! Bir rakamdan beklenildiğinden fazlasını yapıyorum şu an. Ama inanın daha fazlasını yapamam.
Her şey sizin elinizde! Sadece benim gibi rakamları yalnızlığından kurtarmak değil, kendi yalnızlığınızı kurtarmak, kardeşliğinizi yeniden yaratmak da sizin elinizde! Lütfen duyun bu çağrımı ey insan kardeşler! (GMA/GG)
* Gizem Mercan Ağçal, 16 yaşında, öğrenci.