“Öteki” dediğinin hikayesinde biraz da kendini bulmak adına...
Şubat ayı biterken Metis Yayınları eş zamanlı yayımlanan iki Murathan Mungan seçkisiyle okuyucularına “Merhaba!” dedi. Ünlemli bir merhabaydı bu, çünkü her iki öykü seçkisi de konuşulup tartışılması pek tercih edilmeyen politik alanlara “dil uzatmakta” geri durmadı.
Bu iki kitap tıpkı yazarın bir önceki seçkilerinden Bir Dersim Hikayesi'nde olduğu gibi önceden belirlenmiş bir tema etrafında yazarların özel olarak kaleme aldığı öykülerden oluşuyor.
Kitaplardan Merhaba Asker zorunlu askerlik, militarizm, şüpheli asker ölümleri ve asker intiharlarını, Kadınlar Arasında kısaca ve çok kabaca kadınlar arası aşk konusunu işliyor.
Murathan Mungan bu konulara niçin bu denli “taktığını” geçen hafta katıldığı Yekta Kopan'ın Cumartesi programında şöyle dile getiriyordu:
“Heteroseksist payriyarkal bir düzen içerisinde nasıl ki zorunlu askerliğe yollanıyorsan, zorunlu bir heteroseksistlikten de geçiyorsun.”
Edebiyatta kadın eşcinselliği
Erkek bir toplum ve erkek bir devlette yaşayan eşcinsel kadınların kendilerini oldurma süreçleri ve bu halleriyle edebiyatta varolmaları tabii ki erkek eşcinseller kadar kolay değil.
Tam da bu noktada kadınlar aleyhine büyük bir eşitsizlik olduğunu düşünen Mungan, kitaptaki yazarlarla birlikte bu konunun üstüne gitmeyi yeğliyor.
Seçkide yirmi üç yazarın öyküsü var ve ilk bakışta sayı olarak kadın ya da erkek baskınlığını hissetmek pek mümkün değil. İsimlerden rastgele bir seçki sunacak olursak; Mine Söğüt, Erendiz Atasü, Hakan Günday, Barış Bıçakçı, Karin Karakaşlı, Pelin Buzluk... Seçkide ilk kez öykü yazan iki şair de dikkat çekiyor; Birhan Keskin ve Barış Pirhasan.
Söz konusu kadınlar arası aşk ya da cinsellik olduğunda, Murathan Mungan'ın da bahsettiği gibi çoğu kez hor görülmüş hatta yok görülmüş bu aşk ya erkeklerce aşağılanıyor ya da cinsel bir fantezi ürünü olmaktan kurtulamıyor. Bu sebeple, bu tür bir aşk ve onun etrafında şekillenecek bir konu, sanatın ve toplumun tüm alanlarında sönük ve örtülü kaldığı gibi edebiyatta da çok fazla örnek veremiyor.
Kitabın önsözünde Mungan, kadınlar arası aşk konusunun edebiyatta işlenişini tarihselliğiyle anlatırken II. Meşrutiyet'i hazırlayan görece özgürlük koşullarının da etkisiyle 1800'ler sonu ve 1900'ler başı hafifçe filizlenmeye başlayan kadınlar arası aşk temalı eserlere dikkat çekiyor.
İlk örnekler
Mehmet Rauf'un 1910 tarihli Bir Zambak Hikayesi ilk açık lezbiyen karaktere yer verebilmiş romanımız olarak kabul ediliyor. Bir diğer önemli örnek ise Şahabettin Süleyman'ın Çıkmaz Sokak (1910) adlı tiyatro oyunu. Yakın dönem örneklerde ise çoğunlukla eril bir dilin fantezi unsuru yahut geçici, travmatik bir psikolojik sorun olarak resmedilen lezbiyenliğe Hülya Serap Doğaner ve Selim İleri gibi yazarları dışarıda tutarak rastlamak mümkün.
Gerek edebiyat gerekse sinemamızdaki örnekleri düşündüğümüzde, kadın kadına aşk ve cinselliğin çoğu örnekte kentli ve eğitimli sınıflara özgü, görece daha konforlu hayatlar süren “üst” kesime ait bir “yaşam biçimi” olarak temsil edildiğini görebiliriz.
Murathan Mungan'ın Seçtikleriyle Kadınlar Arasında ise yirmi üç yazar ve hikaye ile hem farklı yaş gruplarından kadınları hem de kenar mahalle, kent-köy ayrımı yapmadan tüm mekanlara ait kadınları ve onların hayatlarını sunmasıyla yenilikçi ve başarılı bir örnek olarak karşımızda.
Mungan'ın hatırlattığı gibi, şimdiye dek çok da yankı bulmamış Kaos GL tarafından 2006’dan bu yana düzenlenen“Kadın Kadına” adlı öykü yarışmasından söz etmemek haksızlık olur. Zira bu tarz öykü yarışmalarının varlığından çok, ne yazık ki eşcinselliğe karşı düşmanlık ve nefretin ön planda olduğu anket sonuçlarını bilebiliyoruz. Neyin, nerede, nasıl yer alacağını da zaten bu eril devlet belirlemiyor mu? O halde seçkideki Birhan Keskin öyküsü “Bürokratların dolaplarına hayırrrr”ın girişindeki cümlelere bırakmakta fayda var kendimizi, aşkın cinsiyeti olmaz diyerek...
“Çocukluğun o uzak, yarı gölgeli bahçesi gibi bir yerdeydim ben. Kimse kimseye, göz göze nasıl bakar bilmezken. O benim gözlerime niye öyle nasıl öyle bakmıştı ki, ben sağ elimle kalbimi yoklamıştım.”
* Murathan Mungan'ın seçtikleriyle Kadınlar Arasında, Metis Yayınları, Şubat 2014.