* Fotoğraf: Arşiv - AA
Washington DC 20 Ocak 2021'de Amerika Birleşik Devletleri (ABD) 46. Başkanı Joe Biden’ın ve Başkan Yardımcısı Kamala Harris’in katılımıyla yemin törenine ev sahipliğini ülkenin yeni ilkleriyle tanışarak yaptı.
lk kez bir başkanlık yemin töreni bunca militarist, bunca maskeli katılımcının olduğu, sessiz-sakin, kitlesiz bir ortamda yapıldı. 6 Ocak 2021’deki beyaz üstünlükçü kalkışma ve Kongre binasının işgalinin üzerinden sadece iki hafta geçti.
Alexis de Tocqueville’in Amerika’da Demokrasi’sinde altını çizdiği bir yandan ABD’deki demokrasinin ‘istisnai’ oluşunu –bugünkü ifadesiyle, ‘Amerikan istisnasını’– bir yandan nazikliğini, kırılganlığını bağladığı orta-sınıf çoğunluğuna ve burjuva ethosuna dayalı siyaset mantığına uygun bir şekilde, Biden, Kamala Harris’le zenginleşen ilklere –ilk kadın, Afrika kökenli Amerikalı, Güney Asya kökenli Amerikalı Başkan Yardımcısı- işaret ederken, ‘bana değişimin olmayacağını söylemeyin’ diyordu.
Medeni konuşma
Biden’ın konuşması, Tocqueville’in, ABD’deki nazik demokrasinin alıcısı olarak tanımladığı ve Donald Trump’ın başkanlığında düşüşe geçen burjuva ethosunun geriye çağrılması olarak görülebilir.
‘Bizler iyi insanlarız’la başlayıp ‘birlikle’ ‘şifa bulmaya’ devam eden ve adet olduğu üzre Tanrı’nın Amerika’yı koruması dileğiyle son buldu.
Sakin, Trump’ın 2017’deki konuşmasındakinin aksine, rakibini hasımlaştırmayan, tipik burjuva ethosuna dayanarak sanki birlik olmanın önünde ırksal, sınıfsal engeller yokmuş, sanki Trump’ın Saraydan çıkmasıyla COVID-19’a karşı geliştirilen aşı herkesin olmuşçasına uzanan ve dilde gizil ayrımcılığı devam ettiren, özetle medeni bir konuşmaydı.
Sarayın Trumpsız devam edecek olmasının ezici çoğunlukla beyaz, orta ve üst sınıf, liberal demokrat çevrelerde yarattığı rahatlamanın evrensel nedenlerinin yanı sıra Biden’ın programına iklim ve ekonomik adalet konularında ilerici motifleri dâhil etmiş ve ilişkili pozisyonlarda ilerici isimlere yer vermiş olmasına haksızlık etmemek gerekiyor.
Biden'in kabinesi bugün ve hemen değerlendirmek açısından zorlayıcı bir kompozisyona sahip. Bu sadece henüz performans görmemiş olmamızdan kaynaklanmıyor. ABD ‘istisnası’ mitinin dayandığı simge olarak eritme kabına benzediği için böyle.
Bir yanda yerleşik Demokrat çizgisinden diğer yanda, Alexandria Ocasio-Cortez, Ayanna Pressley, Cori Bush, Ilhan Omar, Jamaal Bowman, Rashida Tlaib (The Squad) ve tabii ki, Bernie Sanders’la örneklenen ilerici grubun önceliklerini benimseyen isimlerin yer aldığı bir kabineden bahsediyoruz.
Trump
Trump’ın dört yıla sığdırıverdikleriyle başa çıkmak için belki böyle bir kadro gerekiyor. Trump’ın dört yıla sığdırıverdikleri salt ABD için değil farklı ülkeler için de endişe verici bir örnek.
Washington DC’den Florida’ya geçişi endişeyi azaltmıyor. Zira giderken, istediği yapılmayan, istemediği olan ve sırf bu nedenle ortalığı birbirine katmak isteyen bir çocuk edasına bürünüyor.
Ama öfkeden gözü döndüğü için oraya buraya saldıran bir çocuk değil; korkan bir çocuk, yakıp yıkarsa cezalandırılacağını biliyor. O nedenle, bağırıyor, hakaret ediyor, haksızlık duygusunu yaygınlaştırıyor ve harekete geçirmeye çabalıyor – taraftarlarının, kemik seçmen kitlesinin haklı olduğunu, bedeninde fiziksel olarak, derisinde rengiyle ve kurduğu cümlelerdeki tekrarla temsil ettiği iddiasıyla kendisini sevdikleri için haklı olmaya ve haksızlığa hareketle tepki göstermeye çalışıyor. Arada bir iki barış sözü geçiriyor.
Bugün, Washington DC’deki Başkanlık yemin törenine katılmayan dördüncü ABD eski başkanı ve iki yüzyıldır ilk eski başkan olarak Trump, 20 dakikalık veda konuşmasını Salı akşamı kayıttan verdi.
Konuşmasında Joe Biden’ın adını geçirmedi; yeni yönetime, kendi yönetiminin başarılarını – Amerika’yı haşmetine kavuşturmak; Amerika’yı yeniden inşa etmek; Amerikalı olan herkes için çalışmak; dokuz ayda yarattıkları ‘tıbbi mucize’yi vd.– devam ettirmesi için bol şans diledi.
Trump’ın veda konuşması iki hafta önce, taraftarı kıldığı seçmen kitlesiyle özdeşleştirdiği 6 Ocakçıları haksızlığa tepki göstermeye çağırdığı konuşmasına bir giriş niteliğindeydi.
Yönetiminin icraatını takiben kapanış cümlelerinde, ‘başlattığımız hareket henüz başlıyor’ dedi.
Bahsettiği hareketin 6 Ocak nümayişinde Washington meydanına yönlendirdiği kalabalığa, ‘savaşın, ölümüne savaşın’ diye sesleniyordu. Bugün, kendisini Washington’dan Florida’ya taşıyacak uçağa doğru yürürken meydanda Macho Men çalıyordu. (SC/APA)