Dünyanın ilk "cin çıkarma hastanesi "nin Çeçenistan'da açıldığı haberi 2012'nin ilk günlerinde gazetelerde yer almıştı! Çok eğlenceli buldum ben bu fikri. Madem birileri yapıyor bu işi, bari sistematik bir şey olsun, öyle değil mi?
Aslında hepimizin içinde bir şeyler var, cinler, şeytanlar, melekler, ne ararsanız! Ben içimizdeki şeytandan bahsetmek istiyorum. Cinsiyetçi şeytandan. (Bu arada şeytanın cinsiyeti var mı bilmiyorum- en kısa sürede bir araştırma yapıp sonuçlarını kamuoyuyla paylaşacağım. )
Şimdi şeytanın cinsiyetini kendisine bırakıp kendi cinsiyetçi şeytanımızdan bahsedelim.
Önce kendimden başlıyorum, bahsi geçen dostlarım alınmasın diye, ilk taş bana...
Evlilik ya da çocuk bana göre değil, hep söylerim. Ancak bir gün es kaza evlenirsem, kesinlikle oğlumun olmasını istiyorum.
Neden mi? Bilmiyorum. Bilinçaltımda neler gizlidir araştırılabilir. Ama kendime bu soruyu sorduğumda kendime verdiğim cevaplar beni cinsiyetçi kılmaya yeter!
En yakın dostum cinsiyetçi. Çünkü kadınların araba kullanamadığını iddia ediyor. Hatta iddia etmekle kalmıyor, ne zaman kadın bir sürücü hata yapsa kadın olduğundan dem vuruyor. Erkek bir sürücü hata yaptığında ise erkek olmasından değil de onun kişiliğiyle ilgili tatsız özelliklerinden bahsediyor.
Yani "kadın" sürücü hata yaptığında, o durumda gerekli/ gereksiz olan hakaret bile çok görülüyor. Düşünün hakareti ister konumdayım ama "kadın" olması bile bir hakaret! Daha fazla söze gerek yok!
Rahmetli Babam ve ağabeylerim (kelimeye dikkat ağabey- ağa - bey- ! yani kelimenin kendisi de şeytani) hep bana güvendiklerini ama "zaman"ın kötü olduğunu söylerlerdi. Ben bir şeyler yapmak istediğimde.
Ama bu "zaman" abilerime hiç kötü olmadı nedense. Hep daha özgürdüler. Ben de çareyi saçımı en az onlarınki kadar kısa kestirmekte buldum.
Kalemini çok başarılı bulduğum bir arkadaşım ile yazı konusunda deyim yerindeyse "kapışmaya" karar verdik. Aynı sitede aynı gün makale yazacaktık ve kazanan okunma çokluğuna göre belli olacaktı.
Ne dedi beğenirsiniz "kim güzel bir kadın dururken benim gibi kara kuru bir adamın yazısını okur!" .
İnanamadım yani! Kendi cinsiyetçiliğine okurları da alet etti, sağ olsun!
İki gün önce yazdığım "Halka Hizmet Erk(ek)e Hizmettir" adlı makalemin ardından da gönderilen bir mailde, aslında ataerkil olmamaya çalışıp sonunda duyduğu cinsiyetçi bir 'espri'yi paylaşmış bir dostumuz, özür dileyerek.
Anlayacağınız ortadaki yanlış tavra tavır takınırken aynı tavra bürünüyoruz.
Bununla da bitmiyor, kadına şiddette erkeğin beyanın esas alınması konusunda ve yine kadına karşı şiddete yönelik çalışmalar kapsamında sadece evli, nişanlı, sözlü, yüzüklü gibi (hoca nikahı kabul mü acaba?) "ahlaki sınırlar" içinde ilişkileri olan kadınların şiddette karşı korunacakları ifadesinde de aynı tutum var. Kısacası "cinsiyetçi şeytan" her yerde.
Konuyu uzatmanın anlamı yok, her gün tonlarca örnekle kanıtlanabilir bu durum. Mesela bugün bir deneyin bakalım, kaç tane cinsiyetçi tutum ya da davranışa tanık olacaksınız.
Şimdi başa dönelim. Bir okul kuralım biz cin çıkarma hastanesinin yerine. Üniversitelerde kurulan adı havalı ama işlevsiz "araştırma" kurumlarında daha gerçek bir yer. Öğretmenleri de biz olalım bu okulun. bianet de bize bir yer ayarlasın (bakın sponsoru da ayarladık) haftada bir buluşalım.
Önce kendi içimizdeki cinsiyetçi şeytandan kurtulmanın bir yolunu bulmaya çalışalım. Buluşmalarımızı da kaydedelim, sesli, görüntülü fark etmez. Sonra paylaşalım diğer cinsiyetçi şeytanlarla...
Cin çıkarma hastanesi kuruluyor da "cinsiyetçi şeytan" çıkarma okulu neden kurulmasın? Önce kendimizi tedavi edelim... (SK/HK)