“Yaşam kısa, sanat uzun,
fırsat kaçıcı, deneyim aldatıcı, karar vermek zordur.”
Hipokrates, M.Ö.460-370
Aynı hafta içinde Hipokrat Yemini iki kez ülke gündemine geldi. Önce İstanbul’da bir kaymakamlığa bağlı hukuk işleri şefliğinin, şikayet edilen bir hekim hakkında soruşturma açma gerekçesi olarak Hipokrat Yemini’ni göstermesi haber oldu.
Sorun şu ki şeflik, Hipokrat Yemini’nin orijinal halini yeterli görmeyip yemin metnine “hastalarımı memnun edeceğime…” ifadesini eklemişti. Üstelik şeflik, yasal düzenlemeler yerine sembolik Yemin’i kararına gerekçe göstermişti. Şaşkınlığımız sürerken, birkaç gün sonra Yemin’in yine değiştirildiğini öğrendik: Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin mezuniyet töreninde, fakülte dekanı yemin metninde bir değişiklik yapmış, “Hekim Apollo, Æsculapius, Hygia, Panacea ve bütün Tanrı ve Tanrıçalar adına ant içerim ki”ifadesini “Allah’ın huzurunda ant içerim” diye değiştirmişti.
Maddi hatalar…
İki olayda o kadar çok maddi hata var ki insanın başı dönüyor. Hukuki bir işlemde yasal bağlayıcılığı olmayan Hipokrat Yemini yerine yasal bir düzenlemenin gerekçe gösterilmesi gerek, basit bir hukuk kuralı olarak. Hekimlik mesleğinin ahlak kuralları Tıbbi Deontoloji Nizamnamesi’nde tanımlanmış durumda. Hastaları “memnun etmek” diye bir ödevi Yemin’e ekleyivermekse, herhalde ancak hastaları “müşteri” diye tanımlayan Sağlıkta Dönüşüm’le mümkün.
Mezuniyet törenlerinde 2400 yıl öncesinin yemin metni değil Dünya Tabipler Birliği’nin Cenevre Bildirgesi kullanılıyor, her ne kadar adı hâlâ Hipokrat Yemini diye bilinse de… Çünkü Yemin metninin orijinal hali sorunlu: Metinde “ayrım yapmayacağım” diye bir kuraldan söz edilmiyor. Doğal olarak insan haklarından da. Ayrıca Yemin dini referanslara dayanıyor. Hipokrates’in dahil olduğu rahip-hekimler Asklepiad olarak anılıyordu (Sağlık Tanrısı Asklepius’un hizmetkarları) ve doğal olarak meslek yeminleri Tanrılar adına ediliyor, “Öğrenmek istedikleri takdirde, bu sanatı hocamın çocuklarına hiçbir ücret almaksızın öğreteceğim”, “Bu sanatla ilgili her türlü bilgiyi kendi çocuklarıma, onun çocuklarına ve hekim andı içenlere öğreteceğim, başkalarına öğretmeyeceğim” gibi kült ögeleri içeriyordu.
Samsun’da ise Dekan -bir ihtimalle Google kolaycılığı yüzünden- Hipokrat Yemini’nin kendisini kullandı ve ‘ayrım yapmama’ kuralını hekimlik andına dahil etmemiş oldu. Ama gözden kaçma dahi hoşgörülemez; Dr. İlhan Diken’i sorgulayanlar bile biliyordu ‘ayrım yapmama’ kuralını: “Hadi, Hipokrat yemini ettiğini biliyoruz, teröristi tedavi ettin. Neden ardından bize bildirmedin!”.
Ayrıca Yemin’i “Allah huzurunda” diye değiştirirken herhalde şöyle düşündü: Tanrı adına yemin edilecekse, herkesin kendi inandığını anması doğal değil mi? Hatta, Türkiye’deki müslüman hekimlerin sayısının Yunan Tanrıları’na inananlardan epeyce fazla olduğu kabul edilirse, yemini Allah adına etmenin daha bağlayıcı / etkili olacağı ileri sürülemez mi? Ancak hekimlik meslek ahlakı artık dini inançları değil bilimsel bilgiyi ve sağlık hakkını temel alan ortak değerlere dayanıyor. Evrensel kabul edilen bu değerler Cenevre Bildirgesi’nde somutlaşmış durumda. Bildirge metninde ‘mesleki gizliliği korumak’ gibi klasik kuralların yanında ‘ayrım yapmamak’, ‘tıbbi bilgileri insan haklarını çiğneyecek biçimde kullanmamak’ gibi ahlaki kurallar da yer alıyor. Bu kurallar keyfi biçimde, inanca dayalı değerlerle, ekonomik ya da politik kaygılarla değiştirilmeye açık değil. Fakat dekan meslek ahlakını toplum yerine Allah’ı dayanak alarak ve ayrım yapmama ya da insan haklarına saygı gösterme gibi temel kuralları dışlayarak tanımlamış oldu.
Asıl mesele…
Yemin hekimlik mesleği üyelerinin topluma verdikleri hizmet etme sözünü cisimleştiriyor; ama mesele, bu sembolik yeminin adından çok, yeminde ifade edilen değerlerin yaşama geçirilmesi. Sağlık hizmetleri ödeme gücüne göre sunulmaya başlanmışken ayrım yapmamaları, hastanelerin bilgi-işlem birimleri taşeron şirketlere devredilmişken mesleki gizliliği korumaları, performans sistemiyle hastaya 4 (yazıyla: dört)dakika ayırabiliyorken daima hasta yararını öncelemeleri bekleniyor hekimlerden. Tüm bu koşullarda yeminlerine sadık kalmaya çabalayan, bunun için gereğinde bedel ödeyen hekimlere selam olsun! (MC/HK)
Dünya Tabipler Birliği Cenevre Bildirgesiİlk kez Dünya Tabipler Birliği’nin (DTB) Eylül 1948’de Cenevre-İsviçre’de gerçekleşen 2. Genel Kurulu'nda kabul edilmiş, daha sonra DTB'nin 22. Genel Kurulu'nda (Sydney, Avustralya, Ağustos 1968), 35. Genel Kurulu'nda (Venedik, İtalya, Ekim 1983) ve 46. Genel Kurulu'nda (Stockholm, İsveç, 1994) değiştirilmiş, ayrıca Mayıs 2005’te ve Mayıs 2006’da Divonne-les-Bains-Fransa’da gerçekleştirilen 170’inci ve 173’üncü DTB Genel Kurul toplantılarında gözden geçirilmiş, son olarak Ekim 2017'de Chicago'da düzenlenen 68. Genel Kurul toplantısıyla yapılan değişiklikler kabul edilmiştir. HEKİMLİK ANDI* Hekimlik mesleğinin bir üyesi olarak; Yaşamımı insanlığın hizmetine adayacağıma, Hastamın sağlığına ve esenliğine her zaman öncelik vereceğime, Hastamın özerkliğine ve onuruna saygı göstereceğime, İnsan yaşamına en üst düzeyde saygı göstereceğime, Görevimle hastam arasına; yaş, hastalık ya da engellilik, inanç, etnik köken, cinsiyet, milliyet, politik düşünce, ırk, cinsel yönelim, toplumsal konum ya da başka herhangi bir özelliğin girmesine izin vermeyeceğime, Hastamın bana açtığı sırları, yaşamını yitirdikten sonra bile gizli tutacağıma, Mesleğimi vicdanımla, onurumla ve iyi hekimlik ilkelerini gözeterek uygulayacağıma, Hekimlik mesleğinin onurunu ve saygın geleneklerini bütün gücümle koruyup geliştireceğime, Mesleğimi bana öğretenlere, meslektaşlarıma ve öğrencilerime hak ettikleri saygıyı ve minnettarlığı göstereceğime, Tıbbi bilgimi hastaların yararı ve sağlık hizmetlerinin geliştirilmesi için paylaşacağıma, Hizmeti en yüksek düzeyde sunabilmek için kendi sağlığımı, esenliğimi ve mesleki yetkinliğimi korumaya dikkat edeceğime, Tehdit ediliyor olsam bile, tıbbi bilgimi, insan haklarını ve bireysel özgürlükleri çiğnemek için kullanmayacağıma, Kararlılıkla, özgürce ve onurum üzerine, Ant içerim. |
* Hekimlik Andı'nın eski versiyonu olan "Dünya Tabipleri Birliği Cenevre Bildirgesi, 2006", yazarın isteği üzerine 15 Aralık 2017 tarihinde yeni versiyon ile değiştirildi.