Kitap: Tüylü Bir Uzaylı Macerası HALFETİ Yazar: Sabri Safiye Resimleyen: Başak Taşkıran Yayınevi: Günışığı Kitaplığı Okuma yaş grubu:10 yaş üzeri | |
İnternet çağının bize sunduğu olanaklarla Sokrates'i, Einstein'ı, Arşimet'i, insanlığın ilk yazılı anıtı "Gılgamış Destanı"yla buluşturan başarılı fantastik bir kitapla tanıştırayım sizleri.
Yazar Sabri Safiye, film yönetmeni avantajıyla olsa gerek, çok zengin bir hayal gücünü hissettiriyor. Yazarın daha önce kayıp bir kedinin peşine düşen dört arkadaşın hikâyesini anlatan "Tüylü Bir Uzaylı Macerası"nın devamı niteliğinde olan "Tüylü Bir Uzaylı Macerası HALFETİ" tarihten günümüze, teknolojiden ilkel araçlara, bilimden kültürel mirasa geniş sunumla bir macera.
Siyah gülüyle meşhur Urfa'nın Halfeti ilçesinde geçen macera kötülere karşı birlik olmanın önemine, gizemli, farklı kültürel değerlere odaklanıyor. Efsanelerle merak uyandıran, arkadaşlığı, dostluğu ve iyiliğin gücünü duyumsatan kitap, yaz tatili için harika bir okuma önerisi olur.
İlk kitapta olduğu gibi Dilek, Rıza, Mert ve Belma'dan oluşan kahramanlarımıza yeni dostlar katılıyor:
Siyah bir gül ve bulanık fotoğraf
Dört kafadar, farklı hayvanların da olduğu yeni dostlarıyla beklenmedik bir kaçırma olayının peşine düşüyor. Ne de olsa kaçırılanlar sonrasında dostları oluyor. Bulanık bir fotoğraftan ve siyah bir gülden yola çıkan kafadarlar tehlikeli ve riskli yollara rağmen teknolojinin olanaklarından faydalanarak adım adım dostları Işık'ın izini sürüyorlar. Ve Halfeti'nin sulardan ağaçlara yürüyen karmaşık bir olayın içinde buluyorlar kendilerini.
Olayın bu aşamaya gelmesi de aslında meraklı kafadarlarımızın büyük bir ilaç şirketinin ana binasına girmesi ve gizli hayvan deneyleri yapılan laboratuvarı açığa çıkarmalarıyla başlıyor.
Işık'ı kurtarma operasyonunda hayvanların hisleri ile doğanın sesinin teknoloji desteğiyle kullanılması bilimin akılla buluşmasına güzel bir örnek teşkil ediyor.
Bir takım olma ve iş bölümü
Kurtarma operasyonunun başarıya ulaşmasının temelinde, dört kafadarın kararları birlikte alması, birbirlerinden bilgi saklamaması, bir takım ruhu ve iş bölümüyle hareket etmesi ve en önemlisi sıkı arkadaşlık ve dayanışma duygusu yatıyor.
Yapay zekaya vurgu yapması, keşif ruhunu sürekli kılması, kültürlerarası ilişkileri işlemesi, barış dilini kullanması, internetin önemine dikkat çekmesi, teknolojiye her zaman sınırsız güvenin yanlışlığına değinmesi kitaba önemli bir zenginlik katıyor.
Arkadaşlar arasında yapılan bir yanlış ve hatadan dolayı özür dilemenin önemine de vurgu yapılan eserde, hayal gücü, farklı bakış açıları, korku ve cesaret, çıkışsızlık ile umut ve çaba yerli yerinde işlenmiş. Kurgu, akışkanlık, zengin kelime ve anlatıma sahip kitapta geçmiş ile güncel arasındaki bağ sade bir dille anlatılıyor. Kitapta sık sık eğlenceli öğelere de rastlamak mümkün.
Büyük değişim yeni başlangıç
Halfeti denince tabii kara gül ayrıca işlenmeyi hak ediyor. Kitapta gülün anlamına ilişkin şu alıntıyı paylaşmalıyım:
"Rengi nedeniyle, genellikle karasevda, ayrılık, ölüm ya da yasla ilgili hikayeler... Derler ki, aileleri nedeniyle birbirlerine kavuşmayan iki gencin anısına güller siyah renkte açmaya başlamış.(...)
"Aileleri onları ayırınca, çaresiz Fırat'ın sularında kavuşmuşlar. (...) Büyük bir değişim. Yeni bir başlangıç. Kötü bir şeyin geride bırakılması."
Peki, hikâye nasıl başladı ve kurtarma operasyonu nasıl bitti? İşte bu sorunun cevabı için kitabın sayfalarını çevirmeniz gerekiyor. Halfeti'yi merak edenler için bir dip not düşelim; Türkiye'nin minyatürü diyebiliriz.
Tam anlamıyla halklar zenginliği yansıtıyor. Hangi halklar mı? Onu da siz araştırın.
(SYZ/Lİ/AÖ)