Bu hafta tanıtacağımız iki eser de, 2009 yılının son aylarında yayımlanmış olmalarına rağmen, gerek konuları gerekse de nitelikleri bağlamında uzun bir süre okuyucunun dikkatini çekebilecek eserler. Dolayısıyla, bu yazı dizisinde her ne kadar son dönemde yayımlanmış eserleri tanıtmaya çalışsak da, bu tür eserler için bir istisna yapabiliriz. Sözü fazla uzatmadan, bu hafta tanıtacağımız ilk esere geçelim.
Türkiye'de Devletin Toprak Üzerinde Örgütlenmesi
En küçüğünden en büyüğüne bütün devletlerin kurucu unsurlarından biri, topraktır. Devletler toplumsuz olamayacakları gibi topraksız da olamazlar. Bu nedenle, her devlet, şu ya da bu şekilde, toprak üzerinde belli bir örgütlenmeye gider; toprak üzerinde belli bir idari sistem kurar. İşte bu hafta tanıtacağımız ilk eser, bu konuyu Türkiye bağlamında ele alan ve alanında Türkiye'de en kapsamlı çalışmalardan biri olma özelliği taşıyan dikkat çekici bir çalışma: "Türkiye'de Devletin Toprak Üzerinde Örgütlenmesi". Akademisyen Nuray Ertürk Keskin'in kaleme aldığı çalışma, Tan Kitabevi'nden okuyucuyla buluşuyor.
600 sayfalık bu hacimli eser, adından da anlaşılabileceği gibi, Türkiye'de devletin toprak üzerinde nasıl örgütlendiğini tarihsel bir perspektiften ele alıyor. Osmanlı'da devletin toprak üzerindeki örgütlenmesinden başlayarak cumhuriyet dönemi Türkiye'sinde ve küresel kapitalizme uyarlanma sürecinde toprak üzerindeki örgütlenmenin niteliğine kadar uzanan çalışma, meseleyi analitik bir şekilde ve kapsamlı olarak inceliyor. Kitap, 'Osmanlı'da Toprağa Dayalı Örgütlenme ve Değişim', 'Ulusal Bütünleşme Sürecinde Toprağa Dayalı Örgütlenme' ve 'Küresel Kapitalizme Uyarlanma Süreci ve Değişim' başlıklı üç ana eksende kurgulanıyor. Kitabın bu ana başlıkları altına yerleştirilen dikkat çekici bazı alt başlıklar şöyle:
- Osmanlı Olgusuna Yaklaşım
- Feodal Gücün Ademi Merkezileşmesi ve Değişim
- Yarı Sömürgeleşme Süreci
- Cumhuriyet Olgusuna Yaklaşım
- İl Ölçeğinin Esas Alınması ve Yönetsel Kademelenme
- Valilik Kurumu ve İl Yerel Yönetimi Dengesi
- Değişimin Dinamikleri: Küresel Sermayenin Sözcüleri
- Yönetişimci İktidar ve Yeni Merkezileşme
Bu kadar kapsamlı konuları ayrıntılı olarak ele alan kitabın yazılış amacını ise yazardan dinleyelim:
"Bu çalışmada, devletin toprak üzerinde nasıl ve neden öyle örgütlendiği, bu örgütlenmenin belirli dönemlerde hangi dinamiklerin etkisiyle değiştiği sorusunun temel alan, tarihsel ve sosyo-ekonomik bir çözümleme yapılmıştır. Devletin toprağa dayalı örgütlenme tarzı, topluma egemen üretim biçiminin bağımlı değişkeni olarak ele alınmış; devlet ve toprak ilişkisi bir iktidar sorunu olarak tanımlanmıştır. Konu, 'illerin yönetimi' olgusunu açıklamak amacıyla Osmanlı-Türkiye örnekleri üzerinden irdelenmiştir. (...) Osmanlı-Türkiye olgularına dayalı inceleme, toprak üzerinde örgütlenmenin, bir yanda kazananların bir yanda kaybedenlerin olduğu politik bir süreç içinde biçimlendiğini; bu süreçte toplumdaki çatışma-uzlaşma ağları ile bölüşüm ilişkilerinin belirleyici olduğunu göstermektedir. (...) toprağa dayalı örgütlenişi, hukuksal-teknik bir sorun olmaktan önce, toplumsal ve siyasal bir sorun olarak tanımlamak gerekmektedir."
Bu bağlamda, kitabın, bu alanda yazılmış en güncel bilgileri okuyucuya sunduğu söylenebilir.
Nihayet, kitabın, bir sonuç, kaynakça ve dizin bölümü içerdiğini ve kitapta konuyla ilgili çeşitli tablo ve haritalara yer verildiğini de belirtelim.
Özetle, "Türkiye'de Devletin Toprak Üzerinde Örgütlenmesi", salt 'teknik' gibi gözüken bir meselenin bile çok farklı siyasal, sosyal ve ekonomik boyutlar içerebileceğini ortaya koyan, dikkat çekici bir çalışma.
Türkiye'de Devletin Toprak Üzerinde Örgütlenmesi, Nuray Ertürk Keskin, Tan Kitabevi, 2009, 608 sf.
Militarizme Karşı Sınıf Mücadelesi
Bu hafta tanıtacağımız ikinci eser, günümüzden yüz yıl önce kaleme alınmış olmasına rağmen dünyanın birçok yerinde hâlâ güncelliğini koruyan bir meseleyi ele alan, gerek yazarı gerekse de içeriği itibariyle önemli bir kitap: "Militarizme Karşı Sınıf Mücadelesi". Rosa Luxemburg'la aynı kaderi paylaşan Karl Liebknecht'in seçme yazılarını ve konuşmalarını okuyucuyla buluşturan kitap, çabuk okunabilen kısa metinleri bir araya getiriyor. Kitabın, Liebknecht'i Türkçe okuyucuyla ilk kez buluşturduğunu da hatırlatalım.
Kitapta beş ana başlık altında toplanan metinlerin en önemli özelliği, militarizm karşısında 'muhalif' duruşun ve genel olarak savaş karşıtlığının nasıl geliştirilebileceği üzerine önemli analiz ve saptamalar içermeleri. Bu bağlamda, kitapta sunulan değerlendirmelerin hâlâ güncelliğini koruduğu ve bu gidişle korumaya devam edeceği söylenebilir. Dolayısıyla, Liebknecht bu metinlerde her ne kadar dönemin Almanya'sı ve Alman sosyal demokrasisi üzerine değerlendirmelerde bulunmuş olsa da, bu değerlendirmelerin günümüzde yaşanan bazı temel sorunlarla (savaş ve militarizm gibi) bağlantılandırılabileceği düşünülebilir. Böylece, günümüzün 'ölümcül' sorunları karşısında Liebknecht'in analiz ve görüşlerini yeniden okumak, onlar üzerine düşünmek ve bu değerlendirmeleri yer yer güncellemek dünya barışına giden yolu kısaltabilir.
Ayrıca, kitabın sonunda Liebknecht'le ilgili kısa bir kronolojiye ve çeşitli fotoğraflara yer verildiğini de belirtelim.
Özetle, Liebknecht'in metinleri, hem tarihe düştüğü notlar hem de savaş karşıtı muhalif hareketlere ilişkin genel saptamaları bakımından hâlâ önemini koruyan değerlendirmeler içeriyor.
Militarizme Karşı Sınıf Mücadelesi, Karl Liebknecht, Belge Yay., 2009, 368 sf. (ECG/TK)