Popülist, zenofobik, avro-fobik, islamofobik ve homofobik gözüküyorlar ve başarıları büyük bir sürpriz olsa da uzun zamandır işaretler ortadaydı. Kuzey ülkelerinde diğer partiler de buna paralel bir tablo çizse de durum daha karmaşık.
Gerçek Finliler (True Finns) kökleri ve başarı hikayesi 70'li yıllara dayanan bir parti. Sonra "Finli Kırsal Parti" (The Party of the Finish Countryside) diye adlandırıldılar, halkı unutan rüşvetçi-yozlaşmış lordlardan bıkmış muhalif bir köylü hareketi. Komşu ülkelerdeki partiler neo-faşist, ırkçı ve aşırı sağ eğilimlere sahipken, Gerçek Finliler mesajlarına "unutulmuş halkı" en azından ekonomik anlamda eklemliyorlar.
Önceden yandaşlarının toplumun alt tabakalarından geldiği söylenirdi; az eğitimli, işsizlik oranı yüksek, daha iyi bir geleceğe dair küçük hayallerin olduğu şehirlerin banliyölerinde yaşayan genç erkekler. Oylarının artmasıyla Gerçek Finlilerin artık hayatın her kademesinden gelen cezbedici insanlar olduğu söylenebilir.
Gerçek Finliler'in lideri Timo Soini (48) yaklaşık 20 senedir politikanın içinde ve özellikle Avrupa'ya şüpheci bakışıyla tanınıyor. "Karanlığın çekirdeği" olarak adlandırdığı ve son iki senedir önemli iç bilgiler topladığını söylediği Avrupa Parlementosu tarafından 2009 yılında seçildi. Soini tarafından kullanılan diğer popüler bir ifade ise " Nerede AB, orada problem." Gerçek Finlilerin en hayalperest üyelerinin fikirleri birliği tamamen ortadan kaldırmak ve eski Fin para birimini, Fin Markını geri getirmeye kadar gidiyor.
Soini'ye göre AB fazlasıyla büyüdü ve Soini'nin üye ülkelerin iç meselelerine dair söyleyeceği çok şey var. Türkiye'nin üyeliğine karşı çok sabit fikirli, blogunda Türkiye'deki insan hakları ihlalleri ve kadınların bastırılmasını kabul edemeyeceğini yazıyor.
Portekiz ekonomisini kurtarmak için tasarlanan paketi engellediklerinden beri, AB'nin Gerçek Finlilerle ilgili endişelerinin bir nedeni var.
Soini herşeyi açık ve doğrudan söyleyen ve kolay anlaşılan bir dil kullanmasıyla tanınıyor. "Benim gibi konuşuyor" çok yaygın bir yorum ve politik jargonda çok geçerli.
Gerçek Finlilerin başarısının bir nedeni de önceki yıllarda yaşanan anaakım partilerin rüşvet skandalları. Tüm bu süreç, "Avrupa'nın en az yozlaşmış ülkesinin" başka bir yönünü gösterdi.
Sosyal Demokrat Parti'nin seçmenlerinin birçoğu onlara arkasını dönerek Gerçek Finlilere oy verdi. Diğer iki anaakım partisi Ulusal Koalisyon Partisi (National Coalition Party) ve Merkez (Center) de aynı kaderi paylaştılar.
Bu tüm ana partiler için uzun vadeli bir mutabakat ve homojen bir trend meselesi. Büyük partiler insanların günlük hayatına yabancılaştı. Gelir ve sağlık servislerine ulaşımdaki farklılıklar artıyor. Eski sosyal demokrat milletvekili ve ekonomi bakanı Arja Alho blogunda "gerçekten zengin insanlar hep daha zengin oluyor" diye yazıyor.
Finlandiya hala refah ülkesi, ancak ekonomik eşitsizlik herkesçe biliniyor ve belgelenmiş durumda. Büyük partiler dikkat etmiyorlar ve sonuçta Gerçek Finliler büyük ses getiriyor.(LR/ÇT)