“Gazeteci olmak sadece haber yazmaktan ibaret bir şey değil, yoksa herkes kendine gazeteciyim der, gazetecilik yaptığını düşünür; işte bu nedenle iletişim fakültesinde okumak gazeteci olabilmek için çok önemli; dünyayı anlama, analiz etme ve okuyabilmek için ne de olsa pratikler teoriden beslenir…”
İstanbul yollarındaki gazetecilik deneyimim bianet’in sayfasındaki staj başvurularını görmem ile başladı. Neden Bağımsız İletişim Ağı diye soruluyordu başvuruda, cevabı basitti: “Haber dili.”
İletişim fakültesinde okuyan bir öğrenci olarak gazetecilik mesleğinin durumu, gidişatı, değişen yönü hakkında oldukça bilgim vardı. Bu yüzden Bağımsız İletişim Ağına staj başvurumun kabul edilmesine çok sevinmiştim.
Diğer yerlere göre şanslıydı, bianet çalışanları ve stajyerleri…
“Haklar için habercilik” çatısı altında yürütülen bir proje kapsamında çalışıyorlardı. Bu nedenle reklam almak zorunda kalmıyor, ekonomik temelli nedenlerden dolayı haberlerinde müdahaleye de yer vermiyorlardı.
Tabi bu “müdahale” kimse kimseye karışmıyor diye anlaşılmasın.
Söylemde bir hata olsun hemen Nadire Mater ve Çiçek Tahaoğlu olaya müdahale eder. Özellikle de “kadın” yerine “bayan” yazdığımızda.
Ekonomik sebepler gazetecilik mesleğini icra ederken çok önemli bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Bu yüzden hak haberciliği, halk için haber, yerini sermaye için habere bırakıyor. Yerel gazeteciliğin bu yüzden bir kez daha güçlendirilmesi gerektiğini düşündüm.
Tabi bianet’te staj yapma isteğimin nedenlerinden biri de kuşkusuz IPS İletişim Vakfı’nın gazetecilik üzerine çıkarmış olduğu kitaplardı. bianet’i de kitapların uygulama alanı olarak görüyordum. Evet, öyleydi aslında içinde bulunup gördüm. Haberler yazılırken en çok dil kullanımına önem veriliyordu. Zaman zaman ofis içinde tartışmalar oluyor ve aklımdaki gazetecilik heyecanı daha da artırıyordu. İçinde bulunduğumuz durumda en çok doğru, önyargısız, nefret söylemlerinden uzak bir dile ihtiyaç var.
Ve ben bianet’te bunun için uğraşıldığını gördüm, umutlandım.
Gazetecilik nedir, diye sordum kendime, halk için olanı sunmak mı?
Tarafsızlık mı?
Staj süresince gözlemlediğim kadarıyla bilgi her zaman olduğu gibi insanın kendi elindeydi. Enformasyonu şekillendiren yine insandı.
Bu yüzden tarafsız olmak gibi bir durum söz konusu değil. Her yer bir taraf, okuyucu da kendi tarafını okuyor.
Alternatif; adı üstünde mevcut olana karşı bir seçenek.
Alternatif medya adı altında bulunan kuruluşlar da taraf, ancak kimi yeni kuşak gazeteci için iyi bir seçenek.
Bu yüzdendir ki gazetecilik eğitimi almayı düşünen arkadaşlara buradan duyurulur, okulda size öğretilecek olan “gazetecilik dördüncü kuvvettir, tarafsızdır, tarafsız olmalıdır” sözüne sakın inanmayın. Alternatif medya tarafsızdır, diyenlere de…
Ahlaklı, idealist bir gazeteci olma hayaliyle başlayan gazetecilik eğitim serüvenim, alanda gördüklerim nedeniyle törpülenmişti; ama “başka bir iletişim mümkündür”ü gördüm. Niyetim bianet’i övmek değil ama çalışma koşulları nedeniyle bana bunu dedirtti.
İstanbul’da haber yapmanın tadı başkaydı, buraya yabancı olduğum için zorlanıyordum; ama benim için bambaşka bir deneyim oldu. Bilmediğim mahalle, sokak ve caddelerde haberin peşine düşmek farklı bir coğrafyayı anlamak oldukça doyurucuydu. (YÇ/AS)