Koronavirüs salgını tüm hayatımızı etkiliyor. Ekonomiyi de. Salgının başlamasıyla birlikte, Avrupa ülkeleri, ekonomik hayatı koruyacak önlemler aldı. Fransa’da eve kapanma uygulamasının başlamasıyla birlikte bu önlemler daha da genişletildi.
Şirketlerin nakit sıkıntısını giderebilmek, iflasları ve kitlesel işçi çıkarmaları önlemek için 300 milyar avroluk bütçe ayrıldı. Bu önlemleri aşağıda liste halinde sıralamaya ve özetlemeye çalıştım.
Bağış
En başta söyleyeyim; devletin Türkiye’de olduğu gibi bağış topladığını duymadım. Yerel düzeyde belki oluyordur. Bazı büyük şirketler stratejik stoklarından hastanelere maske ve benzeri bağışlarda bulundu.
Bu genel kararların yanı sıra, sıradan insanları etkileyen önlemler de var. İşsizlikte olan işçilerin işsizlik ödentileri süreleri bitmiş bile olsa kesilmiyor, devam ediyor. Diğer sosyal yardımlarda da aynı uygulama yürürlüğe girdi.
Evsizler
Ama ulaşılamayan bir kesim var elbette. Evsizler (bir kısmı kiralanan otellere yerleştirildi) ve merkezden uzakta, yalnız yaşayanlar, kimsesizler. Kriz bunlara çok sert darbe vuruyor.
Evsizlerin yardımına da Secours populaire, Secours catholique, Abbe Pierre vakfı gibi kurumlar koşuyor, yetebildikleri kadar.
Her konuda olduğu gibi, virüs karşısında da eşit değiliz. Ile de France-Paris, salgının en yoğun olduğu bölgelerden biri. Bunun içinde 93 bölgesinde salgın daha da yoğun.
Kalabalık siteler, dar konutlar, nüfus yoğunluğu yaşamı zorlaştırdığı gibi, korunma önlemlerinin etkisini de azaltıyor.
Tele-Okul
Sadece hastalığa karşı korunma değil. Uzaktan eğitime, tele-okul’a katılma oranları bu gölgelerde çok düşük.
Bilgisayarı yok, varsa güçlü değil; yazıcısı yok, varsa mürekkebi yok, kağıdı yok. Herkes birbirinin üstünde. Bütün bu imkansızlıklara rağmen hala heves varsa çalışma yeri yok.
Sonuç olarak, salgın, toplumsal eşitsizliği daha da arttırıyor. Bilinen bir şey ama ola ki unutulur diye söylüyorum.
Eve kapanma
Bütün bu önlemlere karşın, herkes önümüzdeki sürecin çok sıkıntılı olacağında hemfikir. Koronavirüs salgınından nasıl ve ne zaman çıkılacağı kestirilemiyor.
Eve kapanma uygulamasının, şimdiden nisan sonuna kadar uzatılacağına kesin gözüyle bakılıyor.
Okullar, belki de, eylül ayına kadar açılmayacak. Eve kapanma uygulaması, büyük bir olasılıkla, biraz gevşetilerek, bölgeselleştirilerek, yaş dilimleri oluşturularak sürdürülecek.
Paketin ana hatları
1) Doğrudan vergilerin ve sosyal sigorta kesintilerinin ödemelerinin üç ay ertelenmesi.
2) Şirketlerin ödemek zorunda olduğu vergilere indirim uygulanması (tek tek şirket bazında inceleme sonucu uygulanıyor)
3) Kira, enerji (elektrik, gaz) faturalarının ertelenmesi (işyeri sahipleri ile kiracılar arasında görüşme yolunu açtılar)
AVM sahipleri sendikası, AVM’deki dükkanların kiracılarına özel kolaylık gösterilmesi konusunda çağrı yaptı. Elektrik ve gaz faturalarının ödenmesi ise, istek üzerine ertelenebiliyor.
4) Zanaatkar ve bireysel işletmelere, mikro şirketlere, küçük limited şirketlere dayanışma fonundan 1 500 € ödeme yapılması
Uygulama 1 Nisan günü başladı. Internet aracılığıyla kendi vergi hesabına giriyorsun, şirketin kayıt numarasını, Mart 2019 ve Mart 2020 cirosunu yazıyorsun, banka RIB’ini ekliyorsun.
Ciro kaybı yüzde 50’nin üstündeyse, 1500 €, kayıp oranı daha düşükse, ödenecek miktar buna göre saptanıyor. Hepsi bu. Bütün işlem 5 dakika sürüyor. Tamamıyla güven üzerine kurulu.
Şirket statüsünde olmayan, “Auto Entrepreneur” diye adlandırdığımız bireysel işletmeler için ise bu ödeme otomatik. Cirolarını yazmaları gerekmiyor, sadece istekte bulunmaları yetiyor. Bu işletmelerin muhasebe tutmaları da gerekmiyor zaten.
Uygulamanın evde oturma zorunluluğu süresi boyunca sürmesi bekleniyor.
5) Şirketlerin kredi ödemelerinin 6 ay süreyle ertelenmesi
İşveren ile banka arasında karşılıklı konuşma ile uygulamaya giriyor. Neredeyse otomatik.
6) Devlet garantili borç. Para sıkıntısı çeken şirketlerin, finansal durumunu rahatlatmak için yüzde 70’ - 90’ı oranında devlet garantili borç sistemi getirildi.
Şirketlere bir yıl önceki cirolarının yüzde 25’i oranında devlet garantili borç veriliyor. Devlet garantisinin oranı şirketlerin boyutuna göre değişiyor. Küçük şirketlere sağlanan devlet garantisinin oranı yüzde 90.
Şirketlerin işletme sermayelerinin desteklenmesini amaçlayan bu borcun ödemesi beş yıla kadar yayılabiliyor. Birinci yıl hiç geri ödeme yok. Bu borç, bir nevi amortisman sistemi içinde geri ödenecek.
7) “Kısa çalışma” uygulamasının kolaylaştırılması
Uygulamayı başlatmak için koronavirus kriteri yeterli. Formaliteler çok basitleştirildi. Neredeyse otomatik hale geldi. istekte bulunmak için işlemleri yapıyorsun, iki gün içinde ret gelmezse otomatik olarak işleme giriyor.
Asgari ücretle çalışan işçinin eline geçen parada hiçbir düşüş olmuyor. Ücret arttıkça, destekteki ödeme düşüyor.
Kısa çalışma (teknik işsizlik) kriz dönemlerinde işçileri ve işverenleri korumayı amaçlıyor. Kısa çalışma uygulaması, krizin etkilerine karşı amortisör işlevi gören bir mekanizma. Buna göre işçiye alışılmış ücretine yakın bir ödeme yapılıyor. İşveren de düşük rejimde üretimini sürdürerek, hem kalifiye işçisini elinde tutuyor, hem de işyerini kapatmaktan kurtarıyor.
Kısa çalışmada işçinin ücreti iki bölümden oluşuyor
- Çalıştığı günlerin ödemesi normal saat ücreti üzerinden hesaplanıyor,
- Çalışmadığı günlerin ödemesi ise net maaşının yüzde 84’ü (coronavirüs krizinden önce bu oran yüzde 70 idi) üzerinden hesaplanıyor.
Bu ikisinin toplamı, işçiye işveren tarafından ödeniyor. İşçinin çalışmadığı süre için yapılan ödeme ise daha sonra devlet tarafından karşılanıyor. Son kriz ile birlikte, asgari ücretle çalışanlara yapılan ek ödeme, ücretinin yüzde yüzüne karşılayacak düzeye çıkarıldı.
8) Şirketler arasındaki borçların ödenmesinde çıkacak sorunları çözmek için, arabulucu sisteminin devreye sokulması.
9) Devlet ihalelerinde gecikme cezası uygulamasının durdurulması. (MSŞ/APA)