Gazetelerin üçüncü sayfalarında, toplumun arabesk yapısından faydalanarak yazılan ve prim yapması nedeniyle son yıllarda bulvar gazetelerinin manşetlerini süsleyen bol acılı fotoğraflı dramlar...
Ve sonuçta, yasal zorunluluk nedeniyle gözleri kalın siyah çizgilerle kapatılmasına rağmen büyük harflerle yazılan manşetlerde toplumsal önyargı hücrelerine ömür boyu mahkum edilmiş; çocuklar, kadınlar, eşcinseller ve erkekler...
Yumuşak minder üzerinde ahlak dersleri verenlerin aslında gölgelere dünya çizmekten başka hiçbir şey yapmadıklarına iyi bir örnek; ömür boyu ön yargı hücresine mahkum olan Mersin genelevinde çalışan seks işçisinin anlattıkları...
Yazılmasına toplumun neden olduğu bu öykü, onların öyküsü... Burada uyarmam lazım! Pembe televizyon ekranlarında izlediğiniz, "gerçekle hiçbir ilgisi yok" uyarısıyla başlayan dramların aksine okuyacağınız bu öykü tamamen gerçek.
Ve bu öykünün oyuncuları içimizde yaşıyor... Bu öykü "Fotoğrafsızların Öyküsü".
Pembe dizilerin siyah-beyaz gerçekliği
Ülkeyi meyhane masalarında kurtardıktan sonra şanlarını da kurtarmak için, erkeklerin yanlarına uğradığı seks işçisi kadınlardan biri şöyle diyor:
"Gündüz 10'dan gece 11'e kadar çalışıyoruz burada. Günde üç paket sigara üzerine uykusuzluk ve stres; insanda ses mi kalır."
Mersin genelevine 6 ay önce Ankara’dan geldiğini söyleyen seks işçisi sözlerine devam ediyor sonra:
"14 saat ayakta kalıyorum. Cebine 10-15 milyon koyan adam buraya geliyor. Pazarlık yapıyor. Sanki bizi satın alacak gibi caka satıp sinir bozuyor. Bir de üzerine iş olmayınca patron fırça çekiyor."
32 yaşındaki seks işçisi, kısa suskunluğun ardından her sohbettin bilindik sorularıyla başlıyor anlatmaya öyküsünü...
Seneryo olmamış bir dram
"Doğma büyüme Mersin’liyim. Ailem, Ankara’da bir barda çalışıyorum sanıyor. Onlara para gönderiyorum, yazın da yanlarına gidip geliyorum. Orta halli bir aileydik. Yedi kardeşiz. Babam dayakçı bir baba, inşaat ustası ve alkollik. Ortaokuldan aldılar, okutamadılar beni. Bir arkadaşımla birlikte Ankara’ya gittim. Ulus'ta bir otelde kaldık. Sonra bir barda çalışmaya başladık. Böylece insanlarla diyalog kurduk. Gazinolara başladım, konsomatristlik yaptım. O esnada çek, senet işleri yapan birileriyle tanıştım. Onlardan birisiyle ilişkileye girdim, tehditle geneleve başlattı beni. Dört sene kahrını çektim, elimden bütün paramı alıyordu. Bir trafik kazasında vefat etti ve ondan böyle kurtuldum."
"Şimdi neden buradasın" diye sorduğumda; "Ben o adamdan kurtuldum dedim, bu hayattan değil" cevabını vererek anlatmaya başladı:
"Bu hayattan bir çıkış var. Genelev patronuna borçlanmadığın zaman çıkabiliyorsunuz. O da bir mucize. Eğer borcunuz varsa ömür boyu çalışmak zorundasınız. Zaten sanıldığı gibi kolay para kazanmanın yolu burası değil. Hiç kimse isteyerek gelmez buraya. Herkesin bir öyküsü vardır. Buraya gelenler ya sevdiği adamın yada parçalanmış ailelerin ha! bide parasızlığın kurbanı. Örneğin kocasının pazarladığı bir arkadaşımız vardı burada. Kocası öldükten sonra çalıştığı evi soyup kaçtı. İki çocuğu vardı."
Yeşilçam filmleri geliyor aklıma... Soruyorum: "Evlenerek giden var mı?"
"Evlilik mi? O filmlerde olur. Seks işçisi kadınların aile kurmasına ılımlı bakılmadı, evlensen de dışarıda seks işçiliğini sürdürürsün psikolojisi var insanlarda. Hem burada evlenen, çocukları olan, kocası tarafından pazarlanan kadınlar var."
"Hayatın acı gerçeği"
Söyledikleri bir yana bırakıp belki de yapılması en zor işi yapıyor. Genelevin iyi yönünü anlatmaya başlıyor:
"Bak, ben sokakta sabahlara kadar otostop yaptım Ankara'da... Hem genelev daha sağlıklı, insanlarla ilişkiye girmek açısından, muayenemiz haftada iki gün, burda polis koruması altındayız. Sokakta can güvenliğim yok. Sokakta her türlü insanla karşılaşabiliyorsunuz, arabasına bindiğiniz adamlar sizi kaçırabiliyor."
Bazen gündeme gelen genelevleri kapatma konusunu soruyorum. Cevaplıyor o da; ahlak nutukları çekenlere cevap...
"Genelev hayatın acı bir gerçeği. Ama bir şekilde olması gereken gerçek. Genel ev kapatılırsa fuhuş, başka şekilde dışarı çıkacak. Siz sanıyormusunuz erkekler çok namuslu. Her mahallede o zaman randevu evi açılacak. Erkekler geneleve gidemeyince, ya alternatif fuhuş yolları oluşturacak yada bir kızı zorla kaçıracak cinsel egosunu tatmin etmek için tecavüz edecek." (MK/GG)