Shahrnush Parsipur, 1946 yılında Tahran’da doğmuş. Yazmaya çok küçük yaşlarda başlamış. İlk romanı Zimistan-ı Buland (Köpek ve Uzun Kış) 1974 yılında yayımlanmış.
İran televizyonunda çalışırken rejim tarafından yapılan haksız tutuklamalara karşı çıktığı için işine son verilmiş ve üç ay hapse mahkûm olmuş. 1977 yılında tekrar tutuklanan Parsipur, bu kez dört yıl hapis yatmış. Bu süreçte yayımlanan “Erkeksiz Kadınlar” gerek İran’da gerek de uluslararası alanda büyük gürültü koparmış ancak kısa süre içinde yasaklanmış. Toplumun ahlâk kurallarına uymadığı için pek çok kez uyarılan Shahrnush Parsipur, çareyi ABD’ye kaçmakta bulmuş. Aralarında Türkçeye de çevrilen “Tuba ve Gecenin Anlamı” isimli altı romanı bulunan Parsipur’un “Erkeksiz Kadınlar” adlı kitabı Can Yayınları’ndan Yıldız Uysal çevirisiyle kısa süre önce okuyucuyla buluştu.
2009 yılında İranlı fotoğraf sanatçısı Şirin Neşat’ın beyazperdeye aktardığı, Venedik Film Festivali’nden “En İyi Yönetmen” dalında Gümüş Aslan Ödülü’yle dönen bir filmi de bulunan kitap, İran’ın Kerec kentinde yeşillikler arasında bir bağda, aynı dert, tasa ve kederden kurtulup “tam bağımsız” yaşamak için bir araya gelen birbirinden farklı beş kadının gerçeküstü hikâyesini anlatıyor.
Shahrnush Parsipus, “Erkeksiz Kadınlar”da, İran’ın mevcut düzeninin ve tarihinin kuşkusuz en tartışmalı konusu olan kadın özgürlüğüne yaptığı vurguyu, farklı konular üzerinden kitaptaki farklı karakterlere dağıtarak yapıyor. Bu kapalı toplumda, kapısı kadınlara tamamen kapalı olan cinsiyet, ahlâk, kültür gibi olguları bilinçli bir tercihle absürtlük üzerinden tasvir eden kendine has kahramanları ve onların öykülerini iç içe geçiren yazar, İran’ın yakın dönemine dair de satır aralarına serpiştirdiği sekanslarla, beş kadın üzerinden geniş perspektifle bir toplum incelemesine girişiyor.
Biri ev kadını, biri öğretmen, diğeri seks işçisi, diğerleri “meçhul” olan kadınların, kendi toplumlarının en “dar” alanı aileden sıyrılarak bireysel özgürlüklerini en hafifinden ölüm “diyetiyle” karşılayarak kazanıp kişisel yolculuklarına çıkarken, önlerine dikilen tüm tabuları da kendi absürt dünyalarının içine dahil ederek bir anlamda onlarla güzel güzel dalgasını geçiyor.
“Erkeksiz Kadınlar”, özelde İran toplumuna odaklansa da, evrensel boyutta da kendine yer bulan kadın sorununa Parsipur’un muzip kaleminin ince dokunuşlarıyla erkeksiz bir dünyanın tahayyülünü sunuyor.
Shahrnush Parsipur/Erkeksiz Kadınlar/Çev. Yıldız Uysal/Can Yayınları/104 sayfa/1.Baskı/Nisan 2024/İstanbul
(BS/VC)