Hemen belirtelim ki, WTO, 2004 için bölge analizleri yapmakla beraber ülkeler bazında analizini henüz yayımlamadı. Ama bölge sonuçlarından giderek Türkiye'nin 2004'te dünya turizm liginde nasıl bir yere geldiğini kestirebiliriz.
Yeniden hatırlatalım; dünya turizmi 2004'ü olağanüstü bir sonuçla tamamladı ve son 20 yılın en yüksek büyümesini gerçekleştirdi. Gelen turist sayısının yüzde 10 arttığı 2004'te böylece turizm pazarı 760 milyon turiste kadar genişledi. Bu, bir yılda turist sayısına yaklaşık 70 milyon turistin eklenmesi demekti.
Yine yeniden hatırlatalım ki, geçen yılki büyümeden en büyük payı, önceki yılın SARS faciasından dolayı kayba uğrayan Asya-Pasifik ülkeleri aldı. 70 milyon turist artışının yaklaşık yarısı bu bölgeye gitti. Ancak Tsunami felaketi ile hızı kesilen Asya turizminin 2005'te bu kazancını yine kaybedeceği söylenebilir.
2004'ü yüzde 4 büyüme ile kapayan Avrupa turizmi içinde yer alan Türkiye, bölgesinin en hızlı gelişen ülkelerinden biri oldu. Yabancı turist sayısı 14 milyondan 17 milyona çıkan Türkiye'nin böylece yüzde 21 büyüme ile Akdeniz'in en hızlı gelişen ülkesi olduğunu söylemek mümkün. Turizm gelirleri açısından da benzer şeyler söylemek mümkün.
Dünyada turizm gelirlerinin 523 milyar dolardan 575 milyar dolara çıkarak yüzde 10 dolayında artmış olduğunu tahmin ediyoruz. Türkiye'nin yabancılardan sağladığı gelir 2003'te 9.6 milyar dolar iken 2004'te 12 milyar dolara çıktı, yani yüzde 24'e yakın arttı. Ancak Türkiye artık WTO'ya turizm geliri olarak "Alamancılarımız"ın getirdiği dövizi de turizm gelirine ekleyerek bildiriyor ve bu rakam 2003'te 13.2 milyar dolar olarak bildirilmişti, bu yıl ise 15.9 milyar dolar olarak bildirilecek.
Türkiye geçen yılın beyanı olan 13.2 milyar dolarlık turizm geliri ile dünya sıralamasında Avusturya'nın ardından 9. sırada yer almış ve Yunanistan'ı 2 milyar dolar geride bırakmıştı. Bu yılın 15.9 milyar dolarlık geliri ile ise Avusturya'yı sollayıp Çin'in ardından 8. sırayı alması çok muhtemel. Türkiye'nin Dünya turizm pastasından aldığı pay ise 575 milyar dolarlık dünya pastasından yüzde 2'nin biraz üstünde olacak. Pastadan en büyük payları yüzde 12 ile Amerika Birleşik Devletleri (ABD), yüzde 8 ile İspanya, yüzde 7 ile Fransa, yüzde 6 ile İtalya almayı sürdürüyor.
Bu sonuçlardan sonra, dünyadaki turizm trendi, Türkiye'nin yerine dair başka şeylere de işaret ediyor. O da Türkiye'nin Güney Avrupa'nın yükselen turizm endüstrisi olduğu gerçeğidir.
Dünya Turizm Örgütü verileri ile Güney Avrupa ülkelerinin turizm performansı şöyle:
İspanya:
1990'da 34
1995'de 35
2000'de 48
2001'de 50
2002'de 52
2003'de 52
2004'de (b)
2003/1990(%) 52
2000/03(%) 8
İtalya:
1990'da 27
1995'da 31
2000'da 41
2001'de 39
2002'de 40
2003'de 40
2004'de (b)
2003/1990(%) 48
2000/03(%) -2
Türkiye:
1990'da 5
1995'da 7
2000'da 9
2001'de 11
2002'de 13
2003'de 13
2004'de 17
2003/1990(%) 160
2000/03(%) 44
Yunanistan:
1990'da 9
1995'da 10
2000'da 13
2001'de 14
2002'de 14
2003'de 14
2004'de (b)
2003/1990(%) 55
2000/03(%) 7
Portekiz:
1990'da 8
1995'da 9
2000'da 12
2001'de 12
2002'de 12
2003'de 12
2004'de (b)
2003/1990(%) 50
2000/03(%) 0
* (b): 2004 verisi yok
* Gelen Turist Sayısı; milyon kişi
Yukarıdaki tablodan 1990 sonrası Güney Avrupa turizminin gelişme eğilimlerini görebiliyoruz. Akdeniz'in turizm lideri İspanya'nın 1990'dan 2003'e turist girişini yüzde 52 artırdığını ama son 4 yılın trendine bakıldığında 50 milyon turistte tıkandığını görüyoruz. İspanya'nın 2000-2003 büyümesi yüzde 8'de kalmış. Ya da yılda yüzde 2 artış gösterebiliyor turist girişi.
İtalya, İspanya'nınkine benzer bir tempoda 1990'dan 2003'e yüzde 48 artırmış turist girişini ama 2000'den bu yana patinaj yapıyor, hatta 2000'de gelenden 1 milyon eksilmiş 2003'te turist girişi. Yani İtalya'nın da büyümesi durmuş.
Yunanistan ve Portekiz için de aynı şeyi söylemek mümkün. Onların da 1995 sonrası büyümeleri oldukça yavaşlamış ve Yunanistan 14, Portekiz 12 milyon turistte takılmışlar.
Buna karşılık Türkiye, özellikle 2000 sonrası dönemde çok hızlı bir tırmanış halinde. 1990'dan 2003'e Türkiye'ye turist girişi 9 milyondan 13 milyona çıkarak yüzde 160 artmış. 2004'ü dikkate alırsanız artış yüzde 240'ı buluyor. 2000/2003 dönemi artışı ise yüzde 44 ile diğer ülkelerin büyümelerinin kat be kat üstünde.
Gelen turist sayısı, turizm performansının ölçülmesinde kullanılan ölçütlerden biri ama en hassas ölçü değil. Kelle sayısı kadar nitelik de önemli. Turist başına harcama ne kadar? Böyle de bir analizin yapılması gerekli. Ayrıca her ülkenin sahip olduğu nüfusa göre, turizm endüstrisinden kazandığı gelir de önemli. Bu ölçütlere de bakmak gerekli. Ama bunlarla da ölçsek, Güney Avrupa için aynı sonuca ulaşabiliriz. Son 10 yılda Güney Avrupa'da en hızlı büyüyen turizm ekonomisi Türkiye'ninki. Bu yadsınamaz bir gerçek. İspanya ve İtalya duraklama hatta tempo yitirme dönemine girdiler. Yunanistan ve Portekiz ise Türkiye'nin hızlı temposunun gerisine düştüler. Türkiye, Akdeniz sevenler için artık İspanya ve İtalya'nın alternatifi olma yolunda.
Bu pozitif tabloya rağmen bir gerçek var. Türkiye, Güney Avrupa'nın bu yükselen ekonomisi olmasına karşın, bunu sadece kum-deniz-güneş bacağına yaslanarak yapmanın yanlışlığı içinde. Turizm çeşitliliği ve bölgesel çeşniyi ihmal etmeyen, yatırımcı, atılımcı bir politikaya sahip olmamız halinde, 10 yıl içinde İspanya'nın tahtını elinden almak işten değil. Ama böyle bir vizyona ve kararlılığa sahip olacak yönetim nerede? (MS/BB)