Birinci ve sonuncu cümle aynı.
Birinci cümle.
"Dün bir öğretmen öğrencisi tarafından bıçaklanarak öldürüldü".
"Benim zamanımda" diye başlayan cümleler kurmak için gencim sanıyordum, değilmişim.
Benim zamanımda her şey farklıydı. Belki ben şanslıydım, iyi bir okul, mükemmel öğretmenlere sahiptim. Bilmiyorum.
Şimdi her şey değişti. Okullar da, öğretmenler de, öğrenciler de, veliler de, kurallar da, yönetmelikler de, bizi yönetenler de.
Yönetenlerden hep bir sıkıntı duyduk elbet ama en azından bazı şeyler bugüne göre farklıydı. Yöneten de miydi farklılık, yönetilenden mi bilmesem de farkı gayet net idrak edebiliyorum.
Ben öğrenciyken öğretmenler değerliydi. Saygı duyardık. Severdik. Ben büyüdüm öğrenenden öğreten konumuna geldim. Bir şeyler değişti. Hatta çok şeyler değişti. Doğruya doğru, bizim kitaplarımız sıralarımızda hazır olmuyordu, akıllı tahtalarımız yoktu.
Bugün onlar var ama o gün olmayan sorunlar da var.
Öğretmenlerin sorunlarından bahsetmeyeceğim. Hayır. Maaşlarının herkesin sandığı gibi yüksek olmadığından açıklanan rakamların evli, eşi çalışmayan ve çocuk yardımı alan öğretmenlerin aldığı rakamlar olduğunu da söylemeyeceğim mesela. Ek ders adı verilen ek ücreti tam olarak alabilen öğretmenlerin oranının düşüklüğünden ya da popüler inancın aksine öğretmenlerin üç ay tatil yapmadıklarından hiç bahsetmeyeceğim. Asla!
Öğretmenlerin mesaisinin asıl evde başladığından, sadece bir sınav döneminde herhangi bir memurun neredeyse üç ayda yaptığı evrak işini üç günde yaptığının lafını bile açmayacağım. Gerek yok!
Başbakanından, Milli Eğitim Bakanına kadar tüm kademedeki yetkililerin öğretmenlerin itibarını zedeleyici konuşmalar yaptığı konusunda da söz hakkı almayacağım. Haşa!
Basit, sıradan bir şey yazacağım.
"Dün bir öğretmen öğrencisi tarafından bıçaklanarak öldürüldü."
Bu kadar.
Daha önce yurdun başka bir yerinde bir öğretmen öğrencisi tarafından bıçaklandığında sayın sorumlu bakan sayılarla ne kadar büyük bir camia olduğunu anlatarak olayın sıradanlığına dem vurmuştu. Bir de "protesto" etmek yerine "şefkat" göstermeyi tembihlemişti. Ki "şefkat" konusunda haklı, "protesto" konusunda haksızdı, bence.
Sonuç; susmuştu öğretmenler. Hep sustular. Susmak zorunluydu. Öğretmenler odasında "Konuşsak ne değişecek?" diyenler de oldu, etrafa bakıp sesini alçaltma zorunluluğu hissedenler de.
Ben biliyorum, gayet yakinen.
Birçok öğretmenin içine canavar kaçmış. Korku canavarı.
Her şeyden korkularından, hiçbir şeye ses edemiyorlar.
Tek şey diyorum ben de;
Tek cümle, basit; "dün bir öğretmen öğrencisi tarafından bıçaklanarak öldürüldü."
Bakanlık "şefkat gösterin" açıklaması yaptı mı gene diye baktım. Elbette. Paylaşıyorum aynen:
Basın açıklaması
Eğitim Sistemimizin en güçlü tarafı her şart altında çocuklarımızı eğiten ve onlara yol gösterici olan öğretmenlerimizdir. Bugün İzmir'de Nezire Merzeci İlkokulu Fen ve Teknoloji Öğretmenimiz Rabia Sevilay Durukan elim bir olay neticesinde hayatını kaybetmiştir. Kendisine Allah'tan rahmet, yakınlarına, eğitim camiasına ve öğrencilerimize başsağlığı dilerim.
Şiddeti, sevgiyle ve şefkatle yok etmek yine başta öğretmenlerimiz olmak üzere hepimizin öncelikli görevidir. Bir daha böylesine acı veren olayların yaşanmaması için el birliğiyle çocuklarımıza sahip çıkmamız ve öğretmenlerimize yapılan her hareketin geleceğimize ve ülkemize yapılmış bir saldırı olduğunu bilmemiz gerekir.
Bu olayda öğretmenimizin hayatını kaybetmiş olması kadar üzücü diğer bir husus ise elim olaya bir öğrencimizin sebep olmasıdır. Şiddet kimden ve ne şekilde gelirse gelsin kabul edilemez. Öğretmenlerimize yönelik bu tür olayların yaşanmaması için Milli Eğitim Bakanlığı her türlü tedbiri almaktadır ve alacaktır.
Prof. Dr. Ömer Dinçer
Milli Eğitim Bakanı
* * *
Açıklamaya yorum yapmak nafile ama bir sorum olacak.
Son cümle der ki "Öğretmenlerimize yönelik bu tür olayların yaşanmaması için Milli Eğitim Bakanlığı her türlü tedbiri almaktadır ve alacaktır."
Ve soru;
Basın açıklamasına gore M.E.B. "Almakta" ifadesiyle halihazırda bazı "tedbirler"in olduğunu ve "alacaktır" ifadesi ile de yeni tedbirleri işaret etmektedir. Bu tedbirler nelerdir?
Bu kadar.
Ve son cümle;
"Dün bir öğretmen öğrencisi tarafından bıçaklanarak öldürüldü." (SK/HK)