Ebola giderek daha fazla gündemde yer almaya başlamış ve ülkemiz açısından da “var mı yok mu”, “risk altında mıyız, değil miyiz” diye tartışılırken MERS CoV hastalığıyla ilgili Türkiye’den ilk vaka bildirimi 24 Ekim günü Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) web sayfasından duyuruldu. [1]
DSÖ sayfasında aktarılan bilgilere göre; 11 Ekim 2014 günü Hatay’da tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden hasta, Cidde’de çalışmakta olan bir Türkiye vatandaşı. Hasta 25 Eylül’de Cidde’de başlayan belirtilerin ağırlaşmaya başlaması üzerine 6 Ekim günü havayoluyla Hatay’a gelerek hastaneye başvuruyor.
Türkiye’den ilk vakanın yayımlandığı 24 Ekim günü Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu da Ebola ve MERS CoV ile ilgili “EBOLA Ve MERS-CoV Hastalıkları Güncel Durum”başlıklı bir doküman yayımladı[2]. Dokümanda hem hastalıklar hakkında bilgi hem de yürütülen çalışmalar aktarılıyor.
MERS adıyla bilinen hastalık aslında MERS-CoV olarak adlandırılıyor. Bu addaki “MERS” hastalığın yol açtığı tablonun İngilizce baş harflerinin kısaltması (Middle East Respiratory Syndrome).
Kullanılmakta olan bir Türkçe karşılık yok ama “Ortadoğu Solunum Sendromu” benzeri bir anlamı olduğunu söyleyebiliriz.
Hastalığın adındaki CoV ise hastalığa yol açan virüsün ait olduğu virüs grubunun kısaltması. “Coronavirüs” olarak bilinen bu virüs grubu oldukça geniş bir virüs ailesi. Basit bir nezleden solunum yetmezliğine yol açabilecek ağır enfeksiyonlara kadar farklı düzeylerde hastalık etkeni olabiliyor.
Hastalığın Ortadoğu ile ilişkilendirilmesinin nedeni hastalık tablosuna yol açan bu Corona virüs türünün ilk olarak 2012 yılında Suudi Arabistan’da tespit edilmesi. DSÖ, 883 kesinleşmiş vaka bulunduğunu ve bu vakaların 319’unun öldüğünü belirtiyor.
Şu ana kadar 22 ülkede vaka tespit edilmiş durumda (Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar, Ürdün, Umman, Kuveyt, Mısır, Yemen, Lübnan, İran, Cezayir, İngiltere, Almanya, Fransa, Yunanistan, İtalya, Tunus, Malezya, Filipinler, Amerika Birleşik Devletleri, Hollanda, Türkiye).
MERS CoV nasıl bulaşır?
Hastalığın kesin kaynağı tam olarak bilinmiyor ancak öncelikle hayvanlardan insanlara geçtiği düşünülüyor. Hastalığın görüldüğü bölgelerde insanlara ek olarak develerde görülmüş olması devenin virüs kaynağı olabileceğini ve develerle temas eden kişilere bulaş olabileceğini düşündürüyor. Bir ülkede de yarasada tespit edilmiş. İnsandan insana geçiş, “sınırlı” olarak belirtilse de mümkün. Hastalık, hastalarla yakın teması olan kişilere bulaşabiliyor.
MERS CoV açısından risk grupları kimler?
Amerikan Hastalık Kontrol Merkezi risk gruplarını aşağıdaki başlıklarda tanımlıyor:
* Yakın dönemde Arap Yarımadası’na seyahat etmiş olanlar: Hastalık açısından riskli bölgelere yapılan seyahat sonrası 14 gün içerisinde ateş ve solunum yolları yakınmaları (Öksürük, nefes darlığı gibi) ortaya çıkması halinde sağlık kuruluşuna başvurulması öneriliyor. Arap Yarımadası ve komşu ülkeler başlığına şu ülkeler alınmış: Bahreyn, Irak, İran, İsrail, Batı Şeri ve Gazze, Ürdün, Kuveyt, Lübnan, Umman, Katar, Suudi Arabistan, Suriye, Birleşik Arap Emirlikleri ve Yemen.
*Riskli bölgeye seyahat etmiş hastalarla yakın teması olanlar: Eğer riskli bölgeye seyahat etmiş ve döndükten sonraki 14 gün içinde hastalık belirtilerini göstermiş biriyle yakın temas edildiyse temastan sonraki 14 günlük süre içerisinde belirtilerin ortaya çıkıp çıkmadığının dikkatle izlenmesi gerekiyor.
* MERS hastalığına yakalandığı kesinleşen hastalarla yakın temasta olanlar.
* Sağlık çalışanları: Uygun enfeksiyon kontrol önlemlerini dikkate almayan sağlık çalışanları riskli grup olarak tanımlanıyor.
* Develerle yakın teması olanlar: Çoğu MERS vakası virüsün insandan insana geçmesiyle oluşsa da develerle temas risk oluşturan başlıklar arasında. Deveden elde edilen et ve süt ürünleri de risk oluşturan başlıklar arasında sayılıyor.
Riskli gruplar için yapılan tanımlamalarda yakın temas ile kastedilen;
* Mesafe olarak yaklaşık 2 metre ya da bir odanın içinde/bakım alanında yeterli uzunlukta bir sürede temas.
* Enfekte salgılarla (Özellikle öksürükle oluşanlar) direkt temas.
Bu temaslarda kişisel koruyucu malzeme kullanılıp kullanılmadığı önem kazanıyor (Eldiven, maske, gözlük vb).
MERS CoV belirtileri neler?
Hastalığın tipik belirtileri yüksek ateş, öksürük ve solunum sıkıntısı. Bu üç belirti giderek ciddi bir solunum yolu hastalığına yol açmakta. Diğer belirtiler arasında titreme, vücut ağrıları, boğaz ağrısı, baş ağrısı, ishal, bulantı / kusma ve burun akıntısı gibi belirtiler yer alabilir.
Kişinin virüsü almasından belirtilerin ortaya çıkmasına kadar geçen süre(İnkübasyon süresi) 2 ile 14 gün arasında değişiyor. Peki her yüksek ateş, öksürük ve solunum sıkıntısı belirtisi MERS hastalığına mı işaret ediyor? Elbette ki hayır. Bu noktada riskli bir temas olup olmadığının sorgulanması önemli.
Kişinin var olan sağlık durumu ve sağlık sorunları virüs bulaşma ve hastalık gelişme olasılığında belirleyici. Özellikle şeker, kanser, kronik (akciğer, kalp, böbrek) hastalıkları ve bağışıklık sistemi zayıflığının hem bulaşma hem de hastalık seyri açısından riskli durumları oluşturduğu düşünülüyor.
MERS giderek ağır bir hastalık tablosuna yol açıyor ve hastaların %30’u kaybedilebiliyor. Zatürre (Pnönoni) ve böbrek yetmezliği gibi ciddi sorunlar ortaya çıkabiliyor. Diğer yandan virüsü alan ama orta düzeyde belirtilerle hastalığı geçiren ya da hiç belirti vermeden iyileşenler de olabiliyor.
MERS CoV’den nasıl korunulabilir?
Riskli temaslardan kaçınmak en önemli korunma yolu.Genel hijyen önlemlerinin (El yıkama, kullanılan kişisel malzemelerin temizliği, hapşırma, öksürme ve aksırma sırasında mendil kullanımı vb) uygulanmasına dikkat edilmeli.Hastalarla yakın temastan ve virüsün bulunabilme ihtimali olduğu bölgelerde hayvanlarla temastan kaçınılmalı.
Riskli bölgelere seyahat kısıtlaması yok, DSÖ giriş noktalarında özel tarama yapılmasını öneriyor.
Virüs bulaşan ve hastalanan kişilerin tedavi edildiği sağlık kuruluşlarında virüsün sağlık çalışanları ile hasta ve ziyaretçilere bulaşmaması için gerekli önlemlerin alınması gerekiyor.
Riskli bölge ülkemiz açısından hac ve umre faaliyetleri açısından önem taşıyor. Bu faaliyetlerle ilgili önlem ve uyarılara dikkat etmek de korunmak açısından önemli. (CIY/YY)
Dipnotlar: