Vakit yazarı Abdurrahman Dilipak "Müjde Ar bile Aysun Kayacı ile birlikte ahlak dersi vermeye kalkıyor... Bunlar 'pornocu' değil mi? Grup seks yapıp, ensest ilişkiye giren lolita takımından değiller sanki. Homoluğu, lezbiyenliği meşrulaştırmaya çalışanlar kendileri değil sanki.. " dedi.
Üzmez üzdü de Dilipak üzmedi mi?
Dilipak bu açıklamayı "Üzmez bu defa üzdü!" başlıklı köşe yazısında Hüseyin Üzmez üzerine, "Birilerinin maksadı üzüm yemek değil bağcıyı dövmek. Hak, hukuk, adalet değil kaygıları, intikam almak. Şimdi bu aşamadan sonra siz sağlıklı bir yargılama bekliyor musunuz?" diye sorduğu yazısında yaptı.
Dilipak, erkeklerin egemen olduğu medyada dört kadının sunduğu ve en azından seksist olmayan Haydi Gel Bizimle Ol programında Üzmez'in tahliyesini eleştiren Ar ve Kayacı'ya hakaret ediyor.
Dilipak'ı sadece Vakit'ten ve ideolojik fikrinden tanımıyoruz. İfade özgürlüğü için bulunduğu kampanyalardan, antimilitarist duruşundan, 301'lik oluşundan vs... hak savunuculuğu alanında "içine sinen" yerde durmaktan ve kendisinden farkı olanlarla birlikte çalışmaktan sakınmadığını da takip ediyorduk.
Kronolojik olarak gidersek orduyu aşağıladığı gerekçesiyle 301'lik oldu, mitinglerde "Darbelere Dur" dedi, Kürt sorununa demokratik çözüm için Barış Meclisi Girişimine destek verdi.
Başörtüsü yasağında sadece kadınların yanında yer almakla kalmadı, “Başkalarının hak ve özgürlüklerine hizmet etmeyen bir çözüm önerisi bizim çözüm önerimiz olmamalıdır. Onun için herkes için özgürlük ve herkes için adalet istemeliyiz" dedi.
Düşünce suçuna karşı girişim'le ortak çalışmalarda bulundu.Yeşil ile Kırmızı/Kırmızı ile Yeşil"le farklıların biraradalığına dikkat çekti vs...
Hal böyleyken şimdi Dilipak'ın kadınlara yönelttiği açıklamasını tekrarlayalım:
"Bunlar 'pornocu' değil mi? Grup seks yapıp, ensest ilişkiye giren lolita takımından değiller sanki. Homoluğu, lezbiyenliği meşrulaştırmaya çalışanlar kendileri değil sanki.. "
Üzmez bu kez üzdü diyen Dilipak'a sormak gerek: Sen üzmedin mi?
Gereken cevabı Müjde Ar'dan alıntılıyoruz:
"Bu tür tepkiler karşısında asla susmayız ve yılmayız” diyen Ar ekliyor:
“Çocuklara ve kadınlara yönelik cinsel istismar, taciz, şiddet gibi her türlü kötü muamele karşısında durmaya, tepkimizi göstermeye, konuşmaya devam edeceğiz. İftiralar ve hakaretler , tehditler bizi engelleyemez. Kimseden korkumuz yok, susmayacağız" Haydi Gel Bizimle Ol' adlı programda toplumu derinden yaralayan 14 yaşındaki çocuğun cinsel istismar maruz kalmasını, ardından da bu olayla suçlanan kişinin tartışılan bir raporla serbest bırakılması konusundaki bizim ve toplumun çok haklı tepkisini dile getirdik. Ancak program sonrasında, toplum vicdanında büyük infial yaratan bu olay karşısında suskun kalan Vakit Gazetesi'nin bir "yazar"ı köşesinde bize ağır hakaretler ve iftiralar içeren bir yazısı yayınlandı. Uğradığımız bu ağır hakaret ve iftiralar karşısında hakkımızı yargı yoluyla arayacağız. Vakit Gazetesi ve yazarı hukuk karşısında bunun hesabını verecekler."(EZÖ)