Patlamalar, üyelik müzakerelerine başlanmasını kolaylaştırmaz
Peki, bu nahoş gelişmeler Türkiyenin ABye üyelik sürecini nasıl etkiler?
Özellikle dünkü patlama sonrasında İngiliz Dışişleri Bakanı Staw ve Alman İçişleri Bakanı Scillyden gelen mesajlar, Türkiyenin bir an evvel AB ile bütünleşmesi gerektiği yönündeydi.
Ancak burada İngilizlerin verdiği mesajı çok büyütmemek gerekiyor. Çünkü, İngiltere hiçbir zaman bu konularda Almanlar ve Fransızlar kadar söz sahibi ve hatta ilgili bir ülke değil.
Alman İçişleri Bakanı Schillynin mesajı ise, Türkiyenin üye ülkelerin hükümetler arası adalet ve polis işbirliği mekanizmasına dahil olması yönündeydi.
Bu patlamaların AB ülkelerinin Türkiyeye bakışını değiştireceğini ve Türkiye ile Jack Strawun dediği gibi bir an evvel üyelik müzakerelerine başlanmasını kolaylaştıracağını söylemek mümkün değil.
Teröre karşı güvenlik önemli ama
Avrupadan gelen bu mesajların yanında esas Türkiyenin bu hiç bilmediği terör biçimi ile baş etmek için hızla bir sıkı güvenlik ortamına doğru evrilmesi beni ürkütüyor. Elbette teröre karşı güvenlik önlemleri hayati derecede önemli, ancak bu meselenin sadece bu yolla çözülemediğini görmek için şu sırada Iraka ve Afganistana bakmak yeterli.
Türkiyenin hızla kendini içinde bulacağı bu güvenlik ortamı genel anlamıyla demokratikleşme ve Kopenhag Siyasi kriterine uyum için gösterilen gayretleri menfi etkileyebilir. Kabaca söylenecek olursa, daha fazla demokrasi isteyene Dur, şimdi zamanı değil denilebilir.
Türkiyenin toplumsal gelenekleri zaten böyle bir tercihe son derece yatkın. Dolayısıyla sivil toplumun, hükümetin, terörü engellemek amacıyla alabileceği her türlü antidemokratik önleme hazırlıklı olması ve bunlarla mücadele etmesi gerekiyor. (BB)