HALİL ÖZEN'den Tersane İşçileri
"Bu Gemi Bir Kara Tabut..."
Tersanecilik sektörünün kalbi Tuzla’da atıyor. Sektörün başarısı, Türk ekonomisine olan katkılarını, o parıltılı haberleri hepiniz gazetelerde okuyorsunuzdur. “Türkiye, Tuzla tersaneleri sayesinde dünyada en çok sipariş alan 5. ülke...”
Peki ya o parıltılı haberlerin arkasında yaşananlar... Ya tersanelerde çalışan 20,000 işçinin dramı... Sigortasız, iş güvencesiz, taşeronların elinde bir lokmaya muhtaç çalıştırılan gencecik insanların yaşadıkları... Ne acıdır ki, o vahşetin haber olabilmesi için onların ölmesi bile yetmiyor çoğunlukla....
Tuzla’da son 12 gün içinde 5 işçi öldü ardı ardına.... 5 genç adam... Kimi çocuklarını bıraktı ardında, kimi yaşanmamış hayatlarını...
21 Ağustos, Cabbar Ongun. Gemsa teşeronunda Torgem Tersanesi için çalışırken elektirik çarpması sonucu,
23 Ağustos, Günay Akarsu, Bora Denizcilik Teşeronunda Selah Tersanesi için çalışırken, henüz 28 yaşındayken elektrik çarpması sonucu,
30 Ağustos, Bayram Tatlı, Umut Gemi Taşeronunda, henüz 36 yaşındayken ardında üç çocuğunu bırakarap elektrik çarpması sonucu,
31 Ağustos, Kenan Kara, 30 yaşında aşırı sıcakta yoğun çalıştırılması sonucu kalp krizi sonucu
3 Eylül, Bekir Özmen, 40 yaşında elektrik çarpması sonucu, yaşamlarını yitirdiler....
Tuzla’da ortalama her ay ‘iş kazasında’ bir işçi ölüyor. Tuzla’da her ay onlarca işçi iş kazası geçirip yaralanıyor ve sakat kalıyor. Duyan var mı..?
İşçiler geçtiğimiz günlerde bir basın toplantısı yaptı. Bu insanların iş güvenliği yok. Bu insanların çoğunun sigortası yok. Bu insanları sendikasızlaştırmak için her yol deneniyor. Bu insanlar baretle çalışmak için bile mücadele etmek zoruna kalıyor. Bu insanlar taşeronların elinde oyuncak... Basın toplantısı için toplanan işçiler “Artık ölmek istemiyoruz” diye haykırıyorlardı. Duyan var mı?
Gemi İnşa Sanayicileri Birliği (GİSBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Bayrak Anadolu Ajansı'na diyor ki, “Türkiye’nin gemi yapımının yüzde 60 oranında dış alıma bağlı. Bizim kârımız tamamen işçilikten, işçilik fiyatları da Avrupa’nın fiyatları düzeyine gelirse, Türkiye’deki gemi inşa sanayisinin avantajları yavaş yavaş ortadan kalkar”.
Duyan var mı?
Biz Tuzla’da yayınlanan “küçücük” bir yerel gazeteyiz. Tersanelerdeki ölüm haberlerini, kazaları haberleştirmek yüreğimizi yakıyor. Yazıyoruz ama “duyan var mı” sorusuna cevap veremiyoruz. Bu çaresizlik içimizi daha çok acıtıyor.
İstiyoruz ki, milyonlarca dolara mal olan, denize indirilmeleri bazen şampanya patlatılarak , bazen gülsuyu akıtılarak parıltılı haberlerde gazete sütunlarından duyurulan bu gemilerin aslında “bir kara tabut” olduğu duyulsun... Belki o zaman “Ey insanlar nerdesiniz?” sorusunun cevabı alınabilir.
“Bu gemi bir kara tabut,/ Lumbarından giren ölür /
Üstümüzden geçti bulut
Badem gözlüm beni unut / Boynuma sarılma gülüm
Benden sana geçer ölüm / Badem gözlüm beni unut