Britanya'da Muhafazakar Parti ve Liberal Demokrat Parti koalisyon hükümetinin eğitim alanında "özgür okullar" (free schools) adında yeni bir kamu-özel ortaklığı modeli ortaya koydu.
Bu yeni okul türünün en önemli özelliği okulların öğrenci velileri, öğretmenler, dini cemaatler veya yardım kuruluşları inisiyatifi ve Britanya Eğitim Bakanlığı'nın izni ile açılması ve yürütülmesi.
Özel kişi ve kurumlarca işletilen bu okullar ise doğrudan kamu tarafından fonlanıyorlar; dolayısıyla kâr amaçlı çalışmayacakları iddia ediliyor. Bununla birlikte, özgür okullar ücretsiz değiller.
Halihazırda kamu okulu olarak hizmet veren okulların "özgür okula" dönüşmeleri yasal olarak mümkün değil.
Fakat özel okullar bu statüye girmek için başvurabilmekteler. 2011 yılının Eylül ayı içerisinde Britanya'da 17 ilköğretim okulu, beş ortaokul ve iki tüm yaş gruplarına hitap eden okul açıldı. (1)
Hükümetin söylemi, eğitimde toplumun söz sahibi olması ve eğitimi şekillendirme gücünü siyasetçiler ve bürokratların elinden alınmasına vurgu yapmakta. "Özgür okullar" modelinin özgürlüğü kamu dışı kişi ve kurumlarca açılan bu okulların gerek eğitim müfredatı gerekse giriş çıkış saatleri konusunda standart kamu müfredatına uymak mecburiyetinde olmamaları.
Muhafazakar-Liberal koalisyonunun eğitim alanındaki bu yeni uygulaması Britanya içerisinde başta İngiliz İşçi Partisi ve öğretmen sendikalarından olmak üzere çok ciddi bir muhalefetle karşılaşıyor. "Özgür okullara" karşı çıkanların savları özetle şöyle:
- "Özgür okullar" orta sınıf hanelerin yoğunlaştığı yerlerde kurulacak ve dezavantajlı çocukların bu okullara erişimlerinin bulunmayacak. Dolayısıyla uzun vadede "özgür okullar" ve kamu okulları arasında bir ikilik oluşacak ve eğitimde fırsat eşitliğinden uzaklaşılmış olacak.
- Yeni okulların önemli bir kısmının dini cemaatler tarafından kurulması Britanya'da halihazırda ciddi boyutlara ulaşan dini ve etnik temelli ayrışmaları pekiştirecek.
- Dini cemaatler tarafından kurulacak "özgür okulların" Britanya'nın eğitim alanındaki seküler temel değerlerinden uzak bir eğitim vermesi ihtimali doğacak. Britanya'nın eğitim alanındaki temel değerleri içerisinde her türlü (engelliliğe, dine, dile, ırka, etnik kökene, cinsiyete ve cinsel yönelime dayalı) ayrımcılık, aşağılama ve kötü muameleye izin vermemek ve yaratılış teorisi, akıllı tasarım gibi teorileri bilimsel bir gerçeklik gibi öğretmemek gibi prensipler mevcut. (2)
- "Özgür okulların" farklı koşullarda öğretmen istihdam etmesi mümkün olduğundan, öğretmenlerin özlük haklarının zarar görme ihtimali ortaya çıkacak. (3)
Yukarıda kısaca özetlemeye çalıştığım Britanya'daki "özgür okullar" tartışması, Türkiye'de de zaman zaman gündeme gelen eğitim alanındaki özelleştirme tartışmalarına önemli katkılar sağlayabilir.
Bu katkıların en önemlisi, özelleştirmenin yalnızca kamusal bir hizmetin özel aktörler tarafından ve bir ücret karşılığında verilmeye başlanmasının değil, aynı zamanda eğitimde evrensel değerlerin yerini özel grupların değerlerine bırakması ve çocukların erken yaşta hem sınıfsal hem de kültürel olarak adeta paralel evrenlerde sosyalleşmesi anlamına geldiğini göstermesi.
Bu tartışmanın Türkiye'deki tartışmalara verebileceği bir diğer katkı ise, bu özelleştirme dalgasının grup temelli hakların ön plana alınmasıyla ve yerelleşme söylemi ile ne denli birlikte gidebildiği.
Böylesi bir durumda ortak evrensel değerlere bağlı bir kamusal eğitimden ve bu eğitimin cemaat değerlerini yaymak yerine bireyin hak ve özgürlüklerini genişletmesinin gerektiğinden söz etmek yavaş yavaş olanaksızlaşıyor. (VY/BA)
* Volkan Yılmaz, Leeds Üniversitesi, Siyasi ve Uluslararası Çalışmalar doktora adayı
(1) Department of Education- United Kingdom. 2011a. Free Schools.
(2) Departmen of Education- UNited Kingdom 2011b. Free Schools in 2012-How to Apply.
(3) BBC. 2011. Q&A: Free Schools. BBC, 05.09.2011.