Seçim zamanları hile yapıldığı söylentilerinin yoğun olarak konuşulduğu İstanbul Kağıthane’deydim seçim günü. Gürsel mahallesinde bir ortaokulda sandık görevlisiydim. Günboyu seçimin gidişatını izledim.
Gün be gün artan tansiyonunun 24 Haziran günü sandıkların kapanması ile bir nebze olsun düşeceğini umarak başladım güne.
Sandıklar markaja alınmasın diye, görevli olduğum sandığa ilk olarak ben geldim. Ardımdan turuncu kalemiyle ve 'Selamünaleykümü' ile AKP'li sandık üyesi geldi. Yavaş yavaş üyeler tamamlanırken, birbirimizin partisini hiç sormadan ama sadece gözlemleyerek birbirimizi tanıdık. Dediğim gibi turuncu kalem önemli, birbirlerinin kendilerinden olduğunu anlamak için turuncu kalem kullanan AKP'li üyeleri tanımak hiç zor olmadı.
İlk itirazımız
Üyelerimizin eksik gelmesi sonucu, yemin edilme işleminden sonra AKP'li üye AKP'li müşahidi sandık kuruluna almak isteyince hepimizden itiraz sesleri yükseldi. Küçük çapta tartışmalarla duruma müdahale edip, usulsüzlüğün önüne geçtik. Sandık başkanına eşlik edip oy torbasını almaya gittik. Ardından oy torbamızı açıp, bir yandan mühürleme işlemi başlatırken bir yandan görev dağılımı yaptık. Ve saat 8'de oylama bizim okulda da başladı.
Mücadele sürüyor
Gergin değildik, sakin bir sabah yaşanıyordu. AKP'li kat görevlileri sürekli ziyaretimize gelip bir isteğimizin olup olmadığını soruyorlardı. Öğlene doğru oy verme işlemi yoğunlaştıkça, kuyruklar oluşuyor ve yoğunluktan dolayı kimlik kontrolü yapmamız zorlaşıyordu. Tam öyle yoğun bir anda, 2000 doğumlu henüz oy verme yaşı ay olarak tutmayan bir gencin oy vermiş olduğunu tespit ettik. Abisi AKP'li kat görevlilerinden olduğunu -görevli- olduğunu özellikle bastırarak kardeşinin seçmen kağıdığının eve geldiğini madem yaşı tutmuyorsa nasıl seçmen kağıdı olduğunu bize soruyor, biz tutanak tutturmak için çabalarken bir yandan oy verme işlemi sürüyor, kabine yaşlı insanlara refakat etmek için ikişerli girilmeye başlıyor ve kaos ortamı egemen olmaya başlıyordu.
"Gerginlik yaratmayın"
AKP'li sandık kurulu üyemiz bize “bağırıp gerginlik yaratmayın yaşlı bir insan ne var bunda” diyor ve biz de her seferinde yasaya aykırı olduğunu eğitimini aldığımızı oy verme kabinine bu şekilde girilemeyeceğini anlatmaya çalışıyorduk. Bir sürelik kaos ortamında CHP'li avukatların itirazı sonrası yaşı tutmadığı halde oy veren ve seçmen olduğunu iddia eden genç hakkında tutanak tuttuk. Tutanağın fotoğrafını çektiğimde ise seçmen kağıdındaki TC kimlik numarasının son bölümü ile tutanağa geçilen TC kimlik numarasının aynı olmadığını fark ettim. Şaka gibi ama böyle bir ortamda sakin kalmaya çalıştık ve kurulumuzun kararı sandıklar açıldığında bir oyu hiç açmadan yakmak oldu.
Bu olay ardından gerginliğimizi birbirimize daha fazla yansıtmadan oy verme işleminin sürmesi için çabaladık. Tek kabinli sınıfımıza kendi imkanlarımız ile bir kabin daha yaptık, oy verme işlemini hızlandırdık. Ufak çapta tartışmalar elbette yaşandı, örneğin AKP'li kat görevlisi arkadaş kardeşine yaşatılan durumun sorumlusu olarak bizi gördüğünden sürekli göz tacizleri ile beni ve CHP'li üyeyi rahatsız etti. Yine de öteki sınıflara sürekli polisin girdiğini çok daha büyük sorunlar olduğunu duyunca biz daha sakin bir gün yaşadığımızı düşündük.
Yüzde 90 katılım
Saat 17.00'de sandık başkanı son çağrısını yaptı ve oylama bitti. Önce müşahitlerle tanıştık, vatandaşların sayım işlemini izlemesini sağladık. Zarfları saydık, tutarlı bir şekilde olması için imza sayısı ile karşılaştırdık. İmza sayılarını görünce katılımın yüzde 90'ları aştığını fark ettik. Zarfları açıp milletvekilliği ve cumhurbaşkanlığı pusulalarını ayırdık ve onları da saydık. Tutarlı sayılar elde edince öncelikle cumhurbaşkanlığı pusulaları okundu, müşahitlerle beraber her oy için bir çentik attık. Daha sonra milletvekilliği bir oy bir çentik.
Bu böyle sürerken tutarlı sayılara ulaşmak için yine çok çabaladık, bazen iki üç sayım yaptık. AKP'nin kalesi bir okuldan elbette birinci parti olarak AKP çıktı, fakat başka üyelerle konuştuğumda her zamankinden daha da düşük bir birincilik olduğunu söylediler bana. Akşam 20.00'ye doğru tutanakların ıslak imzalı ve mühürlü hallerini almış bulunuyordum.
Bizim sandıkta sonuçlar
Buna göre görev yaptığım sandıkta milletvekilliği için AKP 156 oy, CHP 87 oy, MHP 32 oy, HDP 22 oy, İYİ Parti 34 oy, Saadet Partisi 6 oy, Vatan Partisi 2 oy aldı. Cumhurbaşkanlığı için Recep Tayyip Erdoğan 184 oy, Muharrem İnce 120 oy, Meral Akşener 25 oy, Selahattin Demirtaş 10 oy, Temel Karamollaoğlu 5 oy aldı; Doğu Perinçek ise hiç oy alamadı.
Ve son olarak oyları torbaya koyup, mühürledik torbanın ağzını. Ve oyları Kağıthane seçim kuruluna götürmek için sandık başkanıyla birlikte inisiyatif aldım. Polisler özellikle HDP'li üyelerin bu refakate eşlik etmesini zorlaştırıyorlardı, yine de bir yolunu bulabildim ve araca bindim.
Akşam 22:30 civarı görev yaptığım sandığın oylarını teslim etmiş bulunuyordum. Islak imzalı tutanaklar, seçimin sonucu, AKP'li seçmenlerin sokaklardaki zafer turları, bir ara yorgunluk ve açlık etkisiyle burnumun aniden ve uzun süreli kanaması, daha birçok şey anlatabilirim. Seçimin Kağıthane koşuşturması böyleydi. Ve baraj bükücülere Kağıthane'den sevgilerimle. Hepimizin emeğine sağlık, haksızlığa kurban etmediğimiz her oy için emeğimize sağlık. (HK)