Beynelmilel bir arkadaş: Sırrı Süreyya Önder
Darbeden sağ kalanları hapishanelere dolduran hoyratlığını yaşadık, 12 Eylül canavarının. Yıllar sonra gelen tahliyelerin ardından dışarının gürültülü kalabalığına karışarak yeni hayatlar kurma çabasına daldık.
Kendi içimize bakamadan, kalbimizdeki kabukları kaldırıp da altındaki yaraları saramadan, eve ekmek ve tuz götürme gailesi içinde akıp gitti zaman.
Çocuklarımız büyüyüp de hayatın dokusunda eridikten sonra hızı yavaşladı yılların. İnternetle içli dışlı oldukça da, eski arkadaşlar birbirini arayıp buldu. Geçmişe dair anlatılanlardan ve susulanlardan şekillenen kolektif bir geniş zaman kuruldu, hatıraların üstüne.
'Hepiniz de paşasınız, zorluklara koşarsınız'
Ölen arkadaşlara karşı “yaşıyor olmaktan duyulan” suçluluk duygusunun aşılması da ancak o günlerde bir başlangıç buldu kendine. Tam da o günlerde duyduk, SBF’li bir arkadaşın. “Ayağınız taşa takılsa 12 Eylül’den bilin” diyen sesini?
O sesi duyar da durur muyuz, her yaştan mülkiyeli olarak 12 Ocak 2007 Cuma günü saat 18.45’de Karaca Sinemasının yolunu tutarak, mekteplimiz Sırrı Süreyya Önder’in senaristi ve Muharrem Ölmez ile birlikte yönetmeni olduğu Beynelmilel filmine gittik.
'Beşi bir yerde 50 krş' olanlar
1982 yılında Adıyaman’lı yerel müzisyenlerin başlarına gelenleri anlatan Beynelmilel; Kahtalı Mıçı, Dilber Ay, Gevendeler, Mersin Belediye Bandosu, “Şanzelize Sosyal Tesisleri” adı altında pavyona dönüştürülen halkevi, “aile münasebetlerini düzenler” levhası altında satış yapan helvacı, “hepiniz de paşasınız, zorluklara koşarsınız” yazılı pankart, “beşi bir yerde 50 krş” yazan kart ve benzeri özne ve detaylarıyla, belgesel tadını da dokusuna sindirmiş, anti militarist bir seyirlikti izlediğimiz.
Film bittiğinde ayağa kalkan genç seyircilerin yüzlerinde mizahın ışıltılı aydınlığı parlıyordu; koltuklarında oturmayı sürdüren orta yaşlıların gözlerinde ise 80’li yılların gölgeleri dolaşıyordu.
Sonrasında ise mekteplimiz Sırrı Süreyya Önder’le DESEM Bordo Salon’da söyleşirken, onun yüreğinden sirayet eden gülümseme hepimize bulaştı.
Gördük ki; gençliğinden çalınan yedi yılı cezaevinde geçirmesine karşın, geçmişe takılı kalmadan ileriye bakan; filme ilişkin “insanlar övgüde cömert, eleştiride cimri davrandılar” diyen; müziğin evrensel dilini ve sanatın iyileştirici gücünü iyi bilen “beynelmilel” bir insan duruyor karşımızda.
Bırakır mıyız hiç; hep birlikte cumbalı evin sokağına gidip, yıldızların altına kurduğumuz dost meclisinde durdurduk zamanın akışını...
Sesi kısılmasın rengi solmasın yaşadığımız günlerin
Ertesi gün bianet için röportaj yapmak üzere Ege Üniversitesi kampüsüne, Yeşilköşk’e gittiğimde, öğle arasında bahçede kurulu sofra başında sürüyordu sohbet. Filmde kısacık rolü olan “helvacı”nın “ben olmasam film bir hiç olurdu” şakasına gülüyordu herkes. Mesai saati başlarken ayağa kalkan arkadaşlara “bende para yok, yemeği öderken Gönül’le bana iki de çay ekleyin” demiştin. Gülüşmüştük, hepimiz.
Umudu Tükenmeyenlerin Türküsüne Devam
Meşgulsündür diye çekinerek aradığımı söylediğimde “elini korkak alıştırma” demiştin bir seferinde; o yüzden yazmak istedim içimden gelen bu satırları.
Yoksulluk, çocukluk, okulda öğrenci iken gece pavyonda bağlama, ud, cümbüş çalarak müzisyenlik ve kış ayazında ilçe kütüphanesinin sıcaklığı üstüne kurduğun cümleler duruyor kulağımda. Aslında kızın için düşündüğün ve fakat Beynelmilel filminde Özge Namal ile ete kemiğe bürünen Gülendam ismine dair sözlerin de. Ve film setinde Gülendam’a, “ağlarken bile başını dik tutacaksın” diye tembihlediğini anlatışın...
“Biz hep "umudu tükenmeyenlerin türküsünü" söylemeye ve dinlemeye devam edeceğiz.” demiştin sevgili Sırrı. Oyunbozanlığın sırası değil şimdi. Çünkü dünya ıssız kalmasın diye var olanlardan değilsin sen.
Sakın gitme. Çünkü gidersen eğer sesi biraz daha kısılır, rengi biraz daha solar, sevinci biraz daha azalır yaşadığımız günlerin...
(Gİ/Mİ)
Kadınlar Ayvalık’tan seslendi: “Eylem, grev, boykot haktır, engellenemez”

Yeni bir yıl gelirken hayata veda etti Ünzile

Ayvalık’ta Şükran Moral söyleşisi: Ataerkil değerlere sanatımla cevap verdim

Ayvalık'tan seslenen kadınlar: Narin için adalet istiyoruz

Hayvan hakkı savunucuları Ayvalık'tan seslendi: "Katliama hayır"
