Barış için bir araya geldik, 5 bin kişi... Haydarpaşa'dan Kadıköy İskelesi'ne doğru yürüyüşe geçtik... Panzerlerin gölgesinde ve polis ablukasında da olsa 1 Eylül Barış Günü'nü kutladık.
Barışa çok yolumuz var...
Yürüyüşün başından itibaren polisin kışkırtıcı ablukasını hissettik. Barış için bir araya toplanan insanlara "terörist" gözüyle bakılıyordu. Ben de onlardan biriydim. Türkiye'nin toplumsal barışa giden yolu çok uzundu, anladım.
Tuncel'den "daha güzel bir 1 Eylül" dileği
Alanda Demokratik Toplum Partisi (DTP) İstanbul milletvekili Sebahat Tuncel ''Bugün burada daha güzel bir 1 Eylül kutlayabilirdik. Gelecek 1 Eylül gerçekten barışa, demokrasiye, kardeşliğe yönelik adımların atıldığı 1 Eylül olur'' dedi.
Barış türkülerinin söyleneceği konser de tehditlerle engellendi ve sekiz kişi gözaltına alındı.
"Emirle gelen kahramanlık", "duygusuz barbarlık"ve "yurt sevgisi" adı altında uygulanan baskıyı anlayamadığımı düşündüm. Bu ülkede "barışa" ihtiyaç var... Bireyi ve toplumu hedef alan her türlü şiddetin son bulduğu bir Türkiye umuduyla ve yaşadığım günün hayalkırıklığıyla 1 Eylül'de polis ablukası altında barışı haykırdım(k).
Uras da barış için oradaydı...
Sebahat Tuncel'den sonra konuşan Özgürlük ve Demokrasi Partisi (ÖDP) İstanbul milletvekili Ufuk Uras da Irak'taki işgalin son bulmasını istedi. Alkışlarla kesildi Uras'ın barışa dair konuşması.
Bütün engellere rağmen 5 bin kişi Barış Günü'nü kutladık. (SÖ/NZ)