Fotoğraf: David Besh, Pexels
Halk arasında da Ay ile depremler arasında bir bağlantı olduğu düşünülür. Ayrıca, geçtiğimiz yıllarda yapılan çalışmalarda da, Ay’ın evreleri ile Dünya’da gerçekleşen büyük depremler arasında bir bağlantı olabileceği iddia ediliyordu.
Yeni yapılan bir çalışmaya göre ise, Ay evreleri ve depremler arasında herhangi bir bağlantı bulunmuyor. Bu önermenin üzerinden, yılın belirli zamanları ile depremleri ilişkilendirmenin de yanlış olabileceği çıkarımı yapılabilir.
Geçmişte yapılan çalışmalarda, yılın belirli zamanlarında daha fazla deprem olduğu gösteriliyordu. Örneğin, 1984 yılında yapılan bir çalışmada, San Andreas fay depremlerinin ilkbaharda gerçekleştiği öne sürülürken, 1999 yılında yapılan başka bir çalışmada da çapraz ilişkili depremlerin yağmurlu mevsimlerde olduğu verisi paylaşılmıştı.
Daha yakın tarihe gelecek olursak, 2016 yılında yapılmış iki ayrı çalışmada, büyük depremlerin ya yeni Ay'da ya da bu evrelere yakın dönemde meydana geldiği tespit edilmişti. 2003 yılında Tayvan’da yapılan başka bir çalışmada da, Ay’ın evreleri ile büyük depremler arasında bir ilişki bulunamamış olsa da, küçük depremlerin Ay’ın evreleri ile bağlantı olduğu önermesinde bulunuluyordu.
Birçok farklı çalışmada benzer sonuçların elde ediliyor olmasını, Dünya, Güneş ve Ay’ın birbiriyle ilişkide olmasından kaynaklanıyor olabileceğini söyleyebiliriz. Tam ve yeni Ay sırasında, üç devasa kütle aynı hizaya gelir. Bu durum, literatürde kavuşma konumu olarak adlandırılır. Dünya, Güneş ve Ay aynı hizadayken, Dünya üzerinde biraz daha fazla gelgit stresi oluşur ve bu durum daha fazla depremin tetiklenmesine neden olabilir.
Şiddeti 8 veya daha fazla 204 deprem incelendi
Seismological Research Letters’da yayımlanan yeni bir çalışmada ise US Geological Survey’den Susan Hough ve araştırma grubu, 1600 yılından günümüze şiddeti 8 veya daha fazla olan 204 depremi inceledi. Araştırmacıların büyük depremleri inceleme sebebi ise, bu depremlerin artçı depremlerden kolaylıkla ayırt edilebiliyor olması.
Araştırmanın bulguları üzerinden bilim insanlarının yaptığı çıkarıma göre; depremler ile Ay’ın evreleri ya da yılın belirli zamanları arasında bulunan ilişki, tamamen rastgelelikten ya da rastlantısallıktan kaynaklanıyor. Araştırmacılara göre, bazı günlerde birbiriyle ilişkisiz depremlerin kümelenmesinin arkasında belirli bir sebep yok.
Belirli bir günde meydana gelmiş en fazla deprem sayısı 16, ve bu tarih yeni Ay evresinden 7 gün sonraya denk geliyor. İstatistiksel açıdan Ay’ın evrelerini ve Dünya’da meydana gelmiş büyük depremleri ilişkilendirmek için, araştırmacılara göre, bu veri bir anlam ifade etmiyor.
Rastgele veriler üzerinden yola çıkıldığında, bazen belirli bir düzenin elde edilmesi mümkün olabilir. Bunu, üst üste 5 kere yazı-tura atıp 4 kez tura gelmesi durumuna benzetebilirsiniz. Ancak, buradan elde ettiğiniz veri üzerinden, para her havaya atıldığında yüksek oranda tura sonucunu elde edilir çıkarımını yapmak doğru olmayacaktır. Çünkü, elde ettiğiniz bu veri tamamen rastgelelikten kaynaklanır.
Araştırmacılar, Ay’ın evreleri ile Dünya’daki büyük depremlerin arasındaki ilişkinin tamamen göz ardı edilmesi gerektiğini de savunmuyor.
Araştırmacılara göre, gelgit stresi ile Dünya’daki bazı depremlerin tetiklenmesi mümkün olabilir. Ancak, gelgit streslerinin katkısı, depremlerin veya titreme tahminlerinin yapılmasını sağlayacak kadar önemli değil.
Kaynak ve ileri okuma
There's Now Even More Evidence That The Moon Triggers Our Most Powerful Earthquakes, ScienceAlert
This Researcher Says The Moon Has No Link to Earthquakes After All, ScienceAlert
Earthquake Clustering Relative to Lunar Phases in Taiwan, TAO, Vol. 14, No. 3, 289-298, September 2003
Earthquake potential revealed by tidal influence on earthquake size–frequency statistics, Nature Geoscience 9, 834–837 (2016)
Statistical investigation on possible seasonality of seismic activity and rainfall-induced earthquakes in Balkan area, Physics of the Earth and Planetary Interiors, Volume 114, Issues 3–4, 27 July 1999, Pages 119-127
Yazı ilk olarak Bilim Fili sitesinde, “Ay'ın Evreleri ve Deprem İlişkisi, Rastgelelikten Kaynaklanıyor Olabilir” başlığıyla, Yusuf Cem Durakcan imzasıyla yayınlandı.
(YCD/AS)