Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) seçim kararı aldıktan sonra, "Uyum Yasaları" başlığı altında üçüncü tasarıyı tartıştı. Gündeme yeniden idam cezası geldi. Yasa tasarısının birinci maddesinin (A) fıkrasına göre; Anayasa'nın 38. maddesine göre "savaş ve çok yakın savaş tehdidi hallerinde işlenmiş suçlar için öngörülen idam cezaları hariç olmak üzere" Türk Ceza Kanunu, Kaçakçılığın Men ve Takibine Dair Kanun ile Orman Kanunu'nda yer alan idam cezaları; müebbet ağır hapis cezasına dönüştürülüyor. Meclis 2 Ağustos 2002 günlü toplantısında ilk maddeyi 256 kabul, 162 ret oyu ile kabul etti. Artık idam yok. Ölüm cezası kaldırıldı.
Gerekçe de belirtildiği üzere, bu yasa hükümlerine göre idam cezasından müebbet ağır hapis cezasına dönüştürülmüş olanlar hakkında Türk Ceza Kanunu'nun idam cezasına ilişkin, 47, 50, 51, 55, 58, 59, 61, 62, 64, 65, 66, 102, 112, 451, 452, 462 ve 463'üncü maddeleriyle, Çocuk Mahkemelerinin Kuruluşu, Görev ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un idam cezasına ilişkin 12'nci maddesi hükümleri saklı tutuluyor. Yani, idam cezasından dönüştürülen müebbet ağır hapis cezasına mahkum olanlar hakkında bu hükümlerin uygulanmasına aynen devam edilecek. Bir diğer deyişle genel olarak "ölüm cezası" verilmesini gerektiren fiiller bakımından ölüm cezası verilmeyip onun yerine hükmedilen ağır hapis cezalarının uygulanması sürecek. Örneğin TCK'nin 452. maddesine göre katil kastıyla olmayan darp sonucunda meydana gelen ölüm halinde failine verilecek olan ağır hapis cezası uygulanacak.
Maddeye göre, ilgili kanun maddesinde idam cezasını gerektiren bir suçu eksik teşebbüs derecesinde işleyen fail hakkında "cürüme teşebbüs" başlığı altında düzenlenmiş olan TCK'nin 61'inci maddesinin uygulanması sonucunda idam cezası için öngörülen indirim, idam cezasından çevrili müebbet ağır hapis cezası için de uygulanacak ve fail hakkında 15 seneden 20 seneye kadar ağır hapis cezasına hükmolunacaktır. Birinci maddenin (A) fıkrasının (a) bendi böyle.
Birinci maddenin (A) fıkrasının (b) bendi ile şartla salıverilmenin düzenlendiği TCK'nin 17'nci maddesi ile 647 sayılı Cezaların infazı Hakkında Kanunun 19'uncu maddesine göre TBMM tarafından ölüm cezalarının yerine getirilmemesine karar verilenler hakkında, idam cezası için öngörülen hükümler de saklı tutuluyor. Bu yasa hükümlerine göre idam cezasından dönüştürülen müebbet ağır hapis cezası için de bu hükümlerin uygulanmasına aynen devam edilecek. Örneğin TCK'nin 17. maddesine göre şartla salıverilme kararı geri alınarak cezası aynen çektirilecek olan hükümlünün, Meclis tarafından ölüm cezalarının yerine getirilmemesine karar verilenler için kırk yıl, müebbet ağır hapis cezasına mahkum olanlar için 36 yıl üzerinden hesap edilecek olan cezalar sürecek. Ve yine TBMM tarafından idam cezalarının yerine getirilmemesine karar verilenler hakkında indirim hükümlerinin uygulanmayacağına ilişkin 647 sayılı Kanun'un Ek 2'nci maddesi hükmü, idam cezasından çevrili müebbet ağır hapis cezasına mahkum olanlar hakkında da uygulanacak.
Maddenin (B) fıkrasıyla da, bu yasa hükümlerine göre cezası, idam cezasından müebbet ağır hapis cezasına dönüştürülenler hakkında Türk Ceza Yasası'nın 70, 73 ve 82'nci maddelerinde geçen sürelerin iki kat olarak uygulanması kabul edildi. Yani örneğin 70. maddeye göre birden çok müebbet ağır hapis cezasına mahkum olanların cezası altı aydan az ve üç yıldan fazla olmamak üzere hükmedilecek miktarı geceli gündüzlü bir hücrede tecrit edilerek geçirirler. Bu süre iki kat olarak uygulanacak. Terör suçluları hakkında ise üç kat olarak uygulanması kabul edildi. Bu yasa hükümlerine göre idam cezaları müebbet ağır hapis cezasına dönüştürülen terör suçluları hakkında Cezaların infazı Hakkında Kanun ile Terörle Mücadele Kanunu'nun şartla salıverilmeye ilişkin hükümlerinin uygulanmayacağı ve bunlar hakkında müebbet ağır hapis cezasının ölünceye kadar devam edeceği kabul edildi.
"Bütün suçlar" bakımından ölüm cezasını kaldırmış olan Avrupa Konseyi üyesi devletler ise şunlar: Andora (1990); Avusturya (1968), Azerbaycan (1998); Belçika (1996); Bulgaristan (1998); Hırvatistan (1990); Çek Cumhuriyeti (1990); Danimarka (1978); Estonya (1998); Finlandiya (1972); Fransa (1981); Gürcistan (1997); Almanya (1949); Yunanistan (1994); Macaristan (1990); İzlanda (1928); İrlanda (1990); İtalya (1994); Lihtenştayn (1987); Litvanya (1998); Lüksembourg (1979); Malta (2000); Monako (1962); Hollanda (1982); Norveç (1979); Polonya (1997); Portekiz (1976); Moldavya (1995); Romanya (1989); San Marino (1865); Slovakya (1990); Slovenya (1989); İspanya (1995); İsveç (1972); İsviçre (1992); Makedonya (1991); Ukrayna (1999); Birleşik Krallık/İngiltere ve Kuzey İrlanda (1998).
Türkiye'nin idam cezasını 2002 yılında da olsa kaldırmış olması çok olumlu ve çok önemli bir adımdır. Anımsayın, 25 mahkum 27 Mayıs 1960 sonrası, 12 Mart 1971 balyoz harekatında ise 17 ve 12 Eylül 1980 faşizminde 48 olmak üzere, toplam 90 mahkumun ölüm cezaları infaz edilmiştir. 1961-1964 yılları arasında 45 ve en son 1984 yılında 2 olmak üzere, toplam 47 mahkumun ölüm cezası yerine getirilmiştir. Hemen sorulması gereken soru ise şudur: Asılarak öldürülenlerin "can" hesabını şimdi kim verecek? Artık ölüm cezaları üzerinden siyaset yapmaktan vazgeçilecek mi?