Paris'te üniversitelerde kadın ve erkek öğrencilerin yatakhaneleri ayrılmak istenince başlayan öğrenci hareketiyle ete kemiğe bürünen 68 hareketinin 40. yılında, 68'in en önemli imgelerinden Marianne Faithfull İstanbul'a geliyor.
3, 4 ve 5 Mart'ta İstanbul'a "Songs of Innocence&Experience" (Masumiyet ve Tecrübe Şarkıları) turnesi kapsamında gelen Faithfull "Sokağı seçtiği, ailesinin "soyluluğunu" reddettiği, özyıkımla küllerinden doğma arasındaki yalnız ve zor yolculuktan sağ çıktığı için bir 68'li.
Soyluluğu reddetmek...
Faithfull'un anne tarafından büyük büyük amcası da Leopold von Sacher-Masoch, "Venus in Furs" adlı erotik romanın yazarı ve "mazoşizm" sözcüğünün muciti... Babası Major Robert Glynn Faithfull, Britanyalı bir asker ve öğretmen. Annesi Viyana'lı Baroness Eva Erissoso, Bertolt Brecht ve Kurt Weil'la çalışmış bir balerin.
O ise 1964'te büyük ihtimalle annesinin de babasının da küçümsediği bir biçimde kafelerde "folk" müzik söylemeye başladı. 1965'te Keith Richards ve Mick Jagger'ın onun için yazdığı "As Tears Go By"la tanındı.
Mick Jagger, 1968'te Meksika gladiosu öğrencilerin üzerine ateş açıp öldürdüğünde, Ekim 1968'te Prag baharında Jan Palach adlı öğrenci kendini Wenceslas Meydanı'nda yaktığında, Faithfull için Rolling Stones'un "Sympathy for the Devil", "Beggars Banquet" gibi en güzel şarkılarını yazmıştı.
Sokak, iniş, çıkış...
Faithfull bir uyuşturucu bağımlısı olarak sokaklara "düşüşünü" abartısızca, geldiği gibi yaşadığı ve süsleyip başkasına ikram etmediği için, sokaktan içeri girdiğinde de yeniden sokağa çıkmayı göze aldığı ve sonunda da uyuşturucuyla mücadeleyi kazandığı için hakiki bir devrimci.
68 ruhu, Faithfull bugün geçmişin kırık dökük çarpıcı hikayelerine sığınmayıp, yeni hastalıklarla, babaannelik gibi yeni rolleri ve yeni şarkıcılığıyla kendine bir tarih üretmeye üşenmediği için ona çok yakışıyor.
68 demek, mücadele, mücadele demek devrim demekse ve devrimin olanak koşulu "peşini bırakmamaksa", Faithfull'un görece yaşlılığına gösterdiği misafirperverlik ve bütün hastalıklarına rağmen turnelerle, filmlerle başka bir biçimde Faithull olmayı sürdürmesi de devrimci olmaktı.
1995'te "A Secret Life", 2000'de Daniel Lanois, Emmylou Harris, Pink Floyd'dan Roger Waters, yazar ve arkadaşı Frank McGuiness'le çalıştığı "Vagabond Ways", 2002'de "Kissin' Time"la kaldığı yerden müziğe devam eden Faithfull turne programını da "Birkaç yıl sonra rahat yaşayabilmek için para kazanmam lazım" diye açıkladığında, iyice kendini "önemsemeyen", bu nedenle de çok sevimli bir "çiçek kadın" olup çıkıyor...
İstanbul ve İstanbullular 68'in 40. yılını çok yerinde, anlamlı bir armağanla kutlayabilir. (NZ/TK)