Hakkında sayısız teoriler kuruldu, efsaneler üretildi, birçok filme konu oldu...Amerikan Merkezi Haberalma Teşkilatı’nın (CIA) hazırladığı 407 sayfalık raporda, 51.Bölge’nin varlığını resmen açıkladı. Raporda CIA, tesisin gizli casus uçaklarının üssü olarak kullanıldığını ifade etti.
1947’de gerçekleşen ve UFO’ların varlığını sorgulatan Roswell Kazası’nın ardından 51.Bölge ile alakalı birçok ayrı görüş ortaya çıktı, ancak bu iddialara kesin cevap alınamadı. Olaydan 66 yıl sonra, CIA oluşturduğu rapor ile bu bölgenin varlığını resmen kabul etti. The Altantic Wire’ın haberine göre, raporda 51. Bölge’nin nasıl kurulduğu, yapılan araştırmalar ve zamanla üssün geliştirilmesi çalışmaları anlatılıyor.
“Uzaylı değil gizli uçaklar var”
Ancak CIA’in oldukça uzun raporunda, UFO meraklılarının reddetmesi beklenen açıklamalar var. CIA, raporda dünya dışı varlıklara değinmiyor, tersine 51. Bölge’nin “hükümetin gizli U-2 casus uçak programının parçası olduğunu” öne sürüyor.
51. Bölge’nin İkinci Dünya Savaşı’nda “hava topçu mezili” olarak kullanıldığını ve o dönemden bu yana asfalt dökülmemiş bir piste sahip olduğunu belirtiliyor.
Raporda asfaltsız pist hakkında açıklama da var:
“Havadan bakıldığında pist asfaltlı gibi duruyor. Ancak yakından bir gözlem, pistin topraktan olduğunu ve kullanılmayan yıllar boyunca bilek seviyesine kadar kumla dolduğunu gösteriyor. Eğer (Tony) LeVier piste inmeye kalksaydı, uçağın tekerleri muhtemelen kuma batacak ve U-2 projesindeki önemli isimler ya yaralanacak ya da ölecekti...”
Gizemli 51.Bölge...
Çöllerle kaplı Nevada’nın nükleer test alanına eklenmesi planlanan yer olarak seçilen 51. Bölge, ABD eski başkanlarından Dwight Eisenhower döneminde onaylandı. Bölge kendi içinde ülkedeki diğer yerlerden ayrılan birçok ilginç kurallara sahip. Bu ilginç kurallar bölge için oluşturulan komplo teorilerini daha da güçlendiriyor:
* Bölgenin etrafında adım başı yer alan "Dikkat bölgeye girilmez", "Dikkat fotoğraf ya da video çekilmez" tabelalarındaki uyarılara uymayanlar anında tespit ediliyor. Bu uyarılara uymayıp da belli bir mesafeyi aşarak fotoğraf çekmeye kalkışanlar önce sorgulanıyor sonra para cezasına çarptırılıyor. Bölgenin güvenliğini Gammo Dudes ismi verilen bekçiler sağlıyor.
* Üssün devriye araçları bölgedeki diğer araçlar gibi beyaz renkte. Üzerinde hiçbir iz, işaret yok. Bazı plakalarda bir şey yazmıyor, bazılarında ise sadece sıfır rakamı yazıyor. Ayda iki kez boş plakalı beyaz bir otobüs üssün personelini taşıyor.
* Üssün kapısında genelde hareket yok. Giriş çıkışlara ancak belirli saatlerde izin veriliyor.
* Üssün sınırlarını devriyeler bir an bile boş bırakmıyor, deyim yerindeyse bölgede “kuş uçurtmuyorlar”.
* Çölün ortasındaki gizli kameralar gün boyu oradaki gelişmeleri kaydediyor.
* Üssün pistinde sık sık uçaklar inip kalkıyor. Ancak onların üzerinde de hiçbir kayıt numarası ya da amblem yok. 24 saat devriye gezen helikopterler için de durum farksız değil.
* Üsse girip çıkan dev beyaz tırların ne taşıdığını bilen yok. Bunların da üzerinde hiçbir işaret yok.
* Bölgeden kalkan, "Servis otobüsü" dedikleri beyaz otobüslerin nereden kalktığı da muamma.
* Yerli yabancı turistler bölgeye akın ediyor. Ama üssün 50 kilometre uzağında durmak zorundalar. İlerisi “yasak bölge”.
Roswell Olayını hatırlayalım
İddialara göre 4 Temmuz 1947 gecesi, ABD’de küçük bir New Mexico kasabası olan Roswell yakınlarına bir uçan daire düştü. Yine iddiaya göre, uçan dairenin enkazı ve uzay mürettebatının bedenleri olayı haber alan ordu tarafından hemen kaldırıldı.
Olayların başlangıcı 2 Temmuz 1947 ‘ye kadar gidiyor. New Mexico eyaletinin Roswell kasabasında yaşayan Dan Wilmot ve karısı verandalara otururken gökyüzünde kuzeydoğuya doğru hızla uçmakta olan büyük, parlayan, oval biçimli bir cisim görürler.
4 Temmuz’da St. Mary Hastanesi’nde görev yapan Fransiskan rahibeleri Roswell’in kuzeyinde kavis yaparak dönen parlak bir cisim görürler. Bu sıralarda Roswell’in 120 km kuzeydoğusundaki Corona bölgesinde bir fırtına kopar. Foster çiftliğinin sahibi William Mac Brazel ve komşuları patlamaya benzer bir ses duyarlar.
Sabah erken saatlerde, Mac Brazel ve komşularının 7 yaşındaki oğlu fırtınanın çiftliğe zarar verip vermediğini kontrol ederlerken, yaklaşık 200 m genişliğinde ve 1.2 km uzunluğunda bir alana yayılmış olan enkazı bulurlar.
Enkazı bulan kasabalılar kasabanın şerifine haber verirler. Roswell Hava Üssü’nden Albay Blanchard Marcel’a karşı İstihbarat Ajanı Yüzbaşı Sheridan Cavitt’le birlikte Foster Çiftliği’ne giderek olayı araştırmalarını emreder.
Blanchard daha sonra Forth Worth Hava Üssü’ndeki 8. Hava Kuvvetleri Komutanlığı’ndan General Roger Ramey’i arar ve ona bulgulardan söz eder. Ramey olayı Pentagon’a haber verir. Pentagon’dan gelen emirler doğrultusunda, enkazın yerini tespit etmek için bölgeye uçaklar gönderilir. Havadan yapılan araştırma sonucunda Roswell’in 65 km kuzeydoğusunda bir uçan dairenin enkazı bulunur. Enkazı incelemek ve ertesi günü enkaz kaldırma çalışmaları için hazırlık yapmak üzere bölgeye bir arama-kurtarma ekibi gönderilir.
Ordu Hava Kuvvetleri Araştırma ve Geliştirme Departmanı’ndan General Curtis LeMay, Pentagon’da General Hoyt Vadenberg’le “uçan daireler” konulu bir toplantı yapar.
Albay Blanchard, Brazel’n bulduğu enkaz hakkındaki dedikoduları engellemek ve halkın ilgisini ölü uzaylılardan başka bir yöne çevirmek için bir basın açıklaması yapmaya karar verir.
General Ramey Forth Worth Üssü’nde bir basın toplantısı düzenleyerek Roswell yakınlarında düşen cismin bir uçan daire değil, meteoroloji balonu olduğunu söyler.
Kurtarma operasyonlarında görev alan tüm askerlerin katıldığı bir bilgilendirme düzenlenir. Askerler küçük gruplar halinde görüşmeye alınırlar. Askerlere bu olayın ulusal güvenliği ilgilendiren bir konu olduğu ve çok gizli tutulması gerektiği söylenir ve kimseyle bu konu hakkında konuşmamaları emredilir.
Sonuçta uçan dairenin enkazı ve uzaylı mürettebatının bedenlerinin olayı haber alan ordu tarafından kaldırıldığı iddia edildi. Kaza yeri karantinaya alındı, enkazın tüm parçaları toplandı ve uçakla ABD 8. Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na gönderilerek burada kamuoyundan saklandı.
İddialar gerçek midir yoksa bir efsane midir bilinmez, gizemli 51.bölge daha uzun süre konuşulacak gibi duruyor. O zamandan bugüne bölgeyle ilgili tazeliğini koruyan sorular bir köşede çözülmeyi bekliyor. Belki bundan bir 66 yıl sonra, bölge hakkında çözülmeyen bir gerçeği daha öğreniriz. Kim bilir? (MA/ÇT)